English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Feet off the ground

Feet off the ground translate Turkish

84 parallel translation
Then keep your amateur flying talk to yourself, doc till you get your feet off the ground.
O zaman amatör ucus konusmanï kendine sakla ayagïnï yerden kesene kadar.
My pavilion for the garden party, it was to be three feet off the ground.
- Bahçe partisi için köşküm, üç hektarlık alanı kapsıyor
... so, you'll put my head on a spike, 3 feet off the ground...?
... kafamı yerden yaklaşık bir metre yüksekte bir tahtaya koyacaksın......?
You've been walking about two feet off the ground since we got here.
Geldiğimizden beri, sanki 2 adım atmış ve çöküp dinlenmiş gibisin.
Wade, that car flew into that house four feet off the ground.
Wade, o araba 2 metre uçtu ve evin içine girdi.
There's been a great deal of talk about flying machines, although so far no one's been able to get more than a few feet off the ground.
Uçan makineler hakkında konuşulacak çok şey var. Ancak şu ana kadar hiç kimse yerin altına birkaç metreden fazla inmeyi başaramadı.
Maybe that's why I can fly hundreds of feet off the ground without the sweaty palms I get when I look down from a stepladder.
Belki de bu yüzden aşağıya baktığımda avuçlarımın hiç terlemeden yerden yüzlerce metre yükseklikte uçabiliyorum.
"for a couple of months till I get my feet off the ground."
çok kötü bir rüya gördüm.
We're just a few feet off the ground.
- Hayır. Sadece bir metre kadar.
Where else can you fly a $ 2 billion plane 800 miles an hour 100 feet off the ground?
Başka nerede 2 milyar $'lık uçak uçurabilirsin Hem de 100 feette iken saatte 1400 km ile ha?
Ten feet off the ground, it'll explode.
Yerden 3 metre yükseldikten sonra patlar.
In England, they'd hang a criminal inside a cage a few feet off the ground in the middle of the town square.
ingiltere'de, suçluyu, sehrin ortasinda, yerden yarim metre yukarida, bir kafesin içine koyarlardi.
And once you get it up, you'll learn to fly it like a fighter, 30 feet off the ground.
Kalktıktan sonra bir avcı gibi yerden 30 fit yükseklikte uçacaksınız.
But when the enemy steps off it, it bounces up... and explodes about 3 feet off the ground... spraying out 2,000 lead bearings... that destroy everything in a radius of 50 yards.
Ama ayağını çekince, bir metre havaya zıplar ve 2000'e yakın şarapnel parçası saçarak patlar, 45 buçuk metre içindeki herşeyi paramparça eder... Sana göstereceğim.
Without it, the sleigh couldn't get more than a few feet off the ground.
Bu olmadan kızak yerden sadece birkaç metre havalanabilir.
How in the world do trajectories occur 15 to 20 feet off the ground?
Dünyada nasıl bir yerde 24 m ² yerde bu kadar mermi yolu bulunur?
Feel like I'm floatin 'Bout five feet off the ground
Galiba ayaklarım da yerden kesildi.
Two feet off the ground!
Pekâlâ.
By the sound of the thrust of the jet engines, we can determine that it's a plane taking off, and more than 1,000 feet off the ground, which would further suggest a large urban area.
Jet motorlarının itiş esnasında çıkardıkları sesten bu sesin, yerden yaklaşık 300 m.'den daha fazla olmamak kaydıyla, muhtemelen büyük bir yerleşim alanından yükselmekte olan bir uçaktan geldiğini tespit edebiliyoruz.
That guy was 3 feet off the ground.
O herif yerden bir metre kadar havadaydı.
Paint, turpentine and liquor blew down a wall, torched 4 people and deposited a corpse in a chandelier 12 feet off the ground?
- Boya, neftyağı ve alkol dört kişiyi yakıp bir cesedi yerden 4 metre yukarıda bulunan bir avizeye mi fırlattı?
They look at an instrument and it tells them they're 4,203 feet off the ground.
Oradaki bir göstergeye bakar ve gösterge ona, yerden 4,203 fit yükseklikte olduğunu söyler.
If it was two feet off the ground, you would not think twice.
