Exhibition translate Turkish
1,157 parallel translation
Some people would say what you're about to see is probably the greatest exhibition of aeronautical skill in history.
Bazı insanlar, birazdan göreceğiniz şeyi, tarihteki muhtemel en iyi havacılık gösterisi olarak görmektedirler.
Do you consider this exhibition of meat tasteful?
Bu vücut sergisini eğlenceli mi buluyorsunuz?
... we have had the privilege of witnessing the greatest exhibition of boxing stamina in the history of the ring.
.. gösterisine şahit olma ayrıcalığına sahip olduk.
An art exhibition at the Zacheta Gallery in Warsaw.
Varşova'da Zacheta Galerisindeki bir sanat sergisi.
Here's a killer whale in familiar guise : Tamed, on exhibition.
İşte Orca Balinasının bildik bir kılığı : ehlileşmiş ve bir gösteride.
I have no wish to make an exhibition of myself.
Kendimi teşhir etmek istemiyorum.
Andrés Galan, for bringing his most talented players to participate in this athletic exhibition.
Andrés Galan, müsabaka için en değerli oyuncularınızı getirdiğiniz icin.
We saw the photography exhibition.
Fotoğraf sergisine baktık.
We have had the privilege of witnessing the greatest exhibition of guts and stamina in the history of the ring.
Boks tarihinin, en büyük cesaret ve dayanma gücü gösterisine şahit olduğumuz için çok şanslıyız.
The Business Efficiency Exhibition!
- İş Verimliliği dersine!
I promised him to come this week, but then I remembered we are to be at the exhibition's opening...
Bu haftalığına ona söz verdim fakat sonra serginin açılışına katılacağımızı hatırladım.
There's a Rembrandt exhibition.
Rembrandt sergisi var.
Go to the exhibition of Lorrain?
Lorrain sergisine gidelim mi?
Li Luo Yang holds an annual exhibition
Li Luo Yang her yıl Müzayede düzenler
I know you'll be here for the exhibition each year
Her yıl Müzayedeye.. gelediğinizi bildiğimden,
Since Li Luo Yang is hosting an exhibition
Li Luo Yang açık artırmaya ev sahipliği yaptığından
The exhibition is heavily guarded
Müzayede çok iyi korunuyor
Participants of the exhibition must surrender their weapons
Açık Artırmaya katılacaklar Silahlarını burada bırakmalı
During the exhibition
Müzayede sırasında
If you're interested in the exhibition
Müzayedeye katılmak isteseniz
He was supposed to bring the gem to the exhibition
Mücevheri açık arttırmaya... getirmeyi planlıyordu
After the exhibition
Açık arttırmadan sonra
I'm preparing an exhibition.
Bir sergiye hazırlanıyorum.
The exhibition is a success.
Görüyorsun sergi başarılı oldu.
The next day you're doing a piece on an art exhibition that happened three years ago.
Ertesi gün üç yıl önceki bir sergi hakkında yazıyorsun.
Using them as human frescoes, you'll collect them for an exhibition or a book.
İnsanlık freski başlığıyla sergiler ya da bir kitapta toplarsın.
So when will the third floor of Macy's harbor an exhibition of Japanese sacred signs such as can be seen at Josen-kai on the island of Hokkaido?
Acaba, Macy'nin üçüncü kati, Hokkaido adasindaki Josen-kai'de rastlanan türden Japon kutsal göstergelerini ne zaman agirlayacak?
I'm going to an oleographic exhibition.
Bir yağlıboya sergisine gidiyorum.
No, still struggling. I've had an exhibition.
Hayır, hala mücadele ediyorum.
- Just a little exhibition.
- Sadece küçük bir gösteri.
With the exhibition of your dolls?
Bebek serginle mi?
It's my first exhibition.
Bu benim ilk sergim.
I'm taking pictures of Miss Taeko's dolls for an exhibition booklet.
Sergi kitapçığı için Bayan Taeko'nun bebeklerinin fotoğrafını çekiyordum.
Where's the exhibition?
Sergi nerede?
Selling mementos while her brother... is allowed to be on exhibition... is only the beginning for Ruth Zelig and Martin Geist.
Kardeşini sergilerken... hatıra eşyaları satmak Ruth Zelig ve Martin Geist için... sadece bir başlangıçtır.
It was even rumoured we'd get the chance to play the Yankees in exhibition.
Hatta Yankee'lerle gösteri maçı yapabileceğimiz söyleniyordu.
Its commentary said that "This is a report of an experiment on the breaking point of bearable pain and the corrosion of people's senses" but it was, in fact, an exhibition of devilish cruelty as 3 perpetrators severely abused a woman.
Açıklamasında şöyle diyordu : "Bu tahammül edilebilir acının ve insanın hislerinin bozulması üzerine bir deneydir" ama işin aslı, şeytani bir zalimliğin, bir kadını kötü emellerine alet eden 3 katil olarak yansımasıydı.
Welcome to my little exhibition.
Küçük gösterime hoşgeldiniz.
You know, you and I, man, we could make a staged exhibition.
Sen ve ben, dostum, burada bir gösteri yapabiliriz.
It's gonna be great because we're gonna play an exhibition game. With the Yankees, three innings!
.. çünkü Yankilerle bir gösteri maçı yapacağız.
We've got a special edition of Yankee baseball, a special three-inning exhibition game between the New York Yankees and are you ready for this?
Yanki beyzbolunun özel bir versiyonuyla birlikteyiz. .. 3 turluk gösteri özel gösteri oyunu. .. New York ve Yanki'ler arasında.
He's had an exhibition of nude ladies in America.
Amerika'da nü sergisi falan açmış.
We would like an exhibition bout with your famous champion, Rocky Balboa.
Sizin ünlü şampiyonunuz Rocky Balboa ile bir gösteri maçı istiyoruz.
- This is an exhibition bout.
- Bu gösteri maçı.
What made you decide to put on an exhibition fight with Drago?
Drago'ya gösteri maçı ayarlamak nereden geldi aklına?
I came to talk about a friendly exhibition bout
Maç üzerine dostça konuşmaya geldim.
Age versus youth in a goodwill exhibition match, as the former champion Apollo Creed takes on a mountain of muscle from the Soviet Union :
İyi niyet gösteri maçında yaşlı gence karşı, eski şampiyon Apollo Creed kas yığınıyla karşı karşıya Sovyetler Birliği'nden :
- This is just some kind of exhibition fight.
- Bu sadece bir gösteri dövüşü.
This is not just an exhibition fight that doesn't mean anything.
Hiçbir anlamı olmayan basit bir gösteri maçı değil bu.
This is supposed to be an exhibition!
Bunun gösteri olması gerekirdi!
- It was an exhibition.
- Bir duygu gösterisi.