English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fantasize

Fantasize translate Turkish

356 parallel translation
You fantasize too much.
Hayal aleminde yüzüyorsun.
- And Perico is prone to fantasize.
- Ve Perico böyle hayallere eğilimli.
You fantasize about her, and go back to your official wife and boring job.
Böyle birini izler ve evde bekleyen karına gidersin. Sıkıcı işler.
I used to fantasize the most horrible death.
En korkunç ölümleri hayal ettim.
Gedeon, you always fantasize!
Gedeon, sürekli hayal kuruyorsun!
I used to fantasize about you when I was in the orphanage.
Yetimhanedeyken senin hayalini kuruyordum.
Fantasize?
- Hayal mi?
I frequently fantasize about high-tech, something you just hose down.
Sık sık bu yüksek teknolojinin hayalini kurarım.
Apart from that, I could fantasize in my mind whatever I wanted.
Bunun dışında, aklımda ne istersem onun hayalini kurabilirdim.
Fantasize.
Fantazi kur.
I fantasize that I'm your wife, and we're the richest, most popular adults in town.
Fantezim ben senin eşinim ve kasabanın en zengin ve gözdesi bizleriz.
You fantasize everything.
Her şeyin düşünü kurarsınız.
Do you ever fantasize about being killed?
Hiç öldürülmeyi... hayal ettiğin oldu mu?
Look, the point is, it's OK to fantasize.
Bak, mesele, tamam hayal.
Just close your eyes and fantasize.
Gözlerini kapa ve hayal et.
I won't be able to fantasize about it.
Hakkında fanteziler kuramayacağım.
Women will fantasize about you.
Kadınlar seninle hayâl kuracak.
And you start to fantasize. You know, you think :
Hayal kurmaya başlarsınız, düşünürsünüz :
Isn't it beneath you as a thinker to allow your lead character to waste so much energy obsessing over a psychotic woman that you fantasize as powerfully sexual and inspired when she was pitifully sick.
Bir düşünce adamı olarak baş karakterinin, acınacak derecede hasta olan ama cinsel açıdan güçlü ve canlı olduğunu hayal ettiğin psikozlu bir kadın için bu kadar çaba harcamasına izin vermek seni alçaltmıyor mu?
You mean you never fantasize about me in one of these outfits?
Yani beni hiç bu iç çamaşırlarıyla hayal etmedin mi?
Didn't you ever fantasize about the duke in the flying leathernecks? Huh?
Siz hiç her şeye hakim olduğunuz bir dünya hayali kurmadınız mı söylesenize?
I mean, fantasize about being the duke, not fantasize about the duke.
Benimle olma fantezisinden söz etmiyorum, daha önemli şeylerden söz ediyorum.
I'd fantasize about them and they would play into my dreams.
Onlarla ilgili hayaller kurardım ve rüyalarıma girerlerdi.
Did you fantasize that Vaughan was photographing all these sex acts... as though they were traffic accidents?
Vaughan'ın tüm bu sevişmeleri araba kazaları gibi... fotografladığı fantezisi kurdun mu?
- I fantasize about you all day.
- Bütün gün seni hayal ediyorum.
At age five, I fantasize that I'm an orphan... by trying to lose my parents at a Fourth ofJuly celebration.
Beş yaşındayken, 4 Temmuz kutlamalarında ailemden kaçarak kendimi yetim olduğuma inandırmaya çalışıyordum.
Your ability to fantasize is only exceeded by your ability to lie.
Dördü de vardı : Esrar, piliç, bir dilim pizza ve bira.
You know, when I first met your mother she was so upbeat and bouncy I used to fantasize about her wearing a skimpy little cheerleader's outfit, shaking her pom-poms...
... iyimser ve enerjikti ki onu o dar ve ufacık amigo kız kıyafetleriyle düşünürdüm. Ve şöyle tutup... - Lütfen baba!
We aren't even allowed to kiss or embrace... or fantasize.
Öpüşüp sarılmaya bile izin yok artık... Ya da fanteziler kurmaya...
I need to fantasize.
Fantezi kurarak onu ziyan etme.
We must be allowed to fantasize in our appalling situation.
Bu korkunç durumu hayal etmek için kendimize izin vermeliyiz.
He'll imagine things that he's never done... fantasize that he's the Queen of England... and he hears voices.
O asla yapamadığı şeyleri hayal ediyor İngiltere Kraliçesi olduğunu farzediyor ve sesler duyuyor.
I do know that if I were gonna fantasize, you know- -?
- Bilmiyorum. Bildiğim tek şey eğer hayal edersem olduğu.
I used to fantasize about him converting to Judaism.
Bunu onu yahudi yapmak için kullanmıştım.
You entice it. You fantasize about being with that young boy on the verge of manhood.
Erkekliğe adım atmakta olan bir gençle ilgili fanteziniz var.
Holodecks are a pointless endeavor fulfilling some human need to fantasize.
Sanal odalar insaların anlamsız fantazilerini gerçekleştirdiği yerlerdir.
It helps you to fantasize.
Fantazi kurmana yardım eder.
"while I fantasize about a life... that doesn't so closely resemble hell."
"bir hayat hakkında fantazi kurarken... " fazla cehenneme benzemeyen bir hayat. "
A life form that loves to fantasize about its own demise.
Kendi ölümünün hayalini kurmaya bayılan bir canlı türü.
It's just uh... you know, after seeing you, how could I ever, uh, fantasize over anyone else?
Seni gördükten sonra, nasıl olur da bir başkasıyla ilgili hayaller kurabilirim ki?
You think you're the first heterosexual woman to fantasize about kissing another woman?
Başka bir kadını öpme fantezisi kuran ilk heteroseksüel kadın sen misin?
Sometimes, I fantasize about getting spanked What?
Bazen kıçıma şaplak atıldığını hayal ederim.
As many as 30 percent of adult women fantasize about getting spanked. But it's violence!
Yetişkin kadınların yüzde otuzu bundan hoşlanıyormuş.
I'm sure they do look, smile, shoot sideways glances, maybe even fantasize about her.
Eminim ona bakmışlardır, Onu süzmüşlerdir, hatta onunla ilgili fanteziler bile kurmuşlardır.
So, from time to time, when I got blue, I'd fantasize about him.
Zaman zaman kendimi kötü hissettiğimde, onunla ilgili fanteziler kurdum.
It bordered on being criminal. I heard you talking with Ling that you fantasize...
Seni Ling'le konuşurken duydum, fantezinin...
I'm glad I didn't fantasize about you turning human only about 10 zillion times.
Biliyor musun iyi olan şey, senin insan olmanı milyarlarca kez hayal etmedim.
Did you fantasize about what you had done?
Yaptıklarınızın fantezisini kuruyor musunuz?
I mean, who would fantasize... being a house-bound mother and a widow at that?
Yani, kim hayalini kurar ki... bir eve saplanıp kalmış dul bir anne olmanın?
- Do you fantasize?
- Bunu hayal ettin mi?
I can't even fantasize in private.
Hayal bile kuramıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]