English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Europa

Europa translate Turkish

322 parallel translation
And scientists are also excited about what they believe to be an ocean underneath the surface of Jupiter's frozen moon, Europa.
Ve bilim adamlarını heyecanlandıran başka bir şey ise jüpiterin donmuş Ayının ( Europa ) altında Olduğunu düşündükleri okyanus.
sure, it's cold and solid in the form of ice on the surface, but almost certainly, beneath the ice on Europa is a vast ocean, hundreds, if not thousands, of kilometres thick.
Elbette yüzeyde katı ve soğuk, Buz formunda bulunuyor Ama nerdeyse kesinlikle, Europa daki Buzun altı binlerce olmasa bile yüzlerce Kilometre kalınlığında geniş bir okyanus.
Europa sits well outside the Goldilocks Zone, but just like at the bottom of Earth's oceans, hydrothermal vents could be the energy source needed for life to emerge.
Europa, Goldilocks Zone'un fazlaca dışında bulunuyor Fakat tıpkı dünyadaki okyanusun dibindeki gibi, Hidrotermal bacalar hayatın oluşması için Gerekli enerji kaynağı olabilir.
Those ocean depths could be home to some bizarre life forms - huge tubeworms feeding on the minerals coming from inside Europa's core.
Bu okyanusların derinlikleri bazı garip canlıların evi olabilir - Europa nın çekirdeğinden gelen minerallerle Beslenen devasa tüp solucanları.
There's no telling what kind of life may exist in Europa's ocean.
Europanın okyanuslarında ne tür yaşamlar olabileceğini söylemek zor.
I saw that your precious Carlotta Vance arrived on the Europa yesterday.
Senin sevgili Carlotta Vance'ının dün Europa ile geldiğini gördüm.
A dancer in the Café Europa.
Cafe Europa'da bir dansçı.
The Café Europa has some wonderful paintings.
Cafe Europa'da harika resimler vardır.
This is your first visit to the Europa?
Europa'ya ilk ziyaretin mi?
Café Europa, please.
Cafe Europa lütfen.
- Why were you at the Europa, then?
- O zaman niye Europa'daydın?
But you met her in the Europa.
Ama Europa'da tanıştınız.
Give me the Café Europa, please, it's an emergency.
Lütfen Cafe Europa'yı bağlayın. Bu acil bir durum.
I've brought you "L'Europa Letteraria" with your article on Adorno.
Adorno'ya yazdığın makaleyi içeren'Europa letteraria'yı getirdim.
Nevil and I are going to the Café Europa for a drink later on and we'll probably go on somewhere afterwards.
Nevil ile Café Europa'da bir şeyler içmeye gideceğiz. Sonra da başka bir yere geçeriz herhalde.
If you change your mind, Café Europa.
Fikrini değiştirirsen, Café Europa.
You go to the Europa Centre basement tonight, 3 : 00 a.m., and you can find out.
Bu gece 3'te Europa Centre'ın bodrum katına gidersen onu bulabilirsin.
Europa Airline flight 709 for Rio de Janeiro is now boarding at Gate 7.
Europa Havayolları Rio de Janeiro 709 nolu uçuş yolcuları 7. kapıdan binebilir.
Europa Airlines flight 709 for Rio de Janeiro is now boarding at Gate 7.
Europa Havayolları Rio de Janeiro 709 nolu uçuş yolcuları 7. kapıdan binebilir.
You no longer stay at the "Europa"?
Avrupa'da daha uzun süre kalacak mısınız?
They were storming Hitler's vaunted Festung Europa - Fortress Europe.
Hitler'in yere göğe sığdıramadığı Festung Europa'sına, yani Avrupa Hisarı'na saldırıyorlardı.
- Arvaro, the greatest in Europa!
- Marcella! - Arvaro, Avrupa'nın en büyük taksi şoförü!
Europa.
Europa. "
Another Europa.
"yine Europa."
Io, the innermost of the four Europa and moving away from Jupiter Ganymede and the outermost big moon Callisto.
İo, en içteki uydu Europa uydusu ve Jüpiter'den uzaklaştıkça Ganymede uydusu ve en dıştaki büyük Callisto uydusu.
In the early morning hours of July 9th, 1979, on the real-time television monitors at the Jet Propulsion Laboratory we began to learn about a world called Europa.
9 Temmuz 1979 sabahında, eş zamanlı Jet İtiş Laboratuarındaki televizyon ekranlarından Europa adlı bir dünyayı keşfetmeye başladık.
