English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Donned

Donned translate Turkish

43 parallel translation
Yours it is, donned with unshakable fidelity, to preserve and guard, in unblemished honor God's bride, the Holy Church.
Senin görevin, sarsılmaz bir sadakatle... tanrının gelini kutsal kilisenin, lekesiz onurunu... koruyup kollamaktır.
Why have you donned that uniform?
Neden o üniformaları giyiyorsunuz?
It's a smudge on every mail carrier who ever donned this uniform.
Bu üniformayı giyen bütün postacıları lekeleyen bir davranış.
... when I joined Custer that I donned the uniform of a soldier.
VAHŞİ BATI'DAN CALAMITY JANE... Custer'ın birliğine katılınca asker üniforması giydim.
Activity in the tent and once again donned his costume.
Hemen sonrasında çadıra girip, bir kez daha İtalyan giysisini giydi.
In battle, we donned a full-length ball gown covered in sequins.
Savaşta, süslerle kaplı uzun bir balo elbisesi giyerdik.
Jamacy became very sad and lonely... till the first day of carnival... when a knight on his camel set the princess free... and she ran on foot until she got to her beloved Lapa... and she donned hercostume forthe carnival parade.
Jamacy kendini çok yalnız ve mutsuz hissetmiş ta ki karnavalın ilk gününde devesinin üzerinde bir şövalye gelip onu serbest bırakıncaya kadar. Kurtulur kurtulmaz, prenses sevgilisi Lapa'ya koşmaya başlamış ve karnavalın geçit töreni için kostümünü hazırlamaya başlamış.
Three years ago tonight, you first donned the cape and cowl.
Üç yıl önce bu gece, pelerininizi ve başlığınızı ilk kez giymiştiniz.
When we donned the vestment of our Sisterhood, we were all set on a path.
Kardeşliğimize ihanet etmeyiz. Hepimiz aynı yoldayız.
Let a royal robe be sent for, one his Majesty has donned in public.
Kraliyet cübbesi gönderilmeli, ve Majesteleri bunu halkın önünde yaptırmalı.
He even bought my brother the uniform that you donned on the show for his birthday one year.
Hatta erkek kardeşime bir doğumgününde senin dizide giydiğin kostümün aynısından almıştı.
So I donned a disguise - - oh, yeah, sorry.
Bu yüzden kılık değiştirdim. Özür dilerim.
What manner of belt does this gentleman appear to have donned?
Beyefendinin üzerindeki nasıl bir kemer öyle?
Scofield's donned many a chapeau, but human fly?
Scofield bir sürü kılığa girdi, ama sinek olacağını tahmin edemedim.
Now the last time she donned an outfit so damn libidinous was the day they whacked Benazir Bhutto.
En son bu şekilde seksi giyinip buraya geldiği gün Benazir Bhutto suikaste uğramıştı.
# And donned his most truculent sneer
# Ve en acımasız hareketini yaptı
As I recall, Master Richard spent nearly half an hour admiring his reflection... the first time he donned his cape.
Hatırladığım kadarıyla Usta Richard ilk defa pelerinini giydiğinde neredeyse yarım saat kendisine hayranlıkla bakmıştı.
He put himself in that situation... as soon as he donned jackboots and fell into rank and file.
Bunu, balıkçı çizmelerini kuşanıp normal bir asker durumuna düşerek kendisi istemiş oldu.
"Donned"?
Kuşanmak mı?
Yes, donned.
Evet, kuşanmak.
Yes, but still... donned... what are you doing?
Evet ama yani kuşanmak da ne? Ne yapıyorsun?
- Did you not swear a solemn oath, when you first donned that cardinal's red, to spill your blood in defence of the Christian faith?
Kardinal kırmızısını giydiğinizde kanınızı Hristiyanlık inancı için akıtacağınıza dair kutsal bir yemin etmediniz mi?
I've already donned my snowshoes!
Çoktan kar ayakkabılarımı giydim!
My father has donned the ancient crown of Salt and Rock and declared himself King of the lron islands.
Babam eski Tuz ve Kaya tacını taktı ve kendisini Demir Adaları'nın kralı ilan etti.
I tied her up and kept her prisoner in the house while I donned the Baba Yaga costume and used the voice modulator to frighten away the curious.
Onu bağladım ve evin içine hapsettim sonra siz meraklıları korkutmak için Baba Yaga kostumünü giydim ve ses ayarını yaptım.
I've donned the same form you always see.. .. on televisions, calendars, movies.
Televizyonlarda, takvimlerde ve filmlerdeki gösterilen halime büründüm.
With a broken piece of a mask -.. ... that he donned in the midst of a circus fire.
Sirkte yangının ortasında maskesi parçalanır.
They're real life superheroes, and in the two years since the first ordinary citizens donned capes and masks, the movement has started to spread.
Onlar gerçek hayatın süper kahramanları ve 2 yıl önce ilk sıradan vatandaşın pelerin ve maske giymesinden bu yana hareket yayılmaya başladı.
Just because I donned a western outfit, now you call me Mala.
Sırf batı tarzı kıyafet giyindim diye şimdi de bana Mala demeye başladı.
Well, despite the fact that the groomsmen donned lightsabers, it was a very lovely wedding.
sağdıçlarda, ışın kılıcı olmasına rağmen, çok güzel bir düğündü.
Oh, "twas back before the millennium when I last donned me cleats."
"Kramponlarımı son giydiğim vakit milenyumdan önceydi." diyorsun yani.
And so it was that the mild-mannered reporter donned his cape and tights...
İşte mülayim gazeteci pelerinini ve taytlarını giydi...
"after capturing it in a net, " I was able to haul the creature aboard, " where she donned her human shape.
Onu bir ağın içinde yakaladıktan sonra gemiye çıkardım ve insan hâline dönüştü.
In our darkest hour, these superheroes Donned their colorful costumes...
En zor zamanımızda, bu süper kahramanlar renkli kostümlerini kuşanarak...
Or you never would have donned that crown all those years ago.
Yoksa o tacı bu kadar yıl giyemezdin.
So, to commemorate the occasion, you donned the traditional balloon underpants?
Boynuzu takmamızın anısına geleneksel balon külodunu mu giydin?
I donned fair cloak and wizardly hat, to become Sir Malachi, the sparrow Wizard.
Sör Malachi yani Serçe Büyücü olmak için pelerini ve büyücü şapkasını taktım.
Sir, they've donned the suit.
Ne yapalım?
And according to my records, we did have unprotected vaginal intercourse for 37 seconds before I donned a sheath.
Kayıtlarıma göre ben kondoma boşalmadan evvel otuz yedi saniye boyunca korunmadan sevişmişiz.
Yazaad Qureshi was just a persona... a mask donned by a ferocious terrorist.
Yazaad Qureshi sadece masum maskesi takınan... vahşi bir teröristden başka birşey olmaması.
Rachel's donned the velvet glove for you and yours.
Rachel, sen ve seninki için kadife eldiven giymişti.
Donned in Cloths of constellations they fight by exploding energy hidden in their bodies called Cosmo.
Dünya kötülükle lekelendiğinde ve bütün umutlar tükendiğinde, umudun savaşçıları ortaya çıktı.
Then up he rose, and donned his clothes And dupped the chamber door
Delikanlı kalktı, hemen giyindi, açtı kapısını kıza.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]