English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Expressing

Expressing translate Turkish

726 parallel translation
Oh, well, that's probably just the Russian way of expressing'somethin'.
Sanırım Rusların şeyi ifade etme şekilleri böyle...
It has just been reported to me that you've been heard expressing sentiments... hostile to the fatherland.
Hakkınızda memleketimizle ilgili saldırgan sözler sarf ettiğinize dair şikayet var.
Miss Novak, although I'm the victim of your remark I can't help but admire the exquisite way you have of expressing yourself.
Bayan Novak, her ne kadar görüşlerinizin kurbanı olsam da kendinizi bu güzellikte ifade etmenize hayranlık duyuyorum.
I think there was only one side of him expressing itself.
Sanırım sadece bir tarafı kendini tarif edebiliyordu.
Ah. The French have such a... continental way of expressing their gratitude.
Fransızların, memnuniyetlerini ifade ediş tarzları çok Avrupai.
I just wrote expressing my own opinion, Sister.
Fikirlerimi dile getirmek için yazdım, Rahibe.
Anyone with a face like yours, madam, should steer clear of expressing such opinions.
Seninki gibi bir suratı olan herkes bu tür fikirler beyan etmekten kaçınmalı.
The mayor's wife. Over 500 thankful parents expressing gratitude to Macy's.
Valinin karısı, belediye başkanının karısı... 500'den fazla minnettar ebeveyn...
A note has been found, undoubtedly in Mr Holland's handwriting expressing his intention to commit suicide.
Bay Holland'a ait olduğu su götürmeyen bir el yazısıyla yazılmış bir intihar notu bulunmuş.
Just when does an actress decide they're her words she's saying and her thoughts she's expressing?
Bir oyuncu ne zaman söylediklerinin.. .. kendi sözcükleri, ifade ettiklerinin kendi düşünceleri olduğuna karar verir?
I cannot help expressing a wish that you were... well, just a little bit older than you seem to be... and not quite so very alluring in appearance.
sizin, şey... göründüğünüzden biraz daha yaşlı olmanızı ve bu kadar cezbedici olmamanızı dilerdim.
I cannot help expressing my personal disagreement with their verdict.
Yine de, şahsen kararlarına katılmadığımı ifade etmek isterim.
- I'm not expressing myself very well.
- Kendimi iyi ifade edemiyorum...
When they're here, I'll take opportunity of expressing my opinion of thieves who would try to steal my country.
Buraya geldiklerinde, onlara, ülkemi çalmaya çalışan hırsızlar hakkındaki düşüncelerimi ifade etme fırsatını bulmuş olacağım.
Are you expressing an opinion, or making a bet?
Bir fikir mi beyan ediyorsun, yoksa arttırıyor musun?
I guess it's just they have peculiar ways of expressing themselves.
Sadece sanırım kendilerine has kendilerini ifade etme yolları var.
And I want to thank your government for expressing its desire to cooperate.
Hükümetinize de işbirliği etmekteki arzusu için müteşekkirim.
Baron Frankenstein I'm sure I'm expressing the feelings of all of us when I say how much we appreciate your kindness and consideration in allowing the body of our poor colleague to find its last resting place in your family vault.
Baron Frankenştayn... buradaki herkesin duygularına tercüman olayım. Zavallı meslektaşımızın bedenini... aile mezarlığınızda muhafaza etmeyi... teklif ederek büyük cömertlik ve incelik gösterdiniz.
As a matter of fact, I rather feel like expressing myself now.
Şu anda kendimi ifade etmek istiyorum.
It's only expressing my feelings for you.
Sadece size karşı duygularımı ifade etmeye yarıyor.
So after expressing to you my utmost gratitude...
Bu yüzden size elimden gelen en büyük minnettarlığımı sunduktan sonra...
It was my poor way of expressing confidence in British justice.
İngiliz adaletine olan güvenimden dolayı böyle söyledim.
But not everyone is capable of expressing themselves openly and freely.
Herkes kendini açıkça ve özgürce ifade edemez.
You know I never was any good at expressing myself.
Bilirsin, kendimi ifade etmekte pek iyi değilimdir.
That technique is her way of expressing it.
