Gent translate Turkish
328 parallel translation
- Yes, the same gent what called here several times.
- Evet, buraya daha önce de gelen o centilmen beyle beraber.
Anybody can see now that you're a real gent, you are.
Tam bir centilmensin, kesinlikle.
The gent there wants you to have wine with him.
Şuradaki bey kendisiyle şampanya içmeni istiyor.
The gent that caused all the trouble, still in his black nightshirt.
Tüm bunlara neden olan adam, hem de hala kara pijamalarının içinde.
There's a gent here what wants a room and a fire.
Bir oda ve şömine isteyen bir bey var.
- lf he heads this way... ... we Black Horse Vigilantes will handle that gent.
Bu tarafa gelirse Siyah Atlılar icabına bakar.
Wouldn't it fool everybody, if one day the gent laid an egg.
Bir gün erkek olanın yumurtlaması herkesi aptal durumuna düşürmez miydi?
Well, now isn't he just the cleverest gent?
Ne akıllı bir bey, değil mi?
If that old gent hadn't sold, the whole deal would've been blocked.
Eğer ihtiyar satmasaydı, bütün iş yatardı.
Some day I'm going to skin a knuckle on that four-eyed gent.
Bir gün bu dört gözün kafasını kıracağım herhalde.
And the gent who throwed his pocketbook in the spittoon will kindly take it out and wipe it.
Cüzdanını hokkaya atan bey, lütfen onu çıkarıp, silsin.
- Hi, Gent.
- Merhaba, Gent.
Oh, all right, Gent.
Pekala, Gent.
Meet Miss Lee, Gent Shelton.
Tanıştırayım, Bayan Lee, Gent Shelton.
This is Gent Shelton.
Bu Gent Shelton.
Gent and I squawked about working with Bat.
Gent ve ben, Bat'le çalışmak hakkında laflıyorduk.
- Dutch, figure out Gent's time.
- Dutch, Gent'in hesabını kes.
When I served the Duke of Albertson, a democratic sort of gent... I used to walk alongside of him, man-to-man like.
Demokrat bir bey olan Dük Albertson'a hizmet ederken hemen yanı başında, erkek erkeğe yürürdük.
- This gent here wants champagne, sir.
- Beyefendi, şampanya istiyor efendim.
A gent in box F wants you to serve him, and Old Prouty says you're to do it.
F locasındaki adam ona servis yapmanı istiyor, yaşlı Prouty de yapmanı söyledi.
You act like a gent, but you ain't.
Beyefendi gibi davranıyorsun, ama değilsin.
I mean, you really acts like a gent.
Yani, gerçek beyefendi gibi davranıyorsun.
"Foxy Gent, who stops in the stretch..."
"Foxy Gent, dönemeçte durdu..."
- Ferrari is the fat gent at the table.
- Ferrari, şişman olan.
♪ A most respected gent ♪
En çok saygın adam
- So this gent gave you the look.
- Yani bu adam sana fena baktı. - Sosis Kralı mı?
The gent that just bought Windward House.
Bu bey Windward Konağını alan adam.
This gent no longer has a watch and blames it on me.
Bu beyin saati kayboldu ve suçu bana atıyor.
I felt kind of sorry for the old gent at that.
İhtiyar adam için adeta üzüldüm.
When I stomp my heels three times... run for the gent of your choice.
Topuklarımı üç kez yere vurduğumda seçtiğiniz adama doğru koşun.
We would have made it, if you didn't stop to pick up your gent.
Beyefendiyi almak için durmasak yetişecektik.
He worked with a sort of stupid, oily gent by the name of Jack Fisher.
Jack Fisher adında yalaka ve budala bir herifle ortak çalışıyordu.
- Remember the gent who married us?
- Bizi evlendiren adamı hatırlıyor musun?
It's the gent behind the gun that counts!
Önemli olan tabancanın önünde ve arkasında delikanlı olabilmektir.
Now, the old man just said that it was the gent behind the guns that count, and I'm behind these.
Yaşlı adam silahın gerisinde olanın delikanlı olması gerektiğini söyledi ve silahın arkasında ben varım.
And round that gent from...
Ve çevir o beyin...
I hate to see a gent forget his manners.
Bir adamin kendini kaybetmesinden hoºlanmam.
The old gent gets tanked and...
Olan yine ihtiyara olacak ve...
Crazy old gent sitting in the house with a hat on.
Kaçık ihtiyar evin içinde şapkayla oturuyor.
Suppose I gotta sit in with the old gent while you're out spending money?
Sen dışarıda para harcarken ben içeride ihtiyarla mı oturacağım?
Who is this magical gent you keep talking about?
Söylesene durmadan bahsettiğin bu adam kim?
- The old gent's here.
- İhtiyar burada.
I'm having a quiet snifter here, all of a sudden, the old gent starts swinging at me.
Ben sessizce içkimi içiyordum, birde baktım ihtiyar gelip bana bulaştı.
The old gent home?
İhtiyar döndü mü?
Well, country gent, son of a boarding house, or whatever he is, I suppose I'd better get his box back.
Asla söylemedi. Toprak ağası, pansiyon çocuğu ya da her ne ise çantasını geri alsak iyi olur sanırım.
The brother of Charley the Gent?
Cici Charley'nin kardeşi.
He's the kid brother of Charley the Gent who is Johnny Friendly's right hand and a butcher in a camel hair coat.
Cici Charley'nin kardeşi. O da Johnny Friendly'nin sağ koludur, devetüyü paltolu bir kasaptır.
One for the lady and for the gent.
Bir tane hanıma, bir tane de beye.
Shake hands with the gent who did the reviving, Jed Ringer.
Beni ipten kurtaran adamla da tanışmanı isterim, Jed Ringer.
Give the gent a hand first, boys.
Çocuklar, tutun.
When you meet a gent paying all kinds of rent
Bir beye rastlarsanız Yüksek kiralar ödeyen
gentlemen 9079
gentleman 161
gently 572
gentle 172
gentlemen of the jury 43
gentlemen and ladies 16
gently does it 23
gently now 21
gents 285
gentatsu 21
gentleman 161
gently 572
gentle 172
gentlemen of the jury 43
gentlemen and ladies 16
gently does it 23
gently now 21
gents 285
gentatsu 21