Extracting translate Turkish
251 parallel translation
They specialize in snatch-and-grabs, ranging from kidnap and ransom to extracting political dissidents.
Yakalama ve gasp etme konularında uzmanlar. Adam kaçırmadan fidyeye ve siyasi istihbarata her alanda.
A system of writing begging letters... Presenting yourselves as widows and orphans for the purpose of extracting money.
Para almak amacıyla kendinizi dul ve yetim olarak tanıtan mektup yazma sistemi.
Extracting confessions, I don't doubt.
İtiraf ettiriyordur şüphesiz.
Not to mention the fact that in Europe, they're already extracting it from sugar beet.
Avrupa'da şimdiden şeker pancarından çıkarılmaya başlandığı gerçeğinden bahsetmesek de.
Extracting particular fragments from the Constitution which treat of freedom of speech, print, assemblies and so on, for all the citizens is an absurd intervention.
Anayasadan konuşma, yazma, toplantı yapma gibi özgürlüklere ait maddelerin çıkarılması çok saçma bir girişimdir.
Extracting 10-to-the-21 st protons per cubic centimetre will give 1 kilojoule per cubic centimetre, or a megajoule per litre.
Santimetreküpte en az 10 proton elde edebiliriz. Bu da bize santimetreküpe 1 kilojul veya litreye bir megajul verecek.
It's extracting the phosphorus from the dish.
Çanaktaki fosfor çıkarılıyor.
We're extracting!
Çıkarmaya geliyoruz!
We're extracting!
Buradan ayrılıyoruz!
We're extracting!
Gidiyoruz!
Even a surgeon would damage his organs extracting the bullet
Cerrah bile mermiyi çıkarırken zarar verebilir.
Extracting the saturated C24 and 26 from rapeseed oil... It's very tricky.
Doymamış C24 ve 26'yı kolza yağından ayrıştırmak çok zahmetli bir iştir.
Torture has never been a reliable means of extracting information.
İşkence hiç bir zaman güvenilir bir bilgi alma aracı olmamıştır.
They've proved most helpful in extracting the mineral.
Mineralleri çıkartmakta çok yardımsever olduklarını ispatladılar.
That's what the creatures are extracting.
Bu canlıların emdikleri şey.
Today we'll be extracting an eight-cell cluster and freezing it for induced suspension and development arrest.
Bugün, sekiz hücreli bir kümeyi çıkaracağız. Ve donduracağız. Askıya alma.
I'm extracting a blood sample from a sebaceous gland where the pheromones are produced.
Feremonların üretildiği yağ bezlerinden birinden kan örneği alıyorum.
If you can introduce images into the mind, what stops you from extracting images out of the mind?
Beyine görüntü gönderebiliyorsan, beyinden görüntü çekip almanı... engelleyen şey ne?
So, anyone who works for me has to wash their hands after using the sanitary installations, after extracting nasal mucous, picking your nose, for example.
Bu yüzden benim için çalışan herkes sıhhi aletleri kullandıktan, burundaki sümüğü çıkardıktan sonra ellerini dezenfekte etmelidir.
While you were unconscious, I took the liberty of extracting a sample of your DNA.
Kendinde olmadığın süre içinde, senden DNA örneği aldım.
Can you imagine a more delightful place to live where you could pass your time extracting pleasure from every moment?
Yaşamak için bir sürü güzel yer, zamanımız geçirebilecek çok ilginç mekanlar olacağını hayal edebilir misin?
It is my opinion, having conducted this examination, that the victim died a wrongful death for the express purpose of extracting her hair and fingernails.
Bu muayeneyi yapan kişi olarak benim fikrim,... kurbanın ; saçları ve tırnaklarının sökülmesi amacıyla, çok trajik bir şekilde öldüğü.
Maybe it's because of this green substance they seem to be extracting from the subject.
Belki de o şeyden sızan şu yeşil madde yüzündendir.
Then they began extracting energy from all the ship's systems.
Sonra geminin bütün sistemlerinden enerji toplamaya başladılar.
Extracting to new location secondary P.Z. Over.
Yeni bir bölgeye taşınılıyor. İkinci bölge, tamam.
After extracting the nail, and stopping the blood, and putting ice on the throbbing knot,
Çiviyi çıkardıktan ve, kanı durdurduktan sonra, ve titreyen boğuma buz koyduktan sonra karnımdan kendimi bağladım.
A couple of us were wondering if we can stay on through extracting and the move.