Bu teknik de onun bunu ifade ediş biçimi.
They are replaced by new words expressing new ideas
Yerlerine yeni fikirleri ifade eden yenileri gelir.
The Mistress of Novices and the Mistress of Postulants... ... were trying to help me by expressing opposite points of view.
Acemilerin öğretmeni ve adayların öğretmeni karşıt görüşler belirterek bana yardımcı olmaya çalışıyordu.
Expressing opinions like this!
Görüşlerinizi böyle ifade etmeniz!
Be careful. Ulrike has a most original way of expressing herself.
Ulrike kendini çok orijinal bir şekilde ifade eder.
And I'm here expressing our regrets to a customer for the loss of his shipment.
Ve ben burada müşteriye yükü kaybolduğu için üzüntülerimizi bildiriyorum.
I'm not expressing myself well.
Kendimi iyi anlatamadım.
Because nothing can stop the old centaur from inspiring feelings and me, the new centaur, from expressing them.
Çünkü hiçbir şey yoktur ki, ne eski sentoru, ona ilham veren izlenimlerden... ne de yeni olanı, onları ifade etmesinden alıkoyabilsin.
I can tell when he's expressing approval or disapproval.
Bir şeyden memnun olup olmadığını hemen anlarım.
Instead of, expressing that hostility
Bu kızgınlığını göstermek yerine,
If Your Majesty were to write a letter to Mr von Bülow, a simple letter expressing esteem and friendship. Once that letter was published in the newspapers...
Keşke Majesteleri, Bay von BüIow'a bir mektup yazabilseniz hayranlık ve dostluğunuzu ifade eden basit bir mektup mektup gazetelerde yayınlanır yayınlanmaz...
Nobody inhibits you from expressing yourself.
Hiç kimse kendinizi ifade etmenizi yasaklamıyor.
( narrator ) Churchill came back to a motion expressing no confidence in his leadership.
Churchill döndüğünde, liderliğine güven içermeyen bir önergeyle karşılaştı.
Now everyone be quiet whilst we listen to Harriet van Johnson, our esteemed schoolmarm as she reads a telegram that she herself has composed to the governor expressing our feelings about the new sheriff.
Şimdi, herkes sessiz olsun. Değerli öğretmenimiz, Harriet van Johnson... yeni şerifle ilgili duygularımızı dile getiren... Valiye yazdığı telgrafı okuyacak.
The President has sent telegrams to the families of the victims, expressing his sincere condolences.
Cumhurbaşkanı kurbanların ailelerine en içten başsağlığı dileklerini iletti.
and a somewhat more sophisticated way of expressing myself.
.. ve... duygularımı... tam ifade edemiyorum.
Constantly his nerves are at breaking point as he struggles to find the artistic solution to expressing his feelings,
Duygularını ifade etmeye sanatsal bir çözüm getirme arayışı ile boğuşurken sürekli siniri tepesindedir.
It's so artificial... expressing oneself with other people's words.
Kendini başkalarının kelimeleriyle ifade etmek çok yapmacık.
I'm so clumsy at expressing myself.
Kendimi ifade etmekte çok beceriksizim.
You who prevent from expressing yourselves?
Siz, kendilerini ifade etmekten alıkoyulanlar!
I was just expressing a healthy sexual curiosity.
Yalnızca sağlıklı bir cinsel merakı dışa vuruyordum!
It's a term, Your Majesty, expressing how we feel about traitors
Bu bir terim, Ekselansları. Hainler hakkındaki duygularımızı ifade ediyor.
I was expressing my opinion.
Fikrimi söylüyordum.
Only the prospect of the tin drum prevented me... from expressing more forcefully my desire... to return to the womb.
Bir tek şu teneke trampet beklentisi ; beni,... ana rahmine dönme arzumu daha şiddetli bir şekilde ifade etmekten alıkoyabilmişti.
Ampco officials are now expressing alarm over the welfare of the horse.
Ampco yetkilileri, atın durumunun tehlikede olduğunu belirttiler.
Emile was expressing mild satisfaction.
Emile'in sevinç ifadesiydi.
She has great difficulty expressing herself.
Kendini ifade etmekte büyük sıkıntı çekiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]