English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Downsized

Downsized translate Turkish

79 parallel translation
Yes, when we downsized the company during the recession... hundreds of employees were forced out.
Evet, şirketi küçültme politikamızın bir sonucuydu. yüzlerce personelimiz buna mecbur kaldı.
Downsized my black ass right out the door and then locked it.
Zenci kıçımı kapı dışarı edip arkamdan kapıyı kilitlediler.
Downsized.
Kişisel baskı.
He was downsized.
Yetersiz biriydi.
Downsized?
Yetersiz?
Has he been downsized, too?
O da yetersiz kalıyor mu?
Anybody who doesn't meet his quota is going to be downsized.
Kotasını dolduramayan işten çıkarılacaktır.
You're being let go, your department's being downsized, you're part of an outplacement, we're going in a different direction, we're not picking up your option...
Gitmene izin verildi. Departmanın küçültüldü. Dışişleri memurluğuna verildin.
Actually, I just got downsized... for my bad attitude.
Aslında, kötü davranışımdan dolayı işten çıkarıldım.
It's been downsized.
- Küçüldü.
You do understand that if you take on my job, Neil will stay in Swindon and your branch will be downsized and incorporated into his?
Benim işimi sen alırsan, Neil'in Swindon'da kalacağını ve senin şubenin kapatılıp Neil'inkine katılacağını anlıyorsun değil mi?
PeriIs of a downsized economy.
Batmış bir ekonominin tehlikesi.
In case they were downsized.
Küçülürlerse diye.
I was downsized from my job.
Beni işten çıkarttılar.
Guess he's been... what do you call it... downsized.
Tahmin et ona ne oldu, sizler ne diyorsunuz, ufaldı.
I ran a commercial design company until four months ago... when it was downsized to zip.
Dört ay öncesine kadar bir reklam şirketi yönetiyordum. Sonra şirket küçültüldü.
Looks like Brenda downsized after the separation.
Görünüşe bakılırsa Brenda boşanmadan sonra kemer sıkmış.
Like coming in an extra day is going to prevent us from being downsized.
Sanki fazladan bir gün gelmek bizi küçülmekten kurtaracak sanki.
I think our powers were downsized as well.
Ben gücümüzü yanı küçültüldü düşünüyorum.
But, I do have 30 names of people who were downsized and shunted off to other lame companies with a cut in pay and benefits.
Ama elimde görevden alınıp ödeme ve ödenekleri kesilerek küçük şirketlere paketlenmiş 30 kişinin daha ismi var.
This one chemical engineer, he'd been at Hichcock 19 years when he was downsized.
Mesela şu kimya mühendisi,.. ... işten atıldığında 19 yıldır Hichcock'da çalışıyormuş.
Assuming that we don't get downsized.
Tabi, kapatılmayacağımızı varsayıyorum.
She was scared she would get downsized, lose her townhouse.
İşten çıkarılacağını, evini kaybedeceğini sanıyordu.
He was at I.B.M. for 20 years until he was downsized.
Çıkarılana kadar 20 yıl boyunca I.B.M.'de çalıştı.
okay, according to la brea realty, benjamin masters was a sales agent up until about six months ago when - - he was downsized.
La Brea Emlak, Benjamin Masters'ın 6 ay önce işten atılana dek satış temsilcisi olduğunu söyledi.
I'm trying to track new clients'cause my full brother downsized me.
Yeni müşteriler arıyorum, çünkü öz kardeşim işimi bitirmek üzere.
I Downsized It.
Sadece küçülttüm.
You're being downsized.
Personel azaltıyoruz.
Sorry, girls, but you've been downsized.
Üzgünüm, kızlar ama şirket içi küçülmeye kurban oldunuz.
[Tiffany] Yea! I'm so sorry that I downsized you girls.
Sizi işten çıkardığım için çok üzgünüm.
They're doing a little shuffling with the curriculum I hear. Some of the teachers are gonna be downsized...
Duyduğuma göre müfredatta birazcık değişiklik yapacaklar.
Guns have been downsized.
Silah işi düşüşte.
Of the people that could get downsized.
İşten çıkartılabileceklerin bir listesini istiyorum.
- Hi. REBECCA : I downsized them.
Boyutlarını küçülttüm.
I know the only reason you only took this job was because your husband was downsized.
Bu işi sadece kocanın rütbesi düşürüldüğü için aldığını biliyorum.
Have I been downsized in the bureaucratic world of superheroes?
Süper kahramanlar dünyasından çıkarıldım mı?
I mean, I thought I was downsized for sure, and for us, a firing... pretty damn literal.
Yani, ben işten çıkarıldığımı ve bizim için yolun sonu geldiğini sanıyordum.
They downsized, all right?
Küçük düşürdüler, tamam mı?
Downsized?
Personel sayısını mı azalttılar?
Well, I did, but, um, there were budget cuts, and my ward was downsized.
Çalıştım fakat bütçe kesintileri olunca ilgilendiğim koğuşta küçülmeye gidildi.
[Mom] You don't deserve to be downsized.
Küçülme'yi haketmiyorsun.
- Sorry, Mr. Simmons. Downsized, Bill.
Küçülme yüzünden Bill, bütçe kesintileri.
And I had a job. Is it my fault the company downsized?
Şirket krizden etkilendi, benim suçum mu?
Then I got into a whole different line of work, until I was downsized.
Sonra da bambaşka bir iş dünyasına atıldım, ta ki işten çıkarılıncaya dek.
Even when Revenue Canada downsized him.
Hatta Kanada Maliyesi, onu küçülttüğü zaman bile.
Station personnel is being downsized.
İstasyon personeli küçültülüyor.
When the team downsized, he was assigned to lead an investigative taskforce.
Ekip küçülünce araştırmacı bir görev gücünün başına getirildi.
We've given you a fast-food, downsized, techno-driven world, and it's cold and you can't make any sense of it.
Sizlere hazır yemeklerden oluşan, teknolojiyle küçültülmüş bir dünya veriyoruz. Ve soğuk bir yer. Hiçbir anlam veremiyorsunuz.
I'm even considering telling him I got downsized.
Hatta işten çıkarıldığımı söylemeyi düşünüyorum.
[Exhales] "Downsized"?
"Küçülme"?
So... What you're saying is Hell is being downsized.
Ne yani cehennemi küçülteceğini mi söylüyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]