English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Farhad

Farhad translate Turkish

200 parallel translation
Ask for the Red Farhad, everyone knows me!
Kızıl Farhad'a sor, herkes beni bilir!
My friend, Red Farhad lives there!
Dostum, Kızıl Farhad orada yaşıyor!
- Where can I find the Red Farhad?
- Kızıl Farhad'ı nerede bulabilirim?
Farhad!
Farhad!
Well, Red Farhad, you are back?
Peki, Kızıl Farhad, geri mi döndün?
Farhad is caught.
Farhad yakalandı.
Starring Mohammad-Ali Keshavarz Farhad Kheradmand Zanifah Shefd
Mohammad-Ali Keshavarz Farhad Kheradmand Zanifah Shefd
Farhad, don't look at him too much as he goes up!
Farhad, yukarı çıkarken ona fazla bakma!
- Hello, Farhad.
- Selam Farhad.
Farhad, give this to Mr. Panahi.
Farhad, Bunu Panahi beye ver. Ben seni yakalarım.
Be it a Farhad a Majnu or a Romeo...
Ferhad ol. Mejnun ol yada bir Romeo...
I think Farhad dug Biston on his own.
Sanırım Ferhad Biston'u tek başına kazdı.
But it wasn't Farhad who dug Biston.
Ama Biston'u kazan Ferhad değildi.
No, he's being accompanied by Farhad Salim, their ranking intelligence officer.
Hayır, en kıdemli istihbarat memuru Ferhat Selim'le geliyor.
Farhad, it won't close.
Farhad, kapanmayacak.
Did Shirin and Farhad marry?
Kerem ile Aslı evlendi mi?
This is Farhad and...
Bu Farhad ve...
Farhad and Daryl are starting a line of sports drinks.
Farhad ve Daryl bir enerji içeceği üretiyorlar.
Farhad Naseem.
Farhad Naseem.
Farhad, Adil, Suleiman, we have all of them.
Farhad, Adil, Süleyman, hepsini yakaladık.
The FBI found Danny's photos on this guy Farhad's computer who is the key to Sheikh Omar.
FBI Danny'nin fotoğraflarını Şeyh Omar'ı bulmamız için kilit isim olan Farhad'ın bilgisayarında buldu.
Major Varnai, this is my contact, Jameel Al-Farhad.
Tony, Binbaşı Varnai, bağlantım bu. Cemil El Ferhat.
- Are you Farhad?
- Ferhat sen misin?
- Which Farhad?
- Hangi Ferhat?
Each evening master Farhad inspects his apprentice! s work...
Üstad Ferhat akşamları çırağının yaptığı işi teftişe gelir...
Master Farhad!
Üstad Ferhat!
t blame me, if by the side of Khosrow! s dead body, I am remembering the loving gaze of Farhad.
Hüsrev'in cansız bedeninin yanında bile olsam Ferhat'ın sevda dolu bakışlarını hatırlıyorum.
It! s not my fault, but the fault of this world, cruel to lovers, and which endowed Farhad with that gaze and not anyone else, not even Khosrow.
Kabahat bende değil aşıklara zulmeden ve güzel bakışlı Ferhat'tan başka hiç kimseyi hatta Hüsrev'i bile bana bağışlamayan dünyada.
- Farhad?
- Ferhat mı?
Which Farhad?
Hangi Ferhat?
- Farhad...
- Ferhat...
Drink, Farhad.
İç, Ferhat.
Help me, Farhad.
Yardım et, Ferhat.
Your name is endangering our glory, Farhad.
İsmin şanımızı tehlikeye atıyor, Ferhat.
But what am I saying, Farhad?
Ama dilim neler söylüyor, Ferhat?
Farhad is dead,
Ferhat öldü.
Farhad.
- Farhad.
Surrender is a strong word, Farhad.
"Feragat etmek" büyük laf Farhad.
We got everything we wanted, Farhad.
- İstediğimiz her şeyi aldık Farhad.
What do you say, Farhad?
Sence Farhad?
She has a name, Farhad.
Onun bir adı var Farhad.
Farhad, how is he?
- Farhad, nasılmış?
Farhad?
Farhad?
You're upset, Farhad.
Kızgınsın, Farhad. Bu anlaşılabilir.
My brother, Farhad, did this.
Bunu öz kardeşim, Farhad yaptı.
You've heard Farhad escaped.
Farhad'ın kaçtığını duymuşsunuzdur.
Mr. President, we're doing everything we can to apprehend Farhad, but while he's at large, I'd understand it if you wished not to continue the talks.
Bay Başkan, Farhad'ı yakalamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. O firardayken, müzakerelere devam etmek istemezseniz sizi anlarım.
Would be to hand Farhad victory.
Farhad'ın zaferini ilan etmektir.
Farhad always used to tell me that our country will always be at the mercy of the West unless we become a nuclear power.
Farhad, bana hep, nükleer güç olmadığımız sürece batılı ülkelerin merhametine kalacağımızı söylerdi.
I heard it was Farhad who tried to have you killed.
Seni öldürmeye çalışanın Farhad olduğunu duydum.
Farhad.
Farhad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]