English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fib

Fib translate Turkish

662 parallel translation
- Sometimes I tell a fib.
- Bazen ufak bir yalan söylerim.
That was a fib about Captain Melbeck, wasn't it?
Captain Melbeck beyaz bir yalandı, değil mi?
Yes, I did. But you don't think I'd stoop to telling a fib!
Herhalde yalan söylemeye tenezzül edeceğimi düşünmüyorsun!
"A fib!"
"Yalan" mış!
- Uh, fractured tib and fib.
- Kaval kemiği ve baldır kemiği kırık.
- Don't fib. You don't smoke.
- Saçmalama, sen sigara içmezsin.
I know I fib a good deal.
Biliyorum, önemsiz yalanlarım çoktur.
I didn't want to fib, darling.
Uydurmak istemedim, sevgilim.
One fib for one broken date.
Bir uydurma için bir buluşma iptali.
Why, Mrs. Snow, that's a fib!
Neden Bayan Snow, bu bir uydurma!
Oh, boy, did you fib.
Uydurdunuz, işte.
You're telling a fib.
Atıyorsunuz.
- You mustn't fib to me.
- YaIan söyIememeIisin.
- V-fib, Doctor.
- Kaybettik, Doktor.
They can't get him out of fib.
Fibrilasyondan çıkaramıyorlar.
I'm afraid I told you a little fib.
Korkarım sana küçük bir yalan söyledim.
You wouldn't fib to me, would you?
Bana yalan söylemiyorsun, değil mi?
You're not telling us a fib, are you?
Bize yalan söylemiyorsun, değil mi?
And this is no place for a fib.
Ve burada palavraya yer yok.
- What a fib!
- Ne yalan!
Nancy, don't fib.
Nancy uydurma.
- O, Mr. D'Arcy, what a fib.
Demek öyle dediniz Bay D'Arcy!
- V-fib.
- V-fibrilasyon.
Coarse V-fib.
V - fibrilasyon sürüyor.
- Don't fib
- Kıtır atmayın.
- No, he's not in V-fib. - He's dead.
- Hayır, fibrilasyona girmedi daha.
You even said you'd fib to me.
Bana yalan söyleyeceğini bile söyledin.
If you're wrong, it's a ventricular fib.
Sen yanılıyorsan kriz.
We were unaware of the University policy, so that's why the little fib.
Üniversitenin politikasından haberimiz yoktu. Bu yüzden herkesten sakladık bunu.
He's not in fib.
Ne? Kriz geçirmiyor.
- V-fib!
V fib!
- He's in fib.
Fibrilasyonda.
He's in V-fib!
Kalbi yavaşladı!
Hope he doesn't go back into V-fib.
Umalım ki nabzı yine durmasın.
She's stable, but she's got a compound right tib-fib fracture.
Durumu stabil, ama sağ bacağında diz altı kırıkları var.
Ortho did an internal fixation of a fracture of the right tib-fib.
Ortopedi sağ diz altını içeriden onardı.
We got an open tib-fib fracture here.
Kemik parçasına benziyor. Açık bir tibya fibula kırığı.
He's in fib.
Komada.
- He's still in fib.
Hala komada.
He's in fib.
Krize girdi.
- He's in fib.
- Fibrilasyonda.
He's in fib.
Fibrilasyonda.
Head trauma, non-responsive, GCS seven, possible tib-fib fracture.
Kafa travması, yanıt vermiyor, koma 7, bacakta olası kırık.
- He's in V-fib.
- Kalbi durdu.
Facial lacs, splinted at left tib-fib.
Yüzde kesikler, sol bacakta kırık.
- This guy's in fib.
- Fibrilasyonda.
The least I could do is tell a little fib.
Ben de en azından küçük bir yalan söyleyebilirim.
He's stuck in V-fib.
Fibrilasyonda.
He was in fib.
Kriz geçiriyordu.
He's in fib.
Kriz komasında.
- He's in fib!
Fibrilasyonda!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]