Far as i'm concerned translate Turkish
1,556 parallel translation
WELL AS FAR AS I'M CONCERNED, IT AIN'T OVER UNTIL THE SLIGHTLY - OVERWEIGHT-BUT - STILL-WORKING-ON - IT LADY SINGS.
Her ne kadar şüphelerim olsa da, azıcık kilolu ama hala iş gören kadın * şarkı söylemeden bitmiş sayılmaz.
I'm just gonna tell them that before 10 : 00 am... as far as I'm concerned, everybody's guilty.
- Saat 1 0 : 00'dan önce, herkes suçlu.
As far as I'm concerned, the test of a good relationship is :
Bildiğim kadarıyla, iyi bir ilişkiyi test etmek şöyle bir şey :
As far as I'm concerned, there's only six suspects.
Bence sadece altı şüpheli var bu olayda.
Look, I know you don't think I am who I am, but as far as I'm concerned, I am... who I am.
Bakın, benim olduğum kişi olduğumu düşünmüyorsunuz, ancak benim açımdan, ben benim.
Because as far as I'm concerned, everything you've told me is a lie.
Çünkü benimle ilgili tüm söylediklerin yalandı.
Not only will there be no bond pending sentencing... but as far as I'm concerned... the pre-sentencing report is a mere formality.
Hazırlanacak ön raporda kefaletle serbest bırakma falan olmayacak fakat bu olaydan anladığım kadarıyla bu raporun hazırlanması sadece formaliteden ibaret olacak.
One other thing... as far as I'm concerned, those stripes on your sleeve aren't earned.
Bir şey daha gördüğüm kadarıyla, koluna yeni kazıklar almışsın.
As far as I'm concerned, Dr. Samir's death was unavoidable.
Benim açımdan Dr. Samir'in ölümü kaçınılmazdı.
- As far as I'm concerned, he won.
- Bana göre o kazandı.
Not great witnesses, as far as I'm concerned.
Anladığım kadarıyla çok da iyi tanıklar değilmiş.
As far as I'm concerned, that's just teenage rebellion.
Endişelendiğim kadarıyla sadece bir ergenin isyanıdır.
Neither do I, but as far as I'm concerned, nothing's going on.
Ben de. Ama bana sorarsan olan bir şey yok.
As far as your parents are concerned, I'm a horticulturalist.
Ailen hala çiçekçi olduğumu sanıyor.
I hope no worse for wear as far as we're concerned
Umarım yaralı falan değildir.
As far as I'm concerned, that's not an option.
Bana sorarsanız, bu bir seçenek bile olamaz.
As far as I'm concerned, the written word is mankind's greatest achievement.
İlgilendiğim kadarıyla yazılı kelimeler insanlığın büyük bir başarısıdır.
As far as I'm concerned, you've no reason to be afraid now.
Bana kalırsa, artık korkman için bir neden yok.
As far as I'm concerned, my life began on July 4, 1967, when I came through that back door and your father gave my black ass a break.
Bana kalırsa, benim hayatım 4 Temmuz 1967'de, o arka kapıdan girip de baban kıçıma tokadı bastıktan sonra başladı.
As far as I'm concerned, me and God is even and I do what I please.
Şüphede olduğum sürece, Tanrıyla ben eşitiz ve istediğimi yaparım.
As far as I'm concerned, it's anything-can-happen day.
Bana göre her şeyin mümkün olabileceği bir gün olacak.
As far as I'm concerned, Corningstone's fair game.
Corningstone bana iyi av.
As far as they're concerned, I'm home with the chicken...
Onlara göre ben şu anda, evde yatıyorum. Su çiçeğinden.
- You tell him, Bobby. As long as I've known you, as far as you're concerned, I am the expert.
Seni tanıdığım günden beri, konu sen olduğun sürece en büyük uzman benim.
So far as I'm concerned, it is.
Bildiğim kadarıyla, çözümlendi bile.
