French fries translate Turkish
615 parallel translation
$ 3 for this, with a couple of French fries.
Buna ve birkaç patatese 3 dolar veriyoruz.
Bring me some lamb chops, French fries and chocolate ice cream.
Peki, sonraki Bayan Haines'in şerefine.
2-inch-thick steaks, French fries, and a big salad.
Biftek, patates ve salata.
Hey, Vicky. Steak, French fries, you and me, remember?
- Biftek, patates, hatırladın mı?
We'll have steak, French fries and wine.
Biftek, patates ve şarap.
I'll take you to the Cliff House for shrimp steak, French fries and wine.
Seni Cliff House'a götüreceğim. Karides, biftek, patates, şarap.
- Yes, and real good french fries
- Elbette. Kızarmış patatesler de var. Alâsından.
- Or french fries? - Both
- Her ikisini de.
A big plate of French fries and a malt.
Koca bir tabak kızarmış patates ve muzlu süt.
- I ordered French fries.
- Ben kızarmış patates istemiştim.
- I ordered French fries!
- Ben patates kızartması istemiştim!
One cheeseburger, one shanty, one portion french fries.
Bir çizburger, bir porsiyon kızarmış patates.
Now, didn't I order some French fries?
Ben kızarmış patates istemedim mi?
At your age I ate french fries in the street... and laid slobs... who used safety pins on their bras
Senin yaşındayken sokakta sütyenlerinde çengelli iğne olan Fransız yavrularını götürürdüm.
My experience is most of'em are after a large steak and french fries.
Benim tecrübe ettiklerimin çoğu büyük bir biftek ve patates kızartmalarından sonraydı.
Yes. roasted with a few french fries Broccoli, horseradish sauce.
Kızarmış, biraz patates cipsi, brokoli, turp sosu.
Why don't you eat your French fries?
Kızarmış patateslerini yesene.
Steak and french fries? It's the best way to attract attention.
Biftek ve kızarmış patates, soframızı şenlendirmiyor gibi.
- Have some French fries.
- Patates kızartması al.
A double Chubby Chuck, a chili-barb, two orders of French fries and...
Bir duble hamburger, bir çiliburger, iki porsiyon kızarmış patates ve...
In other words it's a steak, but it is definitely not a tournedos, and chips that no-one would dignity with the name French fries, and a glass of red wine of uncertain, not to say dubious origin.
Yani, başka bir deyişle bonfile ama fileto olmadığı kesin kimsenin pomfrit demeyeceği patates kızartması ve menşeinin meçhul olduğundan kimsenin şüphe etmeyeceği bir kadeh kırmızı şarap.
Try the cheese burger, try the french fries.
Peynirli hamburger deneyin. Patates kızartması deneyin.
You know I love French singers. I love french fries.
Ben çocukken bunu asla istemezdim.
Oh a hamburger and french fries.
Hamburger ve patates cipsi?
Hey where are my french fries? In France.
- Patates cipsim nerede?
We'll be French fries, human French fries!
Patates kızartmasına döneceğiz, insandan patates kızartması!
We are not going to be French fries.
Patates kızartması olmayacağız.
Frozen French fries.
Donmuş patates kızartmaları.
A huge clump of human French fries was found stuck to a camper trailer this morning by... ... by whoever finds us.
Sıcaktan fenalaşıp bayılan bir grup, bir karavana sıkışmış halde bulundu bu sabah, herhangi birisi tarafından.
I'll eat at the Hilton every night. Steak, French fries and ketchup.
Bundan böyle her gece Hilton'da yiyeceğim, biftek, patates kızartması ve ketçap.
He was dunking for french fries.
Patates kızartmasının içine düşmüş.
Your hair is in my French fries.
Şaçın pates cipsimin içinde.
Them's my French fries!
Onlar benim kızartmalarım.
It's these damn French fries.
Kalbim. Lanet kızartmalar yüzünden.
Hey, they're my damn French fries.
Onlar benim lanet kızarmalarım.
I want French fries!
Ben patates kızartması istiyorum.
French fries and ketchup.
Patates kızartması ve keççap.
I'd like spareribs, French fries and a big old juicy cheeseburger on the side with a chocolate malt!
Biraz kaburga, patates kızartması ve büyük bir çizburger, yanında da çikolatalı pasta lütfen!
Can I have French fries and gravy, with a cherry Coke?
Kızarmış patatesle et ve vişneli kola alabilir miyim?
Florence, could I have some French fries with gravy please?
Florence biraz patates kızartması ve sos alabilir miyim?
The French fries?
Kızartma kokusunu mu aldınız?
Show any cheek and you'll be back shovelling'french fries.
Küçücük bir terbiyesizlik yaparsanız, tencere kazımaya geri dönersiniz.
- French fries.
- Kızarmış patates.
There are french fries?
Patates cipsi yok mu?
- Diet Pepsi with French fries.
- Diyet Pepsi ve patates kızartması.
It appears you forgot our French fries and Coke, fishhead.
Kızarmış patates ve Kola'larımızı unutmuşsun, balık kafa.
Give him a steak with french fries.
Ona bir bonfile, patatesli olsun.
- Some french fries?
- Patates kızartması.
- French fries are mine.
- Patates benim.
I need a chocolate shake and french fries. And a Quarter Pounder with cheese.
Çikolatalı süt ve patates kızartması istiyorum ve bir Quarter Pounder.
Why are you eating French fries?
Neden patates kızartması yiyorsun?