Doughty translate Turkish

How so, my doughty Nimrod?

Neden, benim yiğit Nemrut'um?

Doughty, Stanhope Gordon of Khartoum.

Doughty, Stanhope Hartumlu Gordon gibi.

Prodigious, doughty.

Mükemmel, yiğitçe.

Yes. Well, i don't think it's quite that simple, doughty.

Şey, sanırım bu o kadar basit olmaz.

Seeing that boy's dauntless and doughty disposition... reminds me of Your Majesty's youth.

Bu çocuğun azimli ve cesur yaradılışı... bana siz Majestelerinin, gençliğini hatırlattı.

went blue and died.

Noel günü, 90 yaşındaki Arnold Doughty mavileşti ve öldü.

Welcome, Miss Doughty, welcome to Bly.

Hoş geldiniz Bayan Doughty, Bly'a hoş geldiniz.

48 Doughty Street,

Doughty Sokak, No 48,

Our little hospital must surely grow and thrive with two such doughty champions united as they are by the strongest ties of all... family and friendship.

Böyle iki kuvvetli şampiyonun güçlü bir aile ve arkadaşlık bağıyla birleşmesiyle küçük hastanemiz kesinlikle büyüyüp gelişecek.

Hey, Janice, give me Doughty in the Houston office, will you?

Hey, Janice, Houston'dan Doughty'yi bağlar mısın bana?

The breakthrough came from the mind of a doughty Yorkshireman,

Cevap cesur bir Yorkshire'lı adamın zihninden geldi.

London will want to see how we pay tribute to Sir Ernest Shackleton and his doughty men.

Londra Sör Ernest Shackleton ve adamlarına duyduğumuz minneti görmek istiyor.

So, His Excellency, the British consul - Richard Doughty-Wylie...

Demek Ekselansları, İngiliz konsolosu Richard Doughty Wylie -

Doughty-Wylie, who led the assault, has already been awarded the Victoria Cross.

Doughty-Wylie, saldırıyı yöneten kişi şimdiden Victoria Nişanı almış biri.

Richard Doughty-Wylie?

Richard Doughty-Wylie?