English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Graceless

Graceless translate Turkish

27 parallel translation
He seemed lost - as graceless as a terrier amongst greyhounds
Kaybolmuş gibi duruyordu - tazılar arasındaki bir teriye gibi nahoş bir vaziyetteydi.
I think you'd look rather graceless being bent over a cannon, so I suggest that we go collect them.
Çimenlerin üstünde uzanarak oldukça nahoş görünüyorsun bu yüzden onları yakalamaya gitsek iyi olur.
And when she is froward, peevish, sullen, sour... and not obedient to his honest will... what is she but a foul contending rebel... and graceless traitor to her loving lord?
Kadın aksi, huysuz, suratsız ve gönülsüz olduğunda, Kocasının makul iradesine karşı geldiğinde, Kullarını seven ve kollayan bir hükümdara karşı,
- No. There is nothing more, you graceless girl.
Eee, daha başka ne olsun, utanmaz kız!
False, graceless knight... before I chastise thee, tell me thy name.
Yalancı, saygısız şövalye seni cezalandırmadan önce bana adını söyle.
I was ugly and graceless.
Ben çirkin ve beceriksizdim.
You were very graceless kid.
Bu yaptığın büyük görgüsüzlüktü.
Honestly darling, you really are the most graceless, dimwitted bumpkin I ever met.
Açıkçası tatlım, sen hayatımda gördüğüm en hayasız, en alık budalasın.
Steady, Graceless.
Rahat dur, Görgüsüz.
That's Graceless, looking out for me.
Bu Görgüsüz, beni arıyor.
Who will care for Feckless, Aimless, Graceless and Pointless?
Kim Görgüsüz, Amaçsız, Beceriksiz ve Yararsız'a bakacak?
Graceless and vulgar, uninspired
Nasıl oluyor da halkın
Graceless lady
# Nankör bayan #
He has been a graceless child... but I cannot forsake him.
Her zaman terbiyesiz bir çocuk olmuştur fakat onu reddedemem.
The stonefish is about as graceless as a fish can be.
Hiçbir balık, taşbalığı kadar zarafetten yoksun olamaz.
You're a graceless ingrate.
Sen terbiyesiz bir nankörsün.
So His Grace turned out to be graceless.
Yani, Ekselanslarının görgüsüz olduğu ortaya çıktı!
It was graceless, insensitive, and wildly inappropriate.
Yaptıkların kaba, duyarsız ve gayet uygunsuzdu.
To be a good warrior you must act as your enemy acts, even if he is a graceless, insolent coward.
İyi bir savaşçı olmak için düşmanınla aynı şekilde hareket etmelisin. Kaba, arsız bir korkak olsa bile.
You are truly one of my graceless achievements, Spider-Man!
Kesinlikle benim kaba başarılarımdan birisin, Örümcek Adam.
♪ I am done with my graceless heart ♪
Bıktım artık bu uslanmaz kalbimden.
I'm just sort of graceless about it, so people don't notice.
Pek zarafetten yoksun olduğum için insanlar fark etmiyor.
Women of your generation are graceless.
Sizin neslinizin kadınları zarafetten yoksun.
Graceless, but good.
Kabasın ama iyisin.
Please do not lump me in with those graceless creatures.
Lütfen beni şu zarafetsiz yaratıkla uğraşmak zorunda bırakmayın.
He is a classless, graceless, shameless barbarian.
Kalitesiz, görgüsüz, utanmaz bir barbar.
It's graceless.
Bu görgüsüzlük demek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]