Emmit translate Turkish
118 parallel translation
Emmitt County Sheriffs Station.
Emmit İlçesi Şerifinin ofisi.
- Hello, Emmit.
- Selam Emmit.
This is Emmit Reese.
Ben Emmit Reese.
Emmit Reese to Ground Control.
Emmit Reese'ten yer kontrole.
Is it too late to switch jobs with Emmit?
İşleri değişmek için çok mu geç, Emmit?
- Emmit Reese.
- Emmit Reese.
Emmit, this is no good.
Emmit, bu hiç iyi değil.
- Mike, Emmit.
- Mike, Emmit.
That's a very cool hat, Emmit.
Bu çok havalı bir şapka Emmit.
Emmit, what's the nearest fire station to Wilshire and Stanley?
Emmit, Wilshire ve Stanley arasındaki en yakın yangın söndürme istasyonu nerede?
Emmit, get hold of that geologist, Amy Barnes.
Emmit, çabuk o jeoloğu bul, Amy Barnes.
Emmit!
Emmit!
Emmit, we're at level one here.
Emmit, burada hepimiz birinci derecedeyiz.
All right, Emmit, get me 200 K-rails to build a corridor.
Tamam Emmit, bana bir koridor oluşturmak için 200 K-rail bul.
She got burnt, Emmit.
O yaralandı, Emmit.
Emmit, where are those K-rails?
Emmit, bu K-rail'ler nerede kaldı?
- Emmit, FAA want an update.
- Emmit, FAA son bilgileri istiyor.
Emmit, they got two gas lines burning on Fairfax.
Emmit, Fairfax'ta iki gaz hattı yanıyormuş.
Emmit, just got a call from La Brea.
Emmit, az önce La Brea aradı.
All right, listen up, Emmit.
Tamam, dinle Emmit.
No, it's still Emmit.
Hayır, hala Emmit.
- Hi, I'm Emmit Oosterhaus, by the way.
- Selam ben Emmit Oosterhaus, bu arada.
Emmit, shut up.
Emmit, kapa çeneni.
This fantasy land you live in, Emmit, are there rides?
Sen hayal dünyasında yaşıyorsun Emmit
- Kill Emmit?
- Emmit'i öldürmek?
Emmit Oosterhaus.
Emmit Oosterhaus.
- Hi, Emmit Oosterhaus.
- Selam, Emmit Oosterhaus.
- Just take this. - We just wanted you to know that Emmit was holding out on some bar mitzvah money.
- Emmit'in sünnet parası aldığını söyleyelim dedik.
Emmit, I don't care how many times you get bar mitzvahed, you're not a man.
Emmit, kaç kez sünnet olursan ol sen adam değilsin.
T-Dog, Emmit, this way.
T - Dog, Emmit, bu taraftan.
Emmit's not a hobbit, I don't think.
Hey. Emmit hobit değil
Emmit, you're drying my eyeballs.
Emmit, gözlerimi kuruluyorsun
I can't understand Emmit's map!
Emmit'in haritasından bişey anlamadım
- Me and Emmit are gonna back you up.
- Ben ve Emmit senin arkandayız.
- Oh, now it's "me and Emmit."
- Oh, şimdi de "ben ve Emmit."
If I don't survive, you should definitely sue Emmit's family.
Eğer ölürsem, kesinlikle Emmit'in ailesini dava et.
- Emmit's got game!
- Emmit oyuna dahil!
You know, Emmit, I can't believe I'm saying this...
Emmit, Bunu söylediğime inanamıyorum...
Dear Wade, Ryan and little, tiny Emmit.
Sevgili Wade, Ryan ve ufak, sıska Emmit.
- Okay, okay, stop.
- Tamam, tamam, yeter! Emmit kim?
Why are you so aggravated, Emmet?
- Neden bu kadar öfkelisin, Emmit?
Emmet, this is not the time.
- Emmit, şimdi zamanı değil...
Emmet, you really don't have to do that.
- Emmit, bunu yapmak zorunda değilsin...
Emmet has a photographic memory of every exotic dancer east of the 405
Emmit'in egzotik dansçılara özel fotoğrafik bir hafızası vardır.
" Emmit come on, I'm begging ya.
" Emmit, hadi ama sana yalvarıyorum.
Emmit Stussy, thanks for a...
Emmit Stussy, çok müteşekkiriz...
Emmit Stussy.
Emmit Stussy, Cennet Ovası.
Look, there was, you know, some mixed signals last night, but I'm gonna call Emmit...
Bak, dün gece bazı karışık sinyaller oldu. - Ama Emmit'i arayacağım.
- Come on, Emmit.
- Hadi, Emmit.
" Emmet, it's me again.
" Emmit, yine ben.
Hi.
Selam, Emmit.