English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Grav

Grav translate Turkish

97 parallel translation
Her normal anti-grav unit isn't going to work here.
Normal anti-yerçekimi birimi burada işe yaramıyor.
The low-grav field actuator.
Düşük yerçekimi alanı kumandası.
A low-grav environment now would confuse your motor cortex.
Düşük yerçekimi artık hareket korteksini allak bullak edecektir.
If you want to end your dependence on the chair and the servo controls, you'll have to give up the low-grav environment.
Sandalye ve yardımcı kontrollere bağımlılığına son vermek istiyorsan, düşük yerçekimi ortamından vazgeçmen gerekecek.
I want an anti-grav lift!
Anti yerçekimli bir taşıyıcı istiyorum!
Anti-grav, uh-uh.
Anti-çekim, ı-ıh.
Go get an anti-grav sled.
Kendini yaralamadan önce git anti-yerçekim kızağını al.
Doctor, if you'll just follow the rest of the crew to the grav tanks, we're almost underway.
Diğer mürettebatla yer çekimi tanklarına gidin. İşimiz neredeyse bitti.
- First time in a grav couch?
İlk kez mi yer çekimi odasında kaldın?
I'm entering the grav couch bay.
Yer çekimi bölmesine giriyorum.
The grav couches still have power.
Yer çekimi bölmesinde hala güç var.
Well, there's a zero-grav tumbling performance on the Promenade tonight.
Gezinti Güvertesinde bu gece sıfır yerçekimi akrobasi performansı var
Like a grav-spin around a planet, or something?
Bir gezegenin çevresindeki çekim gücü ya da onun gibi birşey!
We've jumped into a high-grav field right in the path of that moon's debris cloud!
Tam da ayın yörüngesindeki çekim bölgesine sıçrayış yapmışız!
- Energize the anti-grav generators.
- Anti-yerçekimi jeneratörlerine güç verin.
What if your anti-grav harness failed and I couldn't catch you in time.
Ya anti-yerçekimi önleyiciniz bozulur ve sizi zamanında yakalayamazsam.
Remember when we heisted those grav speeders on Infinity Atoll, took'em for a spin?
Dönüş için lazım olan, sonsuz Atoll'dan çaldığımız çekim hızlandırıcıları hatırlıyor musun?
My operation had to be done in zero grav. Okay? Fine.
- Ameliyat sıfır yerçekiminde yapıldı.
- Charlotte Grav.
- Charlotte Gray.
Pilot Officer Borowski, Miss Grav.
Pilot Borowski, Bayan Gray.
Delighted to meet vou, Miss Grav.
- Tanıştığımıza çok memnun oldum Bayan Gray.
Miss Grav!
Bayan Gray!
Morris, meet Miss Grav!
Morris! Bayan Gray'le tanış!
- It's Miss Grav. We met at the partv.
- Ben Bayan Gray, partide tanışmıştık.
Mv name is Charlotte Grav.
Adım Charlotte Gray.
It's usually about halfway between the grav generator and the bow plate.
Genellikle geminin ön kısımıyla yapay yerçekimi jeneratörünün ortasında bir yerdedir.
Will there be a nursery full of little grav-sleds and data disks?
Orada, bir oda küçük grav-kızaklar ve veri diskleriyle dolu olacak mı?
Gorice... My heavy-grav finger just fired the missiles that lit your match.
Gorice yüksek yerçekimi kaynaklı parmağım az önce füzeleri üzerinize yağdırdı.
- The grav-plating wasn't designed to withstand that much force.
Bu kaplamalar o güce karşı koyacak şekilde tasarlanmadı.
We lost the grav-plating, life support.
Biz yapay yerçekimini ve yaşam desteğini kaybetmiştik.
Grav-shear's dropping.
Çekim gücü düşüyor.
- Secondary grav boot's shot.
- İkincil yerçekimi ünitesi yanmış.
Ain't nothing wrong with your grav boot.
Yerçekimi ünitesinin hiçbir şeyi yok.
Grav boot's just fine.
Gayet iyi durumda.
Grav boot ain't your trouble.
Problemin yerçekimi ünitesi değil.
I had to rewire the grav thrust... because somebody won't replace that crappy compression coil.
Tesisatı yeniden döşemek zorundaydım. çünkü, bir başkası bu işe yaramaz kompresör borusunu değiştiremeyecek.
I had to rewire the grav thrust... because somebody won't replace that crappy compression coil.
Yerçekimi iticisinin kablolarını tekrar döşemek zorunda kaldım... -... çünkü biri o boktan basınç bobinini değiştirmiyor.
Para zero, grav zero.
- Döllenme sıfır, yumurtalık sıfır.
What do you say we turn off the grav-plating and jump on the bed?
Yerçekimini devre dışı bırakıp yatağa atlamamıza ne dersin?
And you're sure it's not a problem with the grav-plating.
Sorunun çekim plakasından olmadığına eminsin yani?
Trust me, Captain, it's not the grav-plating.
Güvenin bana Kaptan. Sorun çekim plakasında değil. Dikkat edin efendim.
You're right, it's not the grav-plating.
Haklısın. Çekim plakası değil.
Try to divert some of the power from the grav-plating.
Yerçekimi kaplaması gücünün bir kısmını aktarmaya çalış.
- We've lost grav-plating on G-Deck.
... G güvertesinde yerçekimi kaplamasını kaybettik.
Enhancing grav plating.
Yerçekimi kaplaması arttırılıyor.
Grav plating's at 20 Gs.
Yerçekimi kaplaması 20 G'de. "1 G = Yaklaşık bir yer çekimi"
- Grav off.
- Kapandı.
Anti-grav drive.
Anti-yerçekimi kuvveti.
Initiating grav...
Yerçekimi...
- Charlotte Grav.
Charlotte Gray.
Grav-plating went down a few times.
- Sadece simulasyonlarda, efendim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]