English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Extradition

Extradition translate Turkish

462 parallel translation
The Extradition from Louvain
Louvain'den İade Edilen Suçlu
Informed of the extradition of the prisoner from Louvain and guessing Fantômas'plan, the journalist decides to put the two rogues out of play.
Mahkumun Louvain'den ülkesine gönderileceğini gazetesinden öğrenen ve Fantomas'ın planını tahmin eden gazeteci iki haydudu gözden uzaklaştırmaya karar verir.
The extradition from Louvain has finally arrived.
Mahkum en sonunda Louvain'den gelmişti.
Governor Baxter has not yet signed the extradition papers.
Vali Baxter iade belgelerini henüz imzalamış değil.
- The extradition papers.
- Suçlunun ülkesine iade kağıtları.
Extradition.
Suçluların iadesi.
We have no extradition treaty with Venezuela.
Venezüella ile suçluların iadesi anlaşmamız yok.
But, Your Majesty, the extradition of a criminal is a courtesy due from one crowned head to another.
Ama ekselansları, Bir suçlunun iadesi... bir krallığın diğerine göstermesi gereken saygının ifadesidir.
The extradition papers are a work of art.
Suçlu iade belgeleri birer sanat eseri.
- There's the extradition papers.
- Suçlu iadesi belgeleri.
Anastas Poltroni, head of the International Narcotics Syndicate, now resides as Ted Carson in a country with which we have no extradition treaty.
Uluslararası Uyuşturucu Karteli'nin başı Anastas Poltroni şu anda Ted Carson ismi ile suçlu iadesi anlaşmamız olmayan bir ülkede yaşıyor.
The plan is designed to get him across the border into Chagueo. Which has an extradition treaty with the United States.
Plan, onu sınırdan geçirip Chogueo'nun içine, kısacası Birleşik Develetler ile suçlu iadesi anlaşması olan bir ülkeye sokmak için tasarlandı.
Señor Aniso, I believe you will find the extradition papers in order.
Bay Aniso, inanıyorum ki suçlunun ülkesine iadesi evraklarını usule uygun bulacaksınız.
We understand you've signed the extradition papers.
Suçlu iade belgelerini imzalamışsın.
The affidavit of flight, request for extradition, and so forth.
Uçuş için yazılı beyan, suçlu iade talebi ve bunun gibi.
There are no extradition procedures to allow it. ls that clear, Commissioner?
İade prosedürlerinde buna izin yok. Bu anlaşıldı mı?
He was to have been picked up yesterday, held for extradition.
Dün, iadesi gelmiş olmalıydı.
Michael, wouldn't it be more advantageous to go to the local D.A. And arrange for extradition?
Michael, yerel savcıya gitmek daha iyi bir çözüm olmaz mıydı? Bir dilekçe hazırlamak mesela?
They got to, uh, swing by Sacramento and pick up some extradition papers.
İade evraklarını almak için Sacramento'ya uğramaları gerekti.
And I understand extradition from South America is very complicated.
Güney Amerika'nın zor olan suçluların iadesinden yararlanırım.
Couldn't help but overhear you say something about South American extradition.
Güney Amerika suçluların iadesi hakkında bir şeyler söylediğini işittim.
AND CERTAIN OUTDATED EXTRADITION LAWS, THE GRINGO WHO PUT THE "S" BACK IN "SIESTA",
Tabii bunda suçluları iade yasasının da payı var.
- Extradition?
- İade mi?
We demand the extradition of Kirk.
Kirk'ün bize verilmesini istiyoruz.
Brazilian law did not allow for sergeant Wagner's extradition, but a year later he was found, stabbed to death.
Brezilya yasası, çavuş Wagner'in yargılanmak üzere iadesine izin vermedi, ama bir yıl sonra Wagner bıçaklanmış halde ölü olarak bulundu.
This is an extradition order.
İşte iade dilekçesi.
- has already filed for extradition.
-... suçlunun iadesi için dava açtı.
You could be disciplined for delaying the extradition.
Şüphelinin teslimini geciktirdiğiniz için hakkınızda kovuşturma açılabilir.