Acaba balı çıkarıp yüklerken kalabilir miyiz diye merak ediyorduk.
I have to start moving bees and extracting too.
Kovanları taşıyıp balı çıkarmaya başlamalıyım.
What with the extracting and worrying about diseases... it's pretty hard work.
Balı çıkarmak ve çeşitli hastalıklarla uğraşmak... oldukça zahmetli bir iş.
After extracting the implant... I tested its integrity to the optic nerve, and it was intact.
Optik sinire konan mikroçipin Bütünlüğü bozulmamış.
It's a simple matter of extracting the iconometric elements and triaxilating a recursion matrix.
İconometrik elementlerin çıkarıldığı ve triaxilating özyineleme dizeyi olan basit bir mesele.
She distinctly remembers Kovin extracting them.
Belirgin bir biçimde, Kovin'in onları çıkardığını hatırlıyor.
We couldn't succeed in extracting SG-1 and we'd just be making an enemy.
SG-1'i kurtarmayı başaramadık, bir de düşman kazanmayalım.
".. currently extracting an average of 47Ibs of Trinium ore per day. "
".. şu an günde ortalama 47 lbs ham trinium çıkarılıyor. "
The NID has a proposal before the Pentagon suggesting that, when the Salish migrate south, we send another SG team to the planet to continue extracting samples and leave before the Salish return.
NID'nin Pentagon'a bir önerisi..... Salish'ler güneye göç ettiğinde, gezegene başka bir SG takımı gönderip onlar dönmeden yeni örnekler çıkarmayı öneriyorlar.
He has methods of extracting information.
Bilgiyi edinmek için yöntemleri var.
It practically plastimises tissue by extracting all the salt.
Bütün tuzu çekerek dokuları koruyor.
Then why has Cusimano, are put able professional, who, five years ago... had the honor of extracting one of II Duce's teeth... publicly declare that he is your fiance?
O zaman neden Cusimano gibi, beş yıI önce Duçe'nin dişini çekmiş saygıdeğer birisi toplum içinde herkese nişanlısı olduğunuzu söylesin?
I think that someone's extracting information from them.
Sanırım birileri onlardan bilgi çıkarıyorlardı.
Some kinda... I don't know... uranium-extracting spell?
Uranyum çıkarıcı bir büyü yok mu?
For Fritz Lang, the Table was capable of extracting a person's most hidden side.
Fritz Lang'a göre, "Masa" bir insanın en gizli tarafını ortaya çıkarabilme yeteneğine sahip.
... and extracting from stills both shape and texture...
... bu imajIardan şekiI ve doku cıkartarak...
She's only been able to keep her mind intact by extracting energy from us.
Bizden enerji alarak zihnini kontrol altında tutabiliyor.
We already know this beetle feeds only off of human blood, so why are we extracting its stomach contents?
bu böceğin insan kanı ile de beslendiğini biliyoruz, o zaman midesindeki bileşenleri neden incelemiyoruz?
Okay, slowly extracting.
Yavaşça çıkarıyorum.
I wouldn't be comfortable extracting it without more information on the gestation process.
Gebelik süreci hakkında daha fazla bilgi sahibi olmadan onu çıkartmaya çalışmayı pek düşünmezdim.
How? By extracting the detonator with our transporter.
Fünyeyi ışınlayıcı ile çıkartarak.
Perhaps you will be more successful in extracting the necessary information.
Belki siz gerekli olan bilgiyi almakta daha başarılı ve şanslı olacaksınız.
A thick band of white bacteria had formed on the mud outlining the original shape of the whale, and on the skeleton itself, colonies of specialised bacteria were extracting energy from the bones themselves.
camurda kalin bir beyaz bakteri seridi olusmus balinanin asil seklinin sinirlarini cizmis ve iskeletin kendisinin üzerinde uzmanlasmis bakteri kolonileri kemiklerin kendilerinden enerji cikarmislardir.
A thick band of white bacteria had formed on the mud outlining the original shape of the whale. And on the skeleton itself colonies of specialised bacteria were extracting energy from the bones themselves.
Çamurda kalın bir beyaz bakteri şeridi oluşmuş balinanın asıl şeklinin sınırlarını çizmiş ve iskeletin kendisinin üzerinde uzmanlaşmış bakteri kolonileri kemiklerin kendilerinden enerji çıkarmışlardır.
HEART-EXTRACTING HELL
YÜREK SÖKME CEHENNEMİ