Yerden yarım metre yukarıda olsa, iki kez düşünmezdin.
We're only two feet off the ground, remember.
Yerden sadece yarım metre yukarıdayız, unuttun mu?
With a tiny voice two feet off the ground.
Yerden 60cm yukardan gelen küçük sesiyle.
Really, Ike, that's like five feet off the ground.
Gerçekten, Ike, yerden 1,5 m falan yüksektesin. Yapma.
Yet you are ten feet off the ground.
Yerden 3 metre yukarıdasın.
It's not easy to push a woman up and through a window That's 5 feet off the ground.
Bir kadını kaldırıp, yerden beş metre yükseklikte olan camdan atmak kolay değildir derim.
That window was 20 feet off the ground, Gus.
Pencere yerden altı metre yüksekteydi.
'Cause you're about roughly 20 feet off the ground right now.
Çünkü şu anda yerden yaklaşık olarak 6 metre yüksektesin.
You're two feet off the ground.
Yerden 2 adım yukarıdasın be.
Doors are 10 feet off the ground.
Kapılar 15 metre yukarıda.
Just keep your feet off the ground.
Ayaklarını yerden kaldır. İşte.
Did you ever see a man dancing at the end of a rope with his feet just barely off the ground?
Bir ipin ucunda ayakları zar zor yere basan bir adam hiç gördün mü?
Take off your wings and put your feet on the ground Oh, and another thing
Kanatlarını sök ve ayakların yere bassın. Ah, bir de... Para yok artık, bitti.
The Russians set a new record of 114,000 feet... going straight off the ground.
Ruslar 35.000 metrelik... yeni bir dikey çıkış rekoru kırmışlar.
Most of us do that six inches off the ground, not 10 feet.
Ama çoğumuz bunu 15 santimde yaparız, üç metrede değil.
So I'm running and running, and he's getting closer and closer, and then his horn gets me- - and my feet are off the ground,
Onun da koştuğunu gördüm, gittikçe yaklaştı ve sonunda boynuzunu geçirdi. Ayaklarım yerden kesildi, uçuyormuşum gibi.
Jean, he can't run if his feet are off the ground.
Jean ayakları yerden değilken koşamaz.
Her feet lifted off the ground.
Ayakları yere değmiyordu.
I never knew 30 feet was so high off the ground.
9 metrenin o kadar yüksek olduğunu bilmezdim.
So where do you think he's gonna run off to as soon as his new feet hit the ground?
Peki yeni ayaklarıyla yere bastığında nereye gidecek sanıyorsun?
It is only a jump if your feet come off the ground. Okay, hon?
Ayakların yerden kesilirse, zıplamış olursun.
When you go deep into the water, and your feet come on and off the ground...
Ayakların kuma bir değer bir değmez ya...
Even if you touch the wires, you're fine, as long as both feet are off the ground.
İki ayağın da yere basmadığı sürece, tele dokunsan bile sana bir şey olmaz.
Front end of his Camaro came off the ground, flew, like, what, like, 50 feet?
Camaro'nun ön tarafı havalandı. - 15 metre falan mı uçtu? - Ne diyorsun?
With his feet dangling a foot off the ground, Jason Freel found religion.
Ayakları yerden kesilince, Jason Freel dini buldu.
Frankenstein with a choke-hold move, lifting Zombie Man off his feet and slamming him hard to the ground.
Frankenştayn boğma hareketi ile Zombi Adam'ın ayaklarını yerden keserek kaldırıp sonra da yerden yere vuruyor.
- To produce one barrel of oil you have to first, after you've cleared off the ground and broken all the trees down and so forth, then dig a pit, which can be up to two hundred feet deep.
Bir fıçı petrol eldesi için, öncelikle yeri ve yerdeki kırık ağaç parçalarını ve benzeri şeyleri temizledikten sonra yaklaşık 200 fit derinlikte bir çukur kazılır.
And this personage was floating in midair, his feet was off the ground.
Ve ayakları yerden kesilmiş uçan bir varlık geldi. ve kendini moroni olarak tanıttı.
Dumont has the shot framed far back so we just clock that his feet are off the ground.
Dumont bunu arkadan, çok uzaktan çeker ve adamın havada olduğunu zannederiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]