Falling translate Turkish
10,306 parallel translation
♪ Falling Skies 5x08 ♪ Stalag 14th Virginia Original Air Date on August 16, 2015 = = sync, corrected by elderman = = @ elder _ man
Serkan Çakmak ( istasy10 / remphin ) İyi Seyirler.
♪ sea ♪ ♪ Falling Skies 5x10 ♪ Reborn Original Air Date on August 30, 2015 = = sync, corrected by elderman = = @ elder _ man
Serkan Çakmak ( Remphin / istasy10 ) İyi Seyirler.
♪ = = sync, corrected by elderman = = @ elder _ man
Serkan Çakmak ( Remphin / istasy10 ) Falling Skies...
Falling in love with another man where sex is...
Aşık olduğum başka bir adamla seks de yine...
I doubt many customers want to be duped into falling in love.
Birçok müşterinin aşık olmak konusunda faka basmak isteyeceğinden şüpheliyim.
Too many people are falling ill.
Çok fazla insan hastalığa yakalanıyor.
I mean, I can barely teleport two people, let alone two people falling in midair.
Havada olmamızı geçtim iki kişiyi zor ışınlıyorum.
When I started working for Teddy, my life was falling apart.
Teddy'nin yanında çalışmaya başlarken hayatım darmadağın oluyordu.
Did you guys see the video of the panda farting and falling of a branch?
Gaz çıkartan ve ağaç dalından düşen panda videosunu gördünüz mü?
We can't risk it falling into his hands.
Onun eline geçme riskini alamayız.
It would appear that we are falling sick and devouring our own.
Bizi hasta düşürüp birbirimizi yememizi sağlıyor.
♪ I'm still bleeding ♪ ♪ Falling apart, your arrow is sharp ♪
♪ Kalk, gidelim ♪
Stop! Hey! ♪ Falling apart, your arrow is sharp ♪
♪ Oh, artık gidiyorum ♪
You love falling in love.
Aşık olmaya bayılıyorsun.
It's a child falling off a bicycle and a priest stumbling at the altar.
Bisikletten düşen bir çocuk ve kilisede ayağı takılan bir papaz.
We have a child falling off a bicycle, and we have a priest stumbling at the altar, and a simpleton with a bat in his hair.
Sırada bisikletten düşen çocuk kilisede tökezleyen papaz ve saçına yarasa yapışan şapşal var.
We don't want it to falling into the wrong hands.
Yanlış kişilerin eline geçmesini istemeyiz.
They had a huge falling out. And then...
Külahları değiştiler ve- -
And then they had a huge falling out, and apparently Calderon went off the deep end.
Daha sonra araları bozuldu ve görünüşe göre Calderon öfkelenip gitti.
Justine used to work with him. They had a falling out.
Justine önceden onunla çalışırdı, araları bozuldu.
The impact to her skull is quite severe. Now for a woman her height falling less than four feet
Lisa onu şaşırttı. onu öldürdü, panikledi ve hiçbir şeyi çalmadan kaçtı veya başka bir nedenle öldürüldü.
It's all falling apart.
Planımız bozulmaya başladı.
I know it feels like the sky is falling now.
Gökyüzü nasıl düşer bilirim.
Sitarat is only good for some fun. Not for falling in love.
Sitara sadece evlenmek içindir, aşık olmak için değil.
It's better than falling down in the street like a drunk and waiting for some stranger to pass by.
Sarhoşun teki gibi bir köşe başına düşüverip yabancının tekinin yanımdan geçmesini beklemekten iyidir.
She'll do the same thing with you, so you'll need to pretend like you're falling for her charms.
Sana göre davranacak o yüzden cazibesine kapılmış gibi davranman lazım.
Caroline, voice-over : "Dear Elena, so remember " how I said everything was falling apart earlier?
"Sevgili Elena, her şeyin parçalandığını söylemiştim ya belki her şey değildir."
I'm falling asleep.
Ben uyuyakaldım.
You can try this, but we're falling behind on games.
Bunu deneyebilirsin ama oyunlarda geri kalıyoruz.
And my sister was a knockout, of course, and every guy in the school was just falling all over themselves to date her.
Kardeşim elbette o zaman da çok çekiciydi. Okuldaki oğlanların ona dibi düşerdi.
Maybe because you're falling behind them.
Onların gerisinde olduğunuz için olabilir mi?
When your family was falling apart, where were you?
Ailen dağılırken neredeydin?
Voltage is falling?
Voltaş düşüyor mu?
Okay, just visualize the ball falling into the cup.
Tamam, topun deliğe girdiğini gözünde canlandır.
Yes, just visualize the trophy falling into my hands.
Evet, ödülün ellerime düştüğünü gözünde canlandır.
Falling into the cup.
Deliğe girdiğini düşün.
And then one of the writers, a black writer, he goes, "There's nothing worse " than a nigger falling asleep at the forklift,
Sonra yazarlardan biri, bir siyahi yazar "Dünyada forkliftte uyuyan zenciden daha kötü bir şey olamaz!"
Well, that thing must be the wrong size'cause it keeps falling off.
Peki, boyutu yanlış olmalı çünkü sürekli düşüp duruyor.
Sounds like they had a falling out.
Bölünmüşler gibi görünüyor.
- Nope. So what, you're not upset about falling hard for a lady who was immediately thrown in jail?
Ne yani, öyle birden aşık olup anında hapise atılan bir kadın için üzgün değil misin?
We're definitely falling in love.
Aşktan yanıp tutuşuyoruz.
Because the sickness of falling in love with a child... can be cured, repressed.
Çünkü bir erkek çocuğuna duyulan marazi aşk... bastırılabilir, tedavi edilebilir.
We had a falling out about a year ago.
Bir yıl kadar önce aramız açıldı.
But not for abuse. More like a freak accident, like falling down the stairs or extensive clumsiness.
Ama şiddet sebebiyle değil tuhaf kazalar nedeniyle gidenleri, merdivenden yuvarlanmak ya da aşırı sakarlık gibi.
Had a falling out?
Kavga mı ettiniz?
We've already had the police in Rockland County search every stable, barn and farmhouse within the areas of falling hail.
Rockland County'deki polislerin dolu yağan yerlerdeki tüm ahır, ağıl ve çiftlikleri aramasını sağladık.
Thank you for not laughing and falling on the floor like my mother does when I say such things.
Böyle şeyler söylediğimde annem gibi yerlere yatıp gülmediğin için teşekkür ederim.
♪ Raindrops are falling on my head ♪
# Yağmur damlaları başıma düşüyor #
♪ Those raindrops are falling on my head ♪
# Yağmur damlaları başıma düşüyor #
♪ They keep falling ♪
# Düşmeye devam ediyorlar #
"... a falling log hung just beyond... "
"sedir ağacının altında bir çukur tuzağı..." "... biraz ötesinde düşen asılı bir kütük... "