Gosh translate Turkish
8,701 parallel translation
Oh, my gosh. - Oh! God!
- Hay Allah.
Gosh, I look around this room, and I think,
Odanın etrafına bakıyorum, ve düşünüyorum ki,
- Oh, gosh.
Tanrım.
Gosh, I wanna say...
Hay aksi, sanıyorum...
My gosh, it's good to see you two smiling and laughing.
Tanrım,... ikinizi gülümserken ve kahkaha atarken görmek ne güzel.
Hi, it's Dora. Oh, my gosh, it's so nice to finally hear your voice.
Aman tanrım, Sesini duyabilmek çok güzel.
Oh, my gosh, that is so nice of you.
Oh, Tanrım, o seninle çok güzel.
Gosh, I forgot it!
tamamen unutmuşum.
Oh, gosh, that's fun.
Çok eğlenceliydi be.
Oh, gosh!
Tanrım!
Oh, my gosh!
Aman Tanrım.
Gosh.
Tanrım.
Oh, my gosh, this is adorable.
- Sarışın olan.
- Oh, my gosh.
- Aman Tanrım.
" Gosh, I sure do hope Jay's all right.
" Ay umarım Jay iyidir.
"Gosh, I sure do hope Jay is all right."
" Ay umarım Jay iyidir...
- Oh, my gosh.
- Aman Tanrım! - Ne oldu?
Winn, that's... Oh, my gosh.
Winn, aman Tanrım!
Oh, my gosh.
Tanrım.
Gosh, you should have been more careful.
- Daha dikkatli olmalıydın.
- Gosh, really.
- Cidden ya!
Gosh am I going to miss him like this?
Böyle kaçıracak mıyım onu?
Gosh, who would I be dancing for?
Kimin için dans edeceğim ki?
Oh, wow--oh, my gosh, nice.
Vay canına, Tanrım.
I'm sorry. Oh, gosh.
Affedersiniz.
Um... Oh, gosh. Oh, my god.
Olamaz, aman Tanrım.
Gosh, I wish you were there to save me from my faux pas while I was marching up Pork Chop Hill fighting alongside the South Koreans.
Tanrım, Güney Korelilerin, yanında savaşıp Mücadele Tepesi'ne ilerlerken hatamdan kurtarmak için keşke orada olsaydın.
Oh, my gosh, that's strong stuff.
Aman tanrım, sertmiş.
Oh, gosh, no.
Tanrım, hayır.
Oh, gosh, that's what that is.
İnanmıyorum.
I was thinking, oh, gosh, what if someone's trying to break in or maybe it's a bear, or Bigfoot, or, I didn't know!
Tanrım, ya biri zorla içeri girmeye kalkarsa ya da bir ayı, hatta Kocaayak, ya da ne bileyim işte!
Oh, my gosh, this one is, like, so real!
Aman Tanrım, bu şey, neredeyse gerçek gibi!
Gosh, I don't know.
Tanrım, bilmiyorum.
And, oh, my gosh, it's beautiful.
Aman Tanrım çok güzeldi.
Gosh, we've never really been apart before.
Tanrım, biz daha önce hiç ayrılmamıştık.
Gosh, no.
Tabii ki hayır.
Oh, my gosh.
- Aman Tanrım.
Oh, my gosh, Zoe, I think I saw the treasure, too!
Aman tanrım Zoe, sanırım hazineyi ben de gördüm.
Oh, my gosh.
Ay Tanrım.
Oh, my gosh. Green peppers.
Birlikte yemek yiyeceğiz.
Gosh, why are you being so cold?
Neden bu kadar resmi davranıyorsun?
- Gosh, he sure likes safety.
- Vay canına, adam güvenliğe takmış.
Oh, my gosh.
Aman Tanrım!
Oh, gosh.
Olamaz.
- Oh, my gosh.
- Tanrım.
Oh, my gosh.
Allahım.
Oh, gosh, I've moved all over... um, three naval bases in the States, Guam, Bahrain.
Sürekli taşınırdık. Birleşik Devletler, Guam ve Bahreyn'deki donanma üslerine gittik.
Oh, my gosh.
Aman Tanrım.
Honey! Oh, my gosh!
Canım!
Oh, my gosh!
Aman Tanrım!
Oh, gosh dang it.
Olamaz!