Floris translate Turkish

Oh, Carnation from Floris.

Floris'den karanfiller.

Carnation from Floris.

Floris karanfili.

Well, she's wearin'Floris.

Parfümü Floris marka.

Floris, get Guinness on the phone.

Floris, bana Guinness'ı bağla.

Fine. Damn fine woman, Floris.

Floris, harika bir kadın.

I'm afraid I have to trust Floris on that one.

Korkarım bu konuda Floris'e güvenmek zorundayım.

Floris, I think you're very nice, but the truth is that I'm in love with someone else.

Floris bence çok hoşsun. Ama gerçek şu ki ; ben başka birine aşığım.

- Don't toy with Floris, Schwartz.

- Floris ile oynama, Schwartz. - Yok, hayır.

Maybe then Floris would care for me.

Belki o zaman Floris benimle ilgilenirdi.

I want to feel Florie's naked thighs next to mine.

Floris'in çıplak tenini tenimde hissetmek istiyorum.

Celeste, Floris, you, me. Gary Sinise maybe.

Celeste, Floris, sen, ben belki Gary Sinise.

Can Floris borrow your moon-boots?

Floris ay botlarını alabilir mi?

And Willem, with those little shits, Floris and Clement, they set up the order to fire!

Willem da, o küçük pisliklerle Floris ve Clement ile ateş etme emrini tezgâhladılar!

- They were in negotiations to move both of them to Utrecht when the Banning-Cocqs, Floris and Clement, suggested a more violent plan.

Banning Cocqs, Floris ve Clement daha şiddetli bir plân önerdiklerinde ikisini de Utrecht'e gönderme yönünde pazarlıktaymışlar.

I foolishly told my friend, Broest, about my worries and... Floris and Clement overheard us at the bathhouse and told the others.

Aptalca bir şekilde arkadaşım, Broest'a endişelerimden bahsettim ve hamamdayken Floris ve Clement konuşmalarımıza kulak misafiri oldu ve diğerlerine söyledi.

Hey, Floris

- Selam, Floris.

How are you, Floris?

- Nasılsın, Floris?