Figuring translate Turkish
1,740 parallel translation
Good luck figuring your shit out.
Problemlerini çözmen için iyi şanslar.
I'm still figuring it out.
Hâlâ anlama aşamasındayım.
Holed up in some shitty roadside hotel somewhere figuring out how we're gonna bail him out again, like we always do.
Boktan bir yol kenarı moteline kendini tıkmış, her zaman yaptığımız gibi onu yine nasıl kurtaracağımızı düşünüyordur.
We were having a hard time figuring that part out.
Bunu çalıştırmakta oldukça zorlanıyorduk.
It was so hard figuring out what I wanted it to smell like.
Kokusuna karar vermem çok zor oldu.
More fun figuring it out on your own.
Kendi kendine çözmen daha eğlenceli olur.
They serve as a necessary first step to figuring out the things we want or don't want in life.
Hayatımızda istediğimiz ya da istemediğimiz şeyleri anlamamız için gereken ilk adım işlevindeler.
Then I just had to stand around while he spent an hour figuring out what type of roto-tiller to buy.
Sonra, ne tip bir rototiller alacağını anlamak için bir saatini harcarken ben de bir şey yapmadan durdum.
I think he's figuring that out right now.
Sanırım şu an bunu anlamaya çalışıyor.
I'm - - I don't think the coroner's gonna have too much trouble figuring out cause of death.
Adli tıp'ın, bu adamın nasıl öldüğünü çözmekte fazla zorlanacağını sanmıyorum.
We are still in the process of figuring out why but we believe that the shift is related to the surges in electromagnetic energy.
Neden olduğunu bulmaya çalışıyoruz ama yer değiştirmenin elektromanyetik enerji dalgalarıyla ilgili olduğuna inanıyoruz.
"in terms of figuring out the heart of the American soldier."
"Amerikan askerinin kalbini çok iyi tanıdım." diyecekti
I need your help figuring this out.
Bunun için yardımın lazım.
Instead of fighting, we should be figuring out ways to make him suffer.
Kavga etmek yerine ona acı çektirmenin yollarını bulmalıyız.
From the very moment a man figures out his hand can reach his dick he's figuring out a new way to pull on it.
Bir erkek, şeyine ulaşabilir durumda olduğunu fark eder etmez bir şekilde asıImanın yolunu bulur.
AND AFTER ALL THIS TIME, YOU FIGURING OUT WHO MY NEIGHBOR IS FEELS LIKE A REALLY SMALL VICTORY.
Bu kadar uğraşıp komşumun adını öğrenmek küçük bir zafer gibi gelmiştir.
Well, good luck figuring him out.
Onu çözebilmen için iyi şanslar.
Spent two years figuring his way out as an intellectual exercise.
Beyin jimnastiği niyetine iki yıl dışarı çıkmanın yolunu aradı.
Something huge and life-altering happened to him, and he's taking stock, figuring out his next move.
Çok büyük ve hayatını değiştirecek bir şeyler oldu ve o da durum değerlendirmesi yaparak bundan sonra ne yapacağını düşünüyor.
I didn't call yale, and good luck figuring out who did.
Yale'i ben aramadım, ve kimin yaptığını bulmada da iyi şanslar.
Things need to get back to normal in your life. And what could be more normal than me screwing with you, and you figuring it out?
İşlerin hayatında normale dönmesi gerek ve seninle kafa bulup senin de bunu bulman kadar normal ne olabilir ki?
To us figuring out M.S.
MS'i buluşumuza.
was figuring out the venue, so I had to find some territory that was adult-free so that these kids would be on their own and we could pick them off one by one.
Öyle bir yer bulmalıydım ki ; yetişkinler olmamalıydı. Böylece bu gençler yalnız başlarına kalacaktı ve biz de teker teker onları ortadan kaldırabilecektik.
Whose car is he figuring on wrecking this time?
Bu defa kimin arabasını enkaza çevirmeyi düşünüyor?
I mean, the way we're figuring, the victim, who the apartment manager says is her father... was shot right here, twice, at close range.
- Bu imkansız. Yani, düşünürsek kurbana, apartman yöneticisinin söylediğine göre babası oluyor, tam buradan, yakın mesafeden iki el ateş edilmiş.
