Gio translate Turkish

Hey, Gio, your cigar stand sucks, you know that?

Hey Gio, sigaraların berbat, biliyor musun?

Gio, 1 2, Roman, 1 0, and Sofia, four.

Gio 12, Roman 10, ve Sofia 4 yaşındaydı.

Gio?

Gio?

- Thanks, Gio.

- Sağol, Gio.

They say it is Gio's.

Gio olduğunu söylüyorlar.

The first number is Gio, my vocal coach.

İlk numara Gio'nun, vokal koçum.

If Gio clears her, he'll make sure she gets a shot.

Gio tamam derse, ona bir fırsat ayarlayacaktır.

Gio, you wanna get that thing out of my boy's face?

Gio, o şeyi adamımın yüzünden çekmek ister misin?

- Gio's from Miami.

- Gio, Miami'den geldi.

- Yo, Gio.

- Hayır, Gio.

Gio, who's supposed to be on point out back?

Gio, arka tarafı kim kolluyor?

Don't listen to Gio.

Gio'ya bakma, adamım.

Smoke him, Gio!

İndir onu, Gio!

It's out of my old rig, the one your pal Gio's been using.

Bu benim eski aletlerden ve bunu kullanan Gio.

Gio's been killing anything that moves.

Senin Gio hareket eden herşeyi öldürüyor.

Gio ain't no rogue.

Gio bir düzenbaz değil.

Gio says he found a nest.

Gio bir yuva bulmuş.

Gio, where the fuck are you, man?

Gio, hangi cehennemdesin, dostum?

You know, this watch is a Gio Monaco!

Bayım, bu saat Gio Monaco biliyorsun.

- Gio Monaco?

- Gio monaco mu?

Look! Gio Monaco is a very costly watch Only three of them in Korea!

Bayım Gio Monaco dünyanın en pahalı saatlerinden biridir ve Kore'de sadece 3 tane var.

Something lame, like gio.

- Bilmiyorum.

Who? Gio?

- Kimden, Gio'dan mı?

Well, gio, that's because every time i come in, you yell,

Gio, çünkü sana ne zaman gelsem,

Gio, you gotta let me pay you. I don't feel right.

Gio, para vermeme izin ver, böyle kendimi rahat hissetmiyorum.

Um, gio, you can just set the sink down over there.

Gio, lavaboyu şuraya koyabilirsin.

Because egg salad is a boring sandwich, And gio thinks that henry is boring.

Çünkü yumurtalı salata sıkıcı bir sandviç ve Gio, Henry'yi sıkıcı buluyor.

Okay, gio, what would you do?

Pekala Gio, sen ne yapardın?

No. Gio. I don't want to dance.

Gio, dans etmek istemiyorum.

Henry, i think you should let gio do it.

- Henry, bence bırak Gio yapsın.

I asked gio out.

Gio'ya çıkma teklif ettim.

Really?

Gio'yla mı?

Gio? I mean, don't you find him a little annoying?

Onu biraz sinir bozucu bulmuyor musun?

And then gio can show you some of those fancy dance moves.

Sonra Gio sana havalı dans hareketlerinden gösterir.

Oh, who cares? Gio doesn't care what he looks like.

Gio nasıl göründüğünü umursamıyor.

Well, if you want to dance so badly, Then--Then go and dance with gio,

Madem o kadar dans etmek istiyorsun, git Gio'yla dans et!

Look, i-I'm never gonna be like gio.

Asla Gio gibi olamayacağım.

I don't want you to be like gio,

Gio gibi olmanı istemiyorum.

( Gio ) well, so who's drinking?

- Kim içer?

You know, i think they water these down. I'm just sayin'. ( Gio laughs )

Bence bunları suyla karıştırıyorlar.

Something lame, like "Gio."

"Gio" falan gibi acayip bir şey.

- Gio!

- Gio!

You know? "Gio's Sandwich Depot."

Anladın mı? "Gio'nun Sandviç Deposu."

- "Gio's" could be huge.

- "Gio'nun Yeri" çok sükse yapabilir.

What Are You Doing Here?

Gio! Selam! Burada ne yapıyorsun?

I Rented Out The Little Sandwich Kiosk

YAKINDA AÇILIYOR GIO'NUN SANDVİÇLERİ

"Coming Soon- - Gio'sandwiches." Hmm.

- Rica ederim. "Yakında açılıyor, Gio'nun sandviçleri."

I Already Have 500 Flyers That Say "Gio's Sandwiches" And...

Gio'nun Sandviçleri yazan ve gülümseyen bir turşunun olduğu

Tell me who you're dating.

Basit bir şey, Gio sanırım.

Like gio and hilda?

Gio ve Hilda gibi mi?

Gio. "

Hiç fena değil.