It's the front half of a Ford Fiesta, as far as I'm concerned, that's...
Ford Fiesta'nın bagajını dolduracak kadar para, bana göre, bu...
I think it was obvious to both of us that we had been had... and I-I-I mean... as far as I'm concerned, we were had by Zak Penn.
Bence ikimizin de üçkağıda geldiğimiz çok barizdi... yani... bana kalırsa, biz Zak Penn tarafından üç kağıda getirildik.
That's none of my business, Roisin, and as far as I'm concerned, it's none of that old fanatic's business either.
Bu beni ilgilendirmez Roisin. Bence o tutucu ihtiyarı da ilgilendirmez.
But then I don't believe, there is no sign of him up there as far as I'm concerned
Zaten inanmıyorum da. Bana kalırsa yukarıdaki hâlâ arz-ı endam etmedi.
As far as I'm concerned, "all" implies at least 3 times.
Çok da güzel kokuyor. Ne kullanıyorsun? Saç kremi falan mı?
You're gorgeous you should be dripping in jewels as far as I'm concerned.
Bence etrafa dolarlar saçması gerek.
As far as I'm concerned, the pay is good.
Bildiğim kadarıyla ücretler iyi.
I told you already, as far as I'm concerned, she comes from Syria and she's going to Syria.
Benim açımdan bakıldığında Suriye'den gelip Suriye'ye gidiyor.
Far as I'm concerned, he's helpless.
Bana kalırsa, o çok aciz.
I'll tell you, as far as I'm concerned... any dead chicken's a good chicken to me.
Bana gelince, her ölü tavuk iyi tavuktur.
As far as I'm concerned, our friendship ended when he tried to extort me.
Benim tek ilgilendiğim arkadaşlığımızın beni tehdit etmeye başladığında bittiğidir.
Shawn, you're one of the 4400. As far as I'm concerned, you can stay here as long as you want.
Shawn, sen 4400'den birisin bana göre, burada istediğin kadar kalabilirsin.
As far as I'm concerned, it's dead.
Bence konu kapanmıştır.
As far as I'm concerned, she deserves a hell of a lot better.
Bildiğim kadarıyla ben ilgili olarak, O çok daha iyi bir cehennem hak ediyor.
Pick the names from a fucking hat as far as i'm concerned.
Kura çekelim, benim için hiç fark etmez.
As far as I'm concerned, this is our secret, and no one ever need know.
Her ne kadar endişelensem de bu bizim sırrımız. ve kimsenin bilmesi gerekmiyor.
I may be an ancient relic as far as you're concerned, but I'm still able to know what things are!
Size göre biraz geri kafalı olabilirim ama hala bazı şeylerin ne olduğunu biliyorum!
And as far as I'm concerned, that's where you were... at your family thing.
Benim için de oradaydın. Aile meseleni hallediyordun.
As far as I'm concerned, you can burn it.
Onu artık yakabilirsiniz.
As far as I'm concerned, if I lose any money... because I'm late for this meeting, I will send you the bill.
Bana gelince, bu toplantıyı kaçırdım diye para kaybedersem. Faturayı size yollarım.
And, when you do, even that guy's not going to be good enough, as far as I'm concerned.
Ve bulduğunda, Hatta o adam benim için yeteri kadar iyi olmasa bile sorun yok.
So, as far as I've figured out, the people responsible are the Coalition for Concerned Citizens.
Anladığım kadarıyla, sorumlular "Endişeli Vatandaşlar Koalisyonu"
As far as I'm concerned, Monk, You're coming into this with two strikes.
Ben burada olduğum sürece, Monk,... bin kat daha iyi olmak zorundasın.
Hey, as far as I'm concerned, he never was a cop.
Bana soracak olursan, ona polis demeye bin şahit ister.
As far as I'm concerned, this case is closed.
Bana göre, bu vaka kapanmıştır.
As far as I'm concerned, you're irreplaceable.
O kadar çok endişelendim ki, benim için yerin doldurulmaz.