English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Germ

Germ translate Turkish

337 parallel translation
The program Li was working on, it's germ weaponry, banned by nearly every nation on earth.
Li'nin üzerinde çalıştığı program mikrop silahlarıyla ilgiliydi. Hemen hemen her ülkede yasaklandı.
A germ warfare program?
Mikrop savaşı programı mı?
I have no use for germ warfare.
FBI konusuna gelecek olursak...
It's a germ.
Bir mikrop.
By a slight change in the single unit of a germ plasm.
İrsiyet plazmasının tek bir ünitesinde yapılan ufak bir değişiklikle.
She caught some awful kind of germ through going out on a picnic... and she was ill for months and months.
Bir piknik sırasında fena bir mikrop kaptı, aylarca hastalık çekti.
The intent was humorous, but like many sarcasms, it contained the germ of truth... for the small cities which make up the backbone of the nation... are all in the same pattern.
Niyeti komik olsa da pek çok iğneleyici söz gibi ülkenin belkemiğini oluşturan, aynı yapıdaki küçük şehirler için gerçeğin özünü içeriyordu.
And if mine intellect the germ that grows towering to heaven like the mountain pine I stand not high, it may be, but alone.
Varsın boyun olmasın söğüt kadar, bulutlara çıkmazsa yaprakların ne zarar, boy ver dayanmaksızın, yalnız ve tek başına.
Let the springing germ have the protection of being forgotten.
"Bırak da filizlenen tohum unutulmaya karşı korumalı olsun."
Have you ever been accidentally exposed to any kind of germ spray?
Hiç kazaen mikrop öldürücü bir spreye maruz kaldınız mı?
Something which, in Layman's terms, so affected the insecticide that from a mildly virulent germ spray it created deadly chemical reversal of the growth process.
Meslekten olmayan kişilerin tabiriyle öyle bir şey ki böcek ilacını zayıf şiddetli bir mikrop öldürücüden büyümeyi tersine çevirecek amansız bir kimyasala dönüştüren bir şey.
- Germ warfare!
- Savaş mikrobu!
Chewing gum. "Germ warfare."
Sakız. "Savaş mikrobu" ymuş.
Another hour and they'd have had you confessing to germ warfare in Laos.
Bir saat daha geçse, Laos'da biyolojik savaş çıkarttım diyecektin.
Yes, it was infectious, yet it had no germ.
Evet, hastalık bir virüsü olmadığı halde, bulaşıcıydı.
He isolated the germ, you've isolated the pathogenic memory.
O bakteriyi ayırdı, siz de hastalık yapıcı hatırayı.
I am a germ, a rare disease.
Ben bir mikrobum, nadir bir hastalık.
An unused one is relatively germ-free.
Kullanılmamış bir gazete daha mikropsuz olur. - Al.
- Some germ from Earth.
- Dünya'dan gelen bir tür mikrop.
Is it possible this germ, or virus, could be airborne?
Bu mikrobun ya da virüsün havadan bulaşma ihtimali var mı?
The germ is visible under a microscope... but it's not like any bacilli I've ever known.
Virüs, mikroskopta görülmesine rağmen daha önce incelediğim hiç bir basili türüne benzemiyor.
An unknown germ is being blown around the world. It's highly contagious, and it's reached plague proportions.
Bilinmeyen bir virüs türü dünyayı kasıp kavuruyor ve en az veba kadar bulaşıcı.
Because it's the best known way to control the contagion... to keep the germ from spreading.
Çünkü virüsün yayılmasını önlemek için bilinen en iyi yol bu.
My theory is... that the bat had previously acquired the vampire germ.
Benim tahminim o yarasa bir şekilde vampir virüsü taşıyordu.
If not of killing the germ, at least of containing it, keeping it from spreading.
Virüsü öldüremesek de, en azından izole edebilir, yayılmasını önleyebiliriz.
The blood feeds the germ... the vaccine keeps it isolated... and prevents it from multiplying.
Kan virüsü besliyor, serum da onu izole ediyor böylece çoğalmaları engellenmiş oluyor.
Germ bombs?
Biyolojik bomba mı kullandılar?
I drink a lot of gin and wheat germ. Regular vodka and gluten.
Çok cin içtiğimde buğday tanesi kadar sert, çok votka içtiğimde de un gibi yumuşak olurum.
Now, Jimmy, even you wouldn't release germ warfare.
Şimdi, Jimmy, sen bile biyolojik bir savaş başlatamazsın.
Here we are, antibodies of our own galaxy, attacking an invading germ.
Galaksimizin antikoru olarak bir virüse saldırıyoruz.
The atmosphere on Gideon has always been germ-free, and the people flourished in their physical and spiritual perfection.
Gideon'un atmosferi her zaman mikropsuzdu, insanlarsa fiziksel ve ruhsal olarak mükemmele yaklaşıyordu.
Bloomin'missus is sort of a germ of endearment, isn't it?
Hanım ağa bir sevgi ifadesi değil mi?
Wheat Germ, Holly has your bag with your medicine.
Wheat Germ ve Holly, ilaçlarınızı yanınıza aldınız değil mi?
Germ warfare people, Dad?
- Bir virüs enfeksiyonu mu, baba?
Presumably, it could be some form of space germ.
Muhtemelen, bir çeşit uzay virüsü taşıyor.
On level 5 we must be as nearly germ free as possible.
Seviye 5'te, olabildiğimiz kadar mikroplara bağışık olmalıyız.
Germ-free animal technicians, please consult schedule.
Mikrolojik hayvan teknisyenleri, lütfen "A" programına başvurun.
Has Wildfire been informed? You mean the germ people?
- Enfeksiyonlu insanları mı diyorsunuz?
Wildfire was built for germ warfare!
Wildfire bir toplu savaş aracı olarak düzenlenmiş!
She's got the germ!
Hastalığı kapmış!
Ask your germ warfare friends.
Halk düşmanı arkadaşlarına sor.
The very foundations of civilization are beginning to crumble... under the dread assault of that horror long feared : Germ warfare.
Medeniyetimizin temelleri, korkunç bir virüs savaşının dehşet verici saldırısı altında, yıkılmaya başlamıştır.
You charge rent in this germ factory?
Bu mikrop fabrikası için mi?
I'm a germ.
Ben bir pisliğim.
Just wheat germ and push-ups.
Sadece yulaf yiyip, şınav çekiliyor.
A tocopherol, derived from seed germ oil.
Tocopherol, tohum çekirdeğinin yağından elde edilir.
He requested something called wheat germ, organic honey and tiger's milk.
Buğday tohumu, organik bal ve kaplan sütü talep etti.
Well, the stolen microfilm involves a new formula for germ warfare.
Çalınan mikrofilm bir biyolojik silahın formüllerini içeriyordu.
Look, I don't pretend to know what Mr. Dragon's thinking, but there's a formula for germ warfare out there and the other side has it.
Bay Dragorun aklından geçenleri bilemem. Ama ortada bir formül var. Ve o karşı tarafın elinde.
You think it's so awful the other side has a germ formula?
Sence karşı tarafta bir formül olması çok mu korkunç?
But what about the germ formula?
Peki ya formül?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]