English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Extinguish

Extinguish translate Turkish

258 parallel translation
If you shoot me, you will effectively extinguish the last hope of humanity.
Beni vurursan insanlığın son umudunu ortadan kaldırmış olacaksın.
Work will soon extinguish the fire.
Birazdan yangın söndürülecek.
The fire department courageously tried to extinguish those flames but overwhelming numbers fought them back.
İtfaiye cesur bir şekilde alevleri söndürmeye çalışmış ama kalabalık onlara engel olmuş.
A servant forgets to extinguish a stove and someone suffocates.
Hizmetçi sobayı söndürmeyi unutur ve birileri zehirlenir.
Sheriff, would you extinguish the lights?
Şerif, ışıkları söndürür müsünüz?
"They shall burn together, and no one shall extinguish them."
Birlikte yanacaklar ve kimse onları söndüremeyecek.
They will extinguish the light
Işığı yok edecekler.
Nero is about to extinguish his conflagration, in a sea of blood.
En azından Nero'nun son vahşeti hürmetine canınız bağışlanır. Büyük yangınını bir kan gölünde söndürmek üzere.
Should we then, extinguish our lights and crawl into darkness, with him?
O zaman gerekli olan ışığı söndürmek ve karanlığın içini taramak olmalıdır.
Cannot extinguish.
Söndüremiyoruz.
Absolute silence from this moment on, extinguish all lights and cigarettes.
Bu andan itibaren tam sessizlik, tüm lambaları ve sigaraları söndürün.
Do kindly extinguish it.
Söndürmeni tavsiye ederim.
Excitement has been at fever pitch since last night's radio report from the submarine Seaview that the admiral had conceived a plan which hopefully might extinguish the flaming Van Allen Belt.
Heyecan doruklardaydı, çünkü Seaview denizaltısından geçen gece gelen telsiz mesajında onun, yanan Van Allen kuşağını söndürebilecek bir plan geliştirmiş olduğu belirtiliyordu.
Extinguish the fire.
Ateşi söndürün.
I want to extinguish every last light in the world, or gouge out all of humanity's eyes.
Dünyadaki son ışığa kadar hepsini söndürmek istiyorum. Ya da tüm insanların gözlerini oymak.
If we tamper without knowing where the trigger relay is we could extinguish ourselves.
Tetikleme sisteminin nerede olduğunu bilmeden kurcalamaya kalkarsak, kendi kendimizi yok ederiz.
Go extinguish the fire on "Man"!
Çabuk "Erkek" teki yangını söndürün!
- Extinguish all cigarettes...
- Lütfen sigaralarınızı söndürün...
Would you please extinguish your cigarettes?
Lütfen sigaranızı söndürür müsünüz?
Please fasten your cigarettes and extinguish your seat belts.
Lütfen sigaralarınızı bağlayıp kemerlerinizi söndürün.
Extinguish their cigarettes already!
Hemen sigaraları söndürün.
Please take your seats and extinguish all cigarettes.
Lütfen yerlerinizi alın ve sigaralarınızı söndürün.
The subsequent placings extinguish spiritual life..... and should radiate outward.
Diğerleri ise manevi hayatını sona erdirecek..... ve dışarıya doğru çevirilmeli.
Extinguish the lights!
Işıklar sönsün!
Please extinguish all smoking materials.
Lütfen sigaralarınızı söndürün.
Please fasten your seat belts and extinguish all smoking materials.
Lütfen kemerlerinizi hızlıca takın ve bütün tüten şeyleri söndürün.
In other words extinguish me!
Daha doğrusu söndürün beni!
Fasten your seat belts and extinguish all cigarettes.
Emniyet kemerlerini bağlayın ve sigaralarınızı söndürün.
He is hoping our suffering and hatred will exhaust us and extinguish our will!
Bizim acı çekerek, nefretimizin tükenmesini ve arzumuzun körelmesini istiyor!
I will extinguish those who get in my way.
54 ) \ i1 \ 3cHCECD2A \ fs36 \ fnCooper Black } Hiç bir düşman yolumuzda duramayacak!
Extinguish the greatest criminal flame of our age?
Çağımızın en muhteşem suç ateşini söndürecek misiniz?
But he could not extinguish the flames that were now engulfing him.
Ama o esnada kendisini saran alevleri söndürememiş.
Please extinguish your cigarettes or anything that might fly about in the aircraft, look out the window and enjoy...
Lütfen sigaralarınızı söndürün... ve uçağın içinde uçabilecek şeylerinizi kontrol altına alın, pencereden dışarı bakıp, hayatın tadını çıkarın...
It's best that I step aside and allow it to either ignite or extinguish itself.
En iyisi kenara çekilmem ve ateşlenmesine ya da kendisini söndürmesine müsaade etmeliyim.
Extinguish your dynasty, that's what he said.
"Hanedanımızı söndürmek için"... Söylediği buydu.
Your tears upon me, to extinguish the last embers.
Üzerimdeki gözyaşların, son alevlerimi söndürüyor.
Please fasten your seat belts, extinguish all smoking materials...
Lütfen emniyet kemerlerinizi bağlayın, tüm yanan malzemeleri söndürünüz.
You gonna talk to us, pal, or do I have to extinguish your whole suit?
Bizimle konuşacak mısın, ahbap, yoksa takım elbiseni de söndürmem mi gerekecek?
Make sure your seat belts are fastened and extinguish all cigarettes.
Kemerlerinizi takın, ve sigaralarınızı söndürün, lütfen.
Do you suppose this display is called into existence to extinguish you or me?
Sizce bu görüntü sizin mi yoksa benim mi ateşimi söndürmek için ortaya çıktı?
Please extinguish all smoking materials and bring your seatbacks and tray tables to their full upright position for landing.
Lütfen hemen sigaralarınızı söndürün ve iniş için koltuklarınızı ve masalarınızı tamamen dik pozisyona getirin.
That fire extinguish er uses carbon dioxide which produces a muc h, much greater cold.
Bu yangın söndürücü ise çok çok daha soğuk üreten karbondioksit yayar.
When two heavenly bodies meet... their lights apparently extinguish themselves.
İki göksel cisim buluştuklarında görünüşte ışıkları birbirlerininkini yok eder.
Please extinguish all cigarettes.
Lütfen sigaralarınızı söndürün.
Would you please extinguish that cigar?
Lütfen puronuzu söndürür müsünüz?
I'm sorry, sir, you'll have to extinguish that cigar.
Affedersiniz efendim, puroyu söndürmeniz gerekiyor.
So for your safety, fasten seat belts, extinguish all cigarettes and- -
Kendi güvenliğiniz için, kemerleriniz bağlayın sigaralarınız söndürün- -
So please return to your seats, extinguish all cigarettes and fasten your seatbelts.
Lütfen koltuklarınıza dönün, sigaralarınızı söndürün ve kemerleriniz bağlayın.
Please extinguish cigarettes.
Lütfen sigaralarınızı söndürün.
My father tried to extinguish the comedy bug... but it was no use.
Babam içimdeki komedi tutkusunu bastırmaya çalıştı... ama işe yaramadı.
.. that we must extinguish a man because he carries the blood of a current enemy?
bir adamı, sadece... şu andaki düşmanımızın kanını taşıdığı için yok mu etmeliyiz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]