Cassen's model for Europa says if you start with a liquid you can put in enough energy to keep it liquid.
JPL MAN : Cassen'in Europa modeline göre sıvıyı aynı halde tutmak için belli bir enerji gerekir.
But Cassen said in order for there to be enough heating going on you had to start the heating before Europa basically cooled off.
Cassen yeterli ısıyı sağlamak yerine Europa soğumadan ısınmayı sağlamalısınız der.
... and Europa there's a twin, a pair there...
... ve Europa'da bir çift var, ikisi de orada...
Sunlight shines on Europa, and is reflected back to space where some strikes the phosphors of the Voyager television cameras, generating an image.
Günışıkları Europa'ya çarpıyor, ve uzaya yansıyarak Voyager'ın kameralarına ulaştığında bir görüntüye dönüşüyor.
Finally, the end product of this remarkable set of links and relays is a hard copy which comes out of this machine showing in this case, the wonders of Europa which were recorded for the first time in human history, today.
Sonunda, bu müthiş birikimin sonucu olarak sinyal ve işlemler sonrasında bu makinede somutlaşarak Europa'nın gizemleri olarak insanlık tarihinde bir ilke dönüşüp kaydoluyor.
Voyager 1 got very good pictures of the other three big moons Galilean satellites of Jupiter, but not of Europa.
Voyager 1 diğer 3 büyük uydudan güzel kareler sağladı Jupiter'in Galilean uyduları, fakat Europa'dan resim yok.
It was left to Voyager 2 today to get the first close-up pictures of Europa where we see things that are only a few kilometers across.
Voyager-2 bugün ilk yakın çekimleri yapmak üzere Europa'ya sadece büyük kütleler görebildiğimiz yere gitti.
Weeks after the pictures from Europa were received we were still debating what was in them.
Europa resimleri alındıktan haftalar sonra bile halen üzerinde tartışıyorduk.
SAGAN : Computer processing of the pictures has revealed at least a few features on Europa which seem to be impact craters.
SAGAN : bilgisayarda işlenen görüntüler Europa'da meteor krateri olduğunu gösterdi.
Computer processing also played a major role in one of the most amazing Voyager discoveries made on the moon next to Europa a world called lo.
Bilgisayarlar Europa'nın yakınındaki İo uydusunun keşfinde büyük rol oynadı.
A close passage by Europa.
Europa'nın yanından geçiyoruz.
Wasn't this the Europa Hotel before becoming German military headquarters?
Burası Alman askeri karargahı olmadan önce Europa Hotel değil miydi?
Dr. OrIov has encountered some strange data coming from Europa.
Dr. Orlov Europa'dan gelen bazı tuhaf verilerle karşılaştı da.
We're getting farther away from Europa.
Europa'dan giderek uzaklaşıyoruz.
I think something wants us to stay away from Europa.
Bence bir şey bizim Europa'dan uzaklaşmamızı istiyor.
Something extraordinary has happened on Europa.
Europa'da olağanüstü bir şey oldu.
Europa, for all its cold gray, is a Iot more comforting.
Bütün o soğuk gri rengine rağmen Europa çok daha güven verici.
My voice will help you and guide you still deeper into Europa.
Sesim sana yardımcı olacak, ve Avrupa'nın daha derinlerine inmende, sana rehberlik edecek.
On the count of ten, you will be in Europa.
On olduğunda, Sen, Avrupa da olacaksın.
On the mental count of ten you will be in Europa.
On dediğimde, Avrupa da olacaksın.
You want to wake up, to free yourself of the image of Europa.
Avrupa'nın görüntüsünden kendini kurtarabilmek için... uyanmak istiyorsun.
If you really want to know, an agent of the Quirian Emirates will get the bonds from a locker at Pan-Europa Airways tomorrow when I meet him there to give him this key.
Bu kadar bilmek istiyorsan, Quirian Emirlikleri'nden bir ajan yarın buluştuğumuzda vereceğim bu anahtarla Pan-Europa Havayolları'ndaki dolaptan tahvilleri teslim alacak.
- at Pan-Europa Airways tomorrow.
- Pan-Europa Havayolları'ndaki dolaptan tahvilleri teslim alacak.
I told her it's the barracks, not the fucking Hotel Europa.
Ben de, "Tam teşekküllü bir otel yapmıyoruz burada, sıradan bir baraka sadece" dedim.
I'll just inspect the picket at Europa Point...
Avrupa noktasındaki nöbetçiyi kontrol edeceğim...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]