He's figuring it out.
Bir şekilde hallediyor.
Are you crazy? Are you just figuring that out?
Bunu yeni mi fark ediyorsun.
You keep that up and you're gonna be figuring out what wall to put your own Tellenson Award on.
İyi idare ettin ve Tellenson Ödülü'nü kendin de almak için elinden geleni yaptın.
But marriage is about... figuring out how to make it through when things change.
Ama evlilik, işler değiştiğinde üstesinden nasıl gelineceğini çözmektir.
And they're sort of interested in doing experiments, Figuring things out about the island.
Onların ilgilendikleri şey deneyler yapmak, ada hakkındaki bazı şeyleri araştırmaktı.
I know you think it was a big victory figuring out what was wrong with Robyn.
Robyn'in hastalığını bulmamın harika bir zafer olduğunu düşündüğünü biliyorum.
Well, we are not figuring it out now,'cause there they are.
Şu anda bulamayız çünkü oradalar.
i was under the impression all the figuring had been done, greg.
Tüm bunları çözene dek yeteri kadar baskı altındaydım zaten, Greg.
i was under the impression all the figuring had been done, greg.
Tüm bunları çözene dek, yeteri kadar baskı altındaydım zaten, Greg.
But on the upper east side, there's the added challenge Of figuring out who those friends really are.
Ama yukarı doğu yakasında, ilaveten, bu arkadaşların gerçekte kim olduklarını bulmak gerekiyor.
It's just I think you're still figuring it out.
Sadece, sanırım hala öğreniyorsun.
They're figuring it out.
Anlamaya başladılar.
I know this isn't where you wanted to be, back figuring out treatments. [COUGHS]
Biliyorum bu istediğin şey değil, tekrar tedavilere başlamak...
And like any great journey... The true adventure is figuring that reason out.
Ve her büyük yolculukta olduğu gibi gerçek macera, nedeni devre dışı bırakır.
I just don't think that Sergeant Gabriel is up to the task of figuring that out.
Çavuş Gabriel'in bu görevi kotarabileceğini sanmıyorum.
I know, it's intense, especially figuring that we've only just scratched the surface of all there is to know.
Biliyorum, çok yoğun özellikle öğrenmemiz gerekenlerin daha başında olduğumuzu fark etmemiz.
While I was figuring out how to get back in the system, Linda was figuring out how to be in charge.
Kendimi sisteme yeniden dahil etme hesapları yaparken Linda da yetkili olma sorununu çözmeye çalışıyordu.
The problem was figuring out which small-town lowlife was responsible.
Asıl soru, böyle pis bir kasabada böyle birşeyi kim yapmış olabilir.
Sometimes knowing why someone was shot can take us a very, very long way into figuring out who - - so, somebody got murdered, and you want us to figure it out?
Bazen birinin neden vurulduğunu bilmek bize olayı çözmek için çok ama çok önemli... Birileri öldürüldü ve siz bizden olayı çözmemizi mi istiyorsunuz?
As if figuring it out will somehow cushion the blow.
Bilmek darbenin hızını azaltacakmış gibi gelir.
Mr. Rogers is figuring prominently in the news today, having received an acquittal for Dr. Raymond Oliver.
Bay Rogers'ın bugün davayı kazanmasıyla Dr. Raymond Oliver beraat etmiş oldu.
I'm still figuring out how to phrase it.
Nasıl dile getireceğimi düşünüyorum hâlâ.
We're still figuring it out.
Aramızdakileri anlamaya çalışıyoruz demek.
Priority number two is figuring out whether or not it'll happen again.
İki numaralı önceliğimiz, bir daha olup olmayacağını öğrenmek. Anlaşıldı mı?
- but good luck figuring out this case.
- Davada başarılar. - Hayır, Gus!
Yeah, probably, but, you know, she had this talent for figuring out what people want and how to give it to them.
Evet, öyleydi ama... Lenore'un, insanların ne istediğini bilmek ve onlara istediğini verebilmek gibi bir yeteneği var.
figure 41
figured 45
figures 212
figuratively 38
figure it out 234
figured it out 18
figure something out 22
figure of speech 37
figured 45
figures 212
figuratively 38
figure it out 234
figured it out 18
figure something out 22
figure of speech 37