Escapes translate Turkish
783 parallel translation
Juve knows that Fantômas sooner or later escapes and resumes his crime series.
Juve, Fantomas'ın önünde sonunda oradan kaçıp suç işlemeye devam edeceğini bilmekteydi.
If Cora D escapes I will personally rip your heart out of your ass and stuff it back down your throat.
Eğer Cora D kaçarsa şahsen kalbini söküp götünden çıkaracak ve sonra boğazından geri sokacağım.
But you tell me that he escapes from his room.
Ama bana odasından kaçtığını söylediniz.
Escapes : 8 Arrests : 15
Kaçış : 8 Tutuklanma : 15
The smoke escapes where it can.
Duman nereden çıkış yolu bulursa oradan çıkıyor.
- Hannay escapes!
- Hannay kaçtı!
Hannay escapes from police!
Hannay polisten kaçtı!
No one escapes from this fortress.
Kimse bu kaleden kaçamaz.
You can beat and starve us Saxons now but when King Richard escapes, he'll take you by the scruff of the neck and fling you into the sea!
Biz Saksonları dövüp aç bırakabilirsiniz ama Kral Richard kaçtığı zaman ensenizden tuttuğu gibi hepinizi denize dökecek!
You boys should stay off fire escapes when there isn't any fire.
Ortada yangın yokken yangın merdivenlerinden uzak durmalısınız.
When you're climbing fire escapes, getting kicked out front doors and eating in one-armed joints don't forget your pal, Hildy Johnson.
Yangın merdivenlerini çıkarken, ön kapılardan kovulurken ve salaş lokantalarda yerken dostunuz Hildy Johnson'ı unutmayın.
Dilg escapes because he knows he hasn't got a chance.
Dilg kaçar, çünkü ümitsizdir.
Naturally, we both deplored all the escapes that were taking place.
Doğal olarak, ikimiz de vaki olacak tüm firarları şikayet ettik.
We installed a new sprinkler system, fire escapes.
Yangın merdivenlerine ve yangın söndürme sistemine.
Nothing escapes you.
Senden birşey kaçmaz.
But no one escapes punishment.
Hiç kimsenin ettiği yanına kalmaz.
The symbolism of the small wheel escapes me.
Tekerleğin sembolü olduğu şeyi anlayamadım.
Oh, his name escapes me.
Adını çıkaramadım.
Nobody escapes.
Kimse kaçamaz.
Nobody ever really escapes.
Kimse gerçekten kaçamaz.
He escapes in the morning between Marseille and Paris, and the next day two guys are found dead on the same route.
Bilmiyorum. Sabah Marsilya ve Paris arasında kaçıyor sonra da aynı bölgede iki adam ölü bulunuyor.
Though what plot there can be to a series on anti-Semitism escapes me.
Gerçi anti-semitizm dizisindeki bu kumpas nedir, bir ben anlamadım galiba.
Its relevance escapes me.
Açıklayın lütfen.
If a suspect escapes in a taxi, we let him go.
Eğer bir şüpheli kaçmak için taksiye binerse, bırakırız gider...
It escapes no one.
# Hiç kimse paçayı kurtaramaz.
It escapes me.
Aklımı kaçıracağım.
As you say, nothing escapes a man in my position.
Dediğin gibi, benim görevimdeki biri hiçbir şeyi gözden kaçırmaz.
Nothing escapes your ears, master.
Kulağınızdan bir şey kaçmıyor efendim.
Mr. Maine's charm escapes me.
Bay Maine'i hiç sevimli bulamadım.
The child escapes.
Çocuk kaçıyor.
Nothing escapes Mr. Fogg.
Bay Fogg'u hiçbir şey kaçıramaz.
The farmers feel if Hall escapes, the ranchers will run them out of the country.
Çiftçiler eğer Hall'ü kaçırırlarsa, belki de eyalette söz sahibi kendileri olacak.
It's insane to plan escapes.
Kaçmayı planlamak delilik.
Nothing escapes me.
Benden hiçbir şey kaçmaz.
NO one escapes me.
Benden hiç kimse kaçamaz.
There seems to be some allusion here that escapes me.
Sanırım burada ucu bana da dokunan bir kinaye var.
I'm more concerned about escapes than you are.
Sağlıklarına önem veriyorum.
THE FACE IS VAG U ELY FAMILIAR, BUT THE NAME ESCAPES ME.
Yüzünü hayal meyal hatırlıyorum ama adını çıkaramıyorum.
I like the three big escapes :
Üç büyük keyfim var ;
But the exact time escapes me.
Ama tam tarihini hatırlamıyorum.
If one of them escapes, you'll answer to me.
Biri bile kaçarsa, bana hesap vereceksin.
The man who escapes or resigns in times of peril?
Tehlike anında kaçan veya istifa eden bir adam mı?
His name escapes me.
Adı aklıma gelmiyor.
I almost touch its coils and then my courage fails. I reach down. ... and it escapes into another dark corner.
Neredeyse sargılarına dokunuyorum sonra cesaretim kırılıyor hatıra başka bir karanlık köşeye kaçıyor.
Maybe he escapes in the carriage.
Belki arabayla kaçan Engel'dir.
If a trout escapes, I let it go.
Bir balık kaçarsa, giderim.
That no one escapes their fate.
Hiç kimse kaderinden kaçamaz.
There will be no escapes from this camp.
Bu kamptan kimse kaçamayacak.
four escapes.
Dört kaçış.
Nothing escapes you.
Senden de hiçbir şey kaçmıyor.
It escapes.
- Şüpheli kaçıyor gibi Joe.