English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Emer

Emer translate Turkish

298 parallel translation
At night that same Nosferatu digs his claws into his victims and suckles himself on the hellish elixir of their bloode.
O Nosferatu ki, gece olunca pençelerini kurbanlarına geçirir ve onların kanlarının cehennemî iksirini emer.
Wood will absorb the scent.
Ahşap kokuyu emer.
So, he sucks on a false nipple or his thumb.
Bu yüzden de yalancı meme veya başparmağını emer.
While heating lead absorbs gold
Böyle ısıtılınca, Bu maden altını emer..
Emer!
Acil...!
Well, speaking as a member of the stock exchange I would suck their brains out with a straw sell the widows and orphans, and go into South American zinc.
Borsanın bir üyesi olarak konuşacak olursam ben bir kamışla beyinlerini emer dul ve yetimleri satar ve Güney Amerika çinkosuna girerim.
It absorbs equally all that it touches, even the poison that would kill it.
Dokunduğu her şeyi eşit derecede emer. Kendisini öldürecek zehri bile.
She gets me for a quart a month.
Kan. Her ay 1 litre emer benden.
And masturbate as little as possible, it drains the strength.
Masturbasyon yapmak tüm gücünü emer, mümkün olduğunca az yap.
And that all babies do that, sucking off br easts.
Bütün bebekler zaten bunu yapar meme emer.
Will you suck it?
Sen emer misin?
It absorbs what moisture it requires through its surface.
İhtiyaç duyduğu nemi kendi yüzeyinden emer.
It simply oozes from the skin, and the young suck it from tufts of hair.
Sütü derisinden dışarı sızdırır ve yavru da kıl yumağının arasından sütü emer.
It absorbs nutriments from the mother's blood and supplies them continuously to the growing baby.
Annenin kanından besinleri emer ve sürekli büyüyen bebeğe sunar.
My wife Carmelita will suck it out.
Karım Carmelita emer.
Because if you don't, they climb up and sit on your chest and suck all your breath out like this...
Çünkü bunu yapmazsan göğsüne tırmanıp üstüne oturur ve tüm nefesini emer, işte böyle.
Then he'll be able to suck his way through the entire town.
O zaman bütün kasabanın kanını emer.
... Emergencia. ... Emer-gencia.
- Jenny nerede?
If you don't run away, they'll suck the last drop of life out of you.
Eğer kaçmazsan, hayatının son damlasına kadar emer.
Get back or this motherfucking son of a bitch will suck on this until he dies!
Çekilin yoksa bu kahrolası orospu çocuğu..... ölene kadar bunu emer!
On Earth the forests and oceans absorb the carbon dioxide we exhale.
Yeryüzü'nde ormanlar ve okyanuslar nefes verdiğimiz karbondioksiti emer.
RIMGALE : Trychtichlorate. It eats magnesium.
Triktiklorat, magnezyumu emer.
It's feeding off the energy of the Enterprise as it would from its mother.
Aynı annesinden emer gibi, geminin enerjisinden besleniyor.
- Suck salt?
- Tuz emer misin?
I'm glad I caught you, Thumb-sucker B.
Seni yakaladığıma sevindim, Başparmak Emer B.
The pocket absorbs electromagnetic energy from anything entering it.
Cep, içine giren her şeyin... elektromanyetik enerjisini emer.
The stronger fetus absorbs the weaker and comes to birth as a single child.
Güçlü olan fetüs diğerini emer ve tek çocuk olarak doğar.
Lizard, for poison.
Kertenkele, zehri emer.
The pups suckle for four months, until late March.
Yavrular, mart ayının sonuna kadar dört ay boyunca annelerini emer.
Your chilrden sucks the blood out of you and you don't say a word.
Çocukların iliğini emer susarsın.
Ticks suck blood.
Keneler kan emer.
Would you kiss it or suck it right away?
Onu öper misin yoksa emer misin?
The dry air sucks moisture from each breath, and also makes them cough.
Kuru hava her nefes alışta nemi emer ve aynı zamanda onları öksürtür.
Garlic? Stand there with garlic, one of them will bend you over and walk up your strata chocolata while sucking your blood!
Boynuna sarmısaktan bir kolye taksan bile yanına gelir ve kanını emer!
It'll drain you of what power... you still have.
Bu sahip olduğun tüm gücü emer.
Bad paintings drain the life out of their subjects, because they lack this quality.
Kötü resimler nesnelerdeki hayatı emer kurutur Çünkü nicelikleri noksandır.
Dr. Hobbs can pick up any slack should there be an emer...
Dr. Hobbs acil durumlarla başa...
"Javna feeds one week out of every year, stealing the life force from the young."
"Javna gençlerin hayat enerjisini emer, her hafta beslenir."
Shang Tsung will suck out your soul.
Shang Tsung senin ruhunu emer.
Turn it on, and it sucks up radiation like a sponge.
Açarsın ve radyasyonu sünger gibi emer.
The Flax magna absorbs the light before it can get to us.
Flax'ın yapısı bize ulaşamadan ışığı emer.
Absorbs the light?
Işığı mı emer?
It'll absorb moisture.
Nemi emer.
They think if you suck pussy, you'll suck anything.
Karının şeyini emen, her şey emer diye düşünürler.
So, what's the big emer...?
Acil durum ne...?
In the case of mutants, she absorbs their gifts for a while.
Mutantların ise bir süre için yeteneklerini emer.
He sucks the life force out of people.
İnsanlardan sahip oldukları yaşam gücünü emer.
He just plain sucks.
Sadece olduğu gibi emer.
" Truth casts no shadows, because it soaks sun like forever sponges, do bungee-cord jumpings into the abyss.
" Gerçek gölgede kalamaz çünkü günesi bir sünger gibi emer, Dipsiz bir atlayis yapar.
The refractive index of the material... is so high that it actually absorbs light and doesn't allow it to escape.
Aslında, ışık emer ve ondan kaçmak için izin vermediğini çok yüksek. Bu bir elmas ışıltı kılan bir elmas yaptığı budur.
Cheap and metallic, like sucking on a greasy coin?
Ucuz ve madeni, yağlı bir metal parayı emer gibi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]