- We can't even get an extradition.
- Suçlu iadesi bile yapamayız.
In them you will find the captain decides if extradition's warranted.
Onlarda, suçlunun iadesine kaptanın karar verdiğini bulacaksınız.
My decision on the extradition will be based on the evidence presented during these recreations.
İade hakkındaki kararımı, bu canlandırmalarda sunulan delillere dayanarak vereceğim.
In any court in the Federation that is sufficient to warrant the extradition of the accused.
Bunlar Federasyon'un her mahkemesinde... suçlunun iadesine izin vermeye yetecektir.
I'll have to allow extradition.
İadesine izin vermek zorundayım.
Based on this new evidence, I withdraw my request for Cmdr Riker's extradition.
Bu yeni delile göre, Komutan Riker'ın iadesi talebimi geri çekiyorum.
If I understand the law correctly, you need extradition papers in order to get a statement from me.
Eğer yasayı doğru anladıysam,... ifademi alabilmeniz için, suçlu iadesine ilişkin elinizde belge olmalı.
We have no extradition agreement with San Carlos, but whenever he leaves, he knows we're on to him.
San Carlos'a ülkesine iade edeceğimize dair bir söz vermedik fakat gidecek olursa peşinde olduğumuzu aklından çıkartmayacaktır.
grows coca on a private farm the size of Rhode Island, where a drug king like Ramon Cota can live like an oriental potentate without any fear of extradition, and where President Alcazar is afraid to do anything about it for fear of a coup.
Rodos Adası büyüklüğündeki özel çiftliklerinde kokain yetiştirirler ve oranın uyuşturucu kralı Ramon Cota iade edilme korkusu olmaksızın doğulu bir hükümdar gibi yaşamaktadır ve Başkan Alcazar askeri darbe korkusu yüzünden bu konuda hiçbir şey yapamamaktadır.
Security was tight today at Escalan airport in Valverde, where government authorities report that deposed general Ramon Esperanza will be delivered for extradition to the United States.
Bugün Valverde'de, Escalan Havaalanı'nda geniş güvenlik önlemleri var. Hükümet yetkililerinin verdiği bilgiye göre görevden alınan General Ramon Esperanza Birleşik Devletler'e iade edilmek üzere bugün yola çıkacak.
If Esperanza gets to a country with no extradition treaties, we're fucked.
Eğer Esperanza, suçlu iadesi antlaşması olmayan bir ülkeye kaçarsa, o zaman ayvayı yedik.
What's going on? We've never been refused an extradition request.
Gelen ilk bilgilere göre Başkan Kennedy... vurularak ağır yaralandı.
- Any place with no extradition laws.
- Suçlu iadesi olmayan bir yere.
My name is lion Tandro, special envoy from Klaestron IV, in charge of this extradition procedure.
Benim adım llon Tandro, Klaestron IV'den özel elçi, bu iade prosedüründen sorumluyum.
The treaty between Klaestron IV and your Federation allows for unilateral extradition.
Klaestron IV ve Federasyonunuz arasındaki antlaşma tek taraflı iadeye izin veriyor.
- I trust you have figured out that our extradition treaty is current and valid.
- İade antlaşmamızın yürürlükte ve meşru olduğunu farkettiğinize inanıyorum.
You have no extradition treaty with Bajor.
Bajorya ile her hangi bir iade antlaşmanız yok.
The Bajorans would refuse extradition.
Bajoryalılar iadeyi reddederlerdi.
There will have to be an extradition hearing before I can release Lieutenant Dax.
Yüzbaşı Dax'ı bırakabilmem için iade duruşması olmalı.
You seek extradition.
İade istiyordun.
On what grounds do you ask that I deny extradition?
Neye dayanarak iadeyi reddetmemi istiyorsunuz?
So before I grant extradition, you will convince me that the person named in your warrant is the person who is standing here now.
Bu yüzden ben iadeyi kabul etmeden önce, şu an burada duran kişinin tutuklama belgesinde adı geçen kişi olduğuna beni ikna etmeniz gerekiyor.
Extradition is Friday.
Cuma günü iade ediliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]