Flag translate Turkish
5,021 parallel translation
It's only you and the fire Marshall's office that seemed to think he had a red flag pinned to his chest.
Görünüşe göre sadece sen ve itfaiye müdürü onun bu kadar kızgın olduğunu düşünüyorsunuz.
[Object shatters] Broken glass, flag on play.
- Bardak kırıldı, bayrak çekiliyor.
I put a flag on her.
Onu takip ettiriyordum.
The slightest hiccup, any sign of him, I want a flag raised, you got it?
Yaprak kımıldasa, en küçük iz bulsanız alarm vermenizi istiyorum, anladınız mı?
Unit 27, citizen flag down.
Birim 27, vatandaş bildirdi.
Hank, can I borrow the flag stand?
Hank, bayrak standını ödünç alabilir miyim?
Hank, can I borrow the flag stand that I already have in the cart?
Hank, bayrak standını ödünç alabilir miyim hazır sepete atmışken?
- Flag on the play.
- Yok daha neler.
We'll sail under the crimson flag and we'll give our enemies no quarter.
Kızıl bayrak altında yelken açacağız ve düşmanlarımıza merhamet göstermeyeceğiz.
Well, flag it up next time, will you?
Bir dahaki sefere belli et, olur mu?
That's not just a red flag ; that's a motive.
Bu sadece bir sorun değil, bu bir sebep.
Anything we input on our end that'll match something on theirs'll flag.
Bizim burada girdiğimiz ve paralellik gösteren herhangi bir şey onların tarafında da görülecek.
I should never have disrespected the flag.
Bayrağa saygısızlık etmemeliydim.
Do we flag down the police, or steal a car?
Polisi mi arayacağız, yoksa araba mı çalacağız?
I think she's trying to flag us down.
Araba arıyor gibi, durayım mı?
He likes the swings, he sits by the flag, and he can count to 100.
Salıncakları seviyor, bayrağın yanında oturuyor ve 100'e kadar sayabiliyor.
One red flag, and it's pretty Scarlet, carmine, crimson.
Bir tane kırmızı bayrak var ve kırmızı, kızıl, koyu kırmızı gibi.
The red flag just got redder.
Kırmızı bayrak daha da kırmızılaştı.
- To the flag?
- Bayrağa mı?
Former flag wavers made over in Frankenstein-like fashion into bloodless, country-less killers.
Eski milliyetçiler, bunlar gibi ruhsuz, vatansız katilleri kullanırlardı.
Forsaking the flag, abandoning your country.
Ülkene nasıl ihanet edebildin?
That's a whole flag more of water! Get in the car!
Bu diğer tüm su parklarından tam bir bayrak fazla demek oluyor.
India's flag.
Hindistan bayrağı.
This way it becomes India's flag.
Böyle tutunca Hindistan bayrağı oluyor.
I got to throw a flag on the play.
Burada kayıda müdahale etmeliyim.
Contact his banks and flag his known accounts.
Bankasıyla iletişime geçip bilinen hesaplarına tedbir koydurun.
This is my house flag.
Ev bayrağım.
Gave proof through the night That our flag was still there
Tüm gece boyunca bayrağımızın hâlâ dalgalandığını gösterdiler bize
Did you cry when they gave your wife that nice folded-up flag?
Karına o güzel, katlanmış bayrağı verdiklerinde ağladın mı?
Hans, where did you put the flag?
Hans, bayrağı nereye koydun?
"I pledge allegiance to the flag of United States of America, " And to the republic by which it is held,
" ABD bayrağına ve dayandığı cumhuriyete bağlılık yemini ediyorum.
"Honor the Texas flag ; " I pledge allegiance, Texas,
" Teksas bayrağının şerefine sana bağlılık yemini ediyorum Teksas.
- Had a southern flag at home.
- Adamın evinde Konfederasyon bayrağı var.
They don't celebrate Christmas, can't salute the flag. They won't even let Janie go to the prom!
Noel'i kutlamazlar, bayrağı selamlamazlar Janie'nin baloya gitmesine bile izin vermezler.
Would he be able to raise the flag at all?
Kuş uçacak mıydı acaba?
I'm calling'cause we got a flag.
Aradım çünkü bir şey bulduk.
I'm just, flag that women, I don't know, 12 years!
Salla o kadını, ne bileyim, 12 yıl boyunca!
It's like capture the flag.
"Bayrak kapmaca" gibi.
We can hide the flag well enough so they can't find it.
Bayrağı bulamayacakları kadar iyi saklayabiliriz.
Let's send out a team to scout their location. See if we can find their flag. I say we blitz them.
Bir takımı keşif için gönderip bayraklarını bulabilir muyuz bakarız.
Because I was washing the American flag.
- O bir hataydı. Amerikan bayrağını yıkıyordum.
- No one washes a flag.
- Kimse bayrak yıkamaz.
It should be called flag spinning.
Bayrak sallama denmeliydi.
Please accept this flag as a symbol of our appreciation for your loved one's honorable and faithful service.
Lütfen bu bayrağı sevdiğiniz kişinin onurlu ve inançlı hizmetleri için size ne kadar Müteşekkir olduğumuzun sembolü olarak kabul ediniz
And as you rise up, you're gonna hold your flag in the air and deliver your line.
Sonra ayağa kalkacaksın, bayrağı havaya kaldıracaksın ve repliklerini söyleyeceksin.
So maybe he's not waving the flag of freedom and democracy as enthusiastically as you'd like.
- Demokrasi ve özgürlük bayrağını... -... sizin istediğiniz kadar coşkuyla sallamıyor belki.
The Nazi flag now flies from more than two dozen national capitals.
Şu anda Nazi bayrağı iki düzineden fazla ulusun başkentinde dalgalanıyor.
♪ Gave proof through the night ♪ ♪ That our flag was still there ♪
â ™ ª Gave proof through the night â ™ ª â ™ ª That our flag was still there â ™ ª
It's time to wave the white flag, old friend.
Beyaz bayrağı sallama vakti, eski dostum.
The stewardesses will flag you as suspicious, alright?
Hostesler şüpheli olarak fişler, tamam mı?
Well, I guess this is me waving the white flag.
Sanırım bu, beyaz bayrağı sallayan ben.