English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Embezzle

Embezzle translate Turkish

45 parallel translation
Are you by any chance suggesting that I embezzle the bank's money?
Yanlış anlamadıysam, bankanın parasını zimmetime geçirmemi mi öneriyorsun?
If somebody wanted to embezzle, he could find a way.
Biri parayı zimmetine geçirmek istiyorsa, bir yolunu bulur.
How long has it taken you to embezzle such a vast sum?
Bu kadar çok para zimmete geçirmeniz ne kadar sürdü?
How many millions did you embezzle?
Senden nefret ediyorlar. Yastık altında milyonlar mı saklıyorsun?
She said that she loved dad and didn't want to embezzle her life.
Babamı sevdiğini ve kendi hayatını ziyan etmek istemediğini söylemişti.
Is it not true you were convicted in June of 1935 of conspiring to embezzle funds, and you served three years in a federal penitentiary?
Haziran 1935'de zimmetine para geçirmekle... mahkum edildin ve... federal bir hapisane de... üç yıl geçirdin, doğru mu?
- You embezzle $ 27,369.27 from the company... and you want a promotion?
Şirketten 27,369.27 doları zimmetine geçirdin bir de terfi mi istiyorsun?
I didn't embezzle anything!
Zimmetime bir şey geçirmedim ben!
Same year that Just Ray is indicted in a scam to embezzle subway tokens.
Aynı yıI Sadece Ray, sahte metro jetonu yapmakla suçlandı.
BAIL ON ALL YOUR CAMPAIGN PROMISES, EMBEZZLE THE CITY PAYROLL AND ABSCOND TO SOUTH AMERICA.
Seçilmek için verdiğin sözlerden paçayı kurtarmayı, şehir bütçesinden zimmetine para geçirmeyi ve Güney Amerika'ya kaçmayı...
I didn't embezzle any money.
Ben zimmetime para geçirmedim.
Embezzle a pension fund and you'll really see what he can do.
Emeklilik fonunu zimmetine geçir de o zaman neler yapabileceğini gör.
Embezzle?
Zimmet?
Embezzle is metal.
Zimmetine geçirmek çok metal. *
Well, you could embezzle from Ren Mar.
Ren Mar'da zimmetine para geçirebilirsin.
Figured out how to embezzle a cool mil from the U.S. Navy.
Donanmadan bir milyon hortumlamanın yolunu bulmuşlar.
'Rob, trick, forge, embezzle.'
'Soygun, hile, dövmek, zimmet.'
Besides, you can't embezzle if you don't actually work here.
Ayrıca burada çalışmıyorsan zaten zimmetine geçiremezsin.
Wait a minute. This is all about you two trying to embezzle money?
Şimdi bütün bunlar siz ikinizin parayı zimmetinize geçirmek istediğiniz için mi?
Someone else was compiling data, taking notes about the foundation to gain influence and embezzle money.
Bir başkası etkisini genişletmek ve parayı zimmetine geçirmek için Vakıf hakkında bilgiler toplayıp, notlar almış.
The defendant, Darren Anthony Wahl, used his position at the Chicago Department of Waste and Sanitation to embezzle civic funds... and to rob Chicago and its citizens...
Sanık, Darren Anthony Wahl Şikago Çöp ve Sağlık Departmanındaki işini kullanarak halkın parasını kaçırdı. Şikago şehrini ve halkını soydu.
So, it is important to point out that with the removal of the money system and the necessities of life provided we would see a global reduction in crime by about 95 % almost immediately for there is nothing to steal, embezzle, scam, or the like.
Öyleyse şunu belirtmek gerekir ki,... para sisteminin kaldırılması ve hayati gereklilikleri sağlamakla suç işleme oranında küresel olarak neredeyse % 95'lik bir azalma görebiliriz çünkü çalacak, zimmete geçirecek, dolandıracak veya benzer şeyler yoktur.
If they embezzle such funds, someone had to benefit... either in property or by position.
Bu kadar çok parayı iç ediyorlarsa birileri de bundan ya mülk olarak ya da mevki olarak yararlanıyor olmalı.
at Embezzle U.?
zimmetime geçirdiğin de mi.?
Excuse me- - Well, at least I didn't try and embezzle my own daughter's trust fund so I could go shopping at Lululemon.
- Affedersiniz. - En azından ben Lululemon'da alışverişe çıkabilmek için kızımın fonunu üzerime geçirmeye çalışmadım.
How much did he embezzle?
Ne kadar hortumlamış?
And don't embezzle, or illegally download media.
Ayrıca hırsızlık yapmayın ya da yasadışı yollarla müzik indirmeyin.
Embezzle it.
- İç etmeyi.
Goalkeeper for the 1978 Iran World Cup team... whose name you used to embezzle more than $ 45 million... from the Revolutionary Guard.
1978 yılında İran'ın Dünya Kupası takımının kalecisi. Devrim Muhafızları'ndan 45 milyon dolardan fazla parayı zimmetine geçirirken kullandığın isim.
- It's time we talk about Nasser Hejazi... whose name you used to embezzle more than $ 45 million.
Nasser Hejazi hakkında konuşmanın vakti geldi. 45 milyon dolardan fazla parayı zimmetine geçirmek için kullandığın isim.
Whose name you used to embezzle more than $ 45 million.
45 milyon dolardan fazla parayı zimmetine geçirirken kullandığın isim.
It's time we talk about Nasser Hejazi, whose named you used to embezzle more than $ 45 million.
Nasser Hejazi'den konuşmamızın vakti geldi. 45 milyon dolardan fazla parayı zimmetine geçirirken kullandığın isim.
Let's say Hank did embezzle money and killed Charlie to silence him.
Diyelim ki Hank parayı aldı ve Charlie'yi de susturmak için öldürdü.
Do I tell you how to commit fraud... deny coverage to terminally ill policy holders... or embezzle 140 million dollars while you're at it?
Ben sana sahtekarlik yapmayi anlatiyor muyum? Ölümcül hastalara sigorta parasi verme ve 140 milyon dolari hortumla diyor muyum?
If he doesn't have it, he can embezzle it.
Parası yoksa zimmetine geçirir.
Well, I figure, for starters, if I simply don't embezzle and lie and neglect...
İlk olarak, fark ettim ki en basitinden zimmetime para geçirmezsem, yalan ve ihmal...
Do you wish to embezzle the people's money?
Sen insanların paralarını zimmetine mi geçirmek istiyorsun?
John Bosworth hatched a plan to embezzle thousands and thousands of dollars just to keep this project alive.
John Bosworth sırf bu projeyi canlı tutabilmek için binlerce doları zimmetine geçirecek bir plan yaptı.
Samaritan will never sleep with its secretary, or embezzle money from its campaign fund.
Samaritan asla sekreteriyle yatmayacak ya da kampanya fonlarindan zimmetine para geçirmeyecek.
For my actions taken... to embezzle funds from this firm, I have offered to surrender to police, pending trial.
Şirketten zimmetime para geçirmekten dolayı polise teslim olup mahkeme önüne çıkmayı teklif ettim.
You embezzle Twinkies or money, Harvey?
Zimmetine Twinkies mi yoksa para mı geçirdin Harvey?
I never asked you to embezzle that money, John.
Ben parayı zimmetine geçir dememiştim ki sana, John.
Embezzle what? Hello!
Pardon, hangi parasını?
Embezzle.
Zimmete geçirmek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]