English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Grinding

Grinding translate Turkish

556 parallel translation
At 5 : 1 5, another concert with anything at hand : saucepans, animal noises, grinding teeth, whatever...
5'i çeyrek geçe elimizdeki bütün imkanlarla yani kap kacak, hayvan sesleri gıcırtılar ve daha neyle isterseniz onunla yeni bir konser.
- With the newsreels grinding.
- Haberlerde çıkacak.
Grinding wheat?
Buğday mı öğütüyorsun?
I even knew she wouldn't come the first night... but I sat there, grinding it out.
Daha ilk geceden oraya gelmeyeceğini bile biliyordum ama yine de bekleyip durdum.
And tyranny arose grinding the human spirit beneath the conqueror's heel.
Ve insanın ruhunu, fatihin ayakları altında ezen bir zorbalık doğmuştur.
You've not seen Samson grinding at the millstone?
Samson'ın değirmen taşındaki halini görmedin mi?
So I sat there, grinding out original stories, two a week.
Oturmuş haftada iki ilginç hikaye yazıyordum.
This is the fifth night the big drill has been pounding and grinding its way toward Leo.
Bugün, büyük sondajın Leo'ya ulaşmak için çalışmaya başlamasının beşinci günü.
Wheels rolling, gears grinding.
Tekerler döner, çarklar çalışır.
Keep on grinding.
Çekimi sürdür.
I better start the wheels grinding.
Çalışmaya başlasam iyi olacak.
Miss Webster, I'm grinding out self-control... by the gallon, all the time.
Bayan Webster, fazlasıyla kendimi kontrol edebilirim her zaman.
You've got your axe buried in Kyle's head, and you're grinding it at the same time.
Düşüncelerini Kyle'ın kafasına sokmaya çalışıyorsun. Bunu bencilce istiyorsun.
And less grinding.
Ve daha az dar.
If you insist on setting the wheels grinding, will you please wait here?
Hemen harekete geçmemiz için ısrar ediyorsanız, lütfen bekler misiniz?
Executed, my friend, by due process of the law and the inevitable grinding of the mills of the Almighty.
Dostum, onlar hukuksal süreç sonunda, ve Kadiri Mutlakın çarklarında kaçınılmaz öğütülme sonucu idam edildiler.
If I stay, I'll be in the same grinding rut tomorrow and always.
Kalırsam yarın ve her zaman aynı kısır döngüde olacağım.
( Banging and grinding outside )
( Dışarıdan gürültüler gelir )
( Banging and grinding )
( Patlayan egzos sesleri )
No matter how grinding his poverty and hunger, for a samurai to present himself in someone else's entryway and declare that he wishes to commit harakiri there is an unspeakable act that can in no way be excused.
Yoksulluğu ve açlığı ne kadar eziyet verici olursa olsun samurayın birinin kapısına gidip orada harakiri yapmak istediğini ifade etmesi hiçbir mazereti olmayacak ve dile getirilemez bir harekettir.
I bet he left the grinding wheel.
Eminim, zımpara taşını bırakmıştır.
I don't mind if I am just a grain of sand in a machine because I know by putting more and more grains of sand in a machine, one day it'll come grinding to a stop.
Makinedeki bir kum tanesi olmak umrumda değil. Çünkü biliyorum ki... makineye kum tanelerini doldurmaya devam edersen... o kum taneleri bir gün, makineyi gıcırdatarak durduracaktır.
You stay here and start grinding that little grabber.
Sen burada kal ve işini yapmaya başla.
I'm supposed to be grinding that valve.
Bunu yapmak zorunda mısın? Benim şu anda o sübabı yapıyor olmam gerekiyordu.
Of course, you can't just throw them out there in orbit, where they could cause accidents, so we're grinding the tubes into fertilizer to convert them into the succotash.
Onları dışarı atamadığımız için yörüngede kazalara neden olabilecekleri için tüpleri öğütüp mısır haşlaması yapmak için gübre haline getiriyoruz.
Sure, it's only a hunk of scrap but every night I'm grinding it into a sharp blade ; you can kill with it.
Tabi, bu sadece bir metal parçası,... ama ben her gece onu biliyorum ; onunla birini öldürebilirsin.
The women grinding corn and rubbing skins.
Kadınlar mısır öğütüp, hayvan derilerini yüzüyordu.
- Now we're grinding'corn!
- Tereyağından kıl çeker gibi hallettik!
Certain British processes in grinding lenses.
Sahip olduğu özel mercek işçiliği yüzünden.
I couldn't live grinding out medicines like Father.
Babam gibi ilaç üreterek yaşayamazdım.
It kept grinding here in my head all evening while you were gone.
Gittiğinden beri bütün akşam boyunca içim içimi yiyip durdu.
Forty-two days of grueling, grinding, gravity-defying gyration, and here they still are.
Aralıksız tam 1000 saat dans! 42 gündür süren korkunç, yıpratıcı, yerçekimine meydan okuyan salınmalar!
They got a bleeding generator grinding away.
Bozuk bir jeneratörleri var, sürekli çalışıyor.
It came to a grinding halt.
Hiç de iyi gitmedi ve gördüğün gibi olduğumuz yerde sayıyoruz.
We brought him a grinding stone as a present.
Ona hediye olarak bir bileğitaşı götürüyoruz
Knife grinding!
Bıçak bilenir!
Anything hits there when she's grinding up, off she goes.
Öğütürken bir şey oraya çarparsa duruverir..
What bothered me was, if someone pushes a man into a grinding machine in order to kill him, then the machine suddenly stops, why doesn't he turn the machine back on again?
Beni rahatsız eden şuydu : eğer biri bir adamı öldürmek için öğütme makinasına iterse, bu durumda makina birden duruverir, niçin o kişi makinayı yeniden çalıştırmasın?
Now, after seven grinding weeks, the start of the break-out.
Sancılı geçen yedi haftanın sonunda, fırtına kopmak üzereydi.
After four years of grinding out some of that garbage you...
Senin... şu kimi döküntülerini yayınladıktan dört yıl sonra...
Sodom, Gomorrah, teeth grinding, Ioins burning...
Oğlancılık, Günahkarlar kenti, diş gıcırdatmak, kızaran filetolar...
- It's grinding.
- Sıkışıyor.
It's for grinding corn in.
Mısır dövmek için.
Then I bring the grinding part by tonight.
O halde dövecek parçayı bu akşam getiririm.
You also stopped grinding coffee so that she couldn't hear you.
Kapıyı açmaya gittiğimde burada olduğunuz anlaşılmasın diye kahve öğütmeyi bırakmadınız mı?
Would you stop grinding your teeth for two seconds?
İki saniyeliğine bana diş bilemekten vazgeçsen diyorum.
But 10,000 lire a grinding is fair.
Ama, 10,000 liret baz fiyat elverişli.
We're offering 8,000 lire a grinding.
304 00 : 52 : 31,400 - - 00 : 52 : 33,733 Ortak Pazar'ın en son önlemleri koşullu fiyatları içeriyor ve biz de bunlara uyum göstermeliyiz. Bizim teklifimiz 8,000 liret baz fiyat.
8,000 lire a grinding.
8,000 liret baz fiyat.
Another chapter in an endless struggle that's grinding into its seventh year.
Yedinci yılına giren bu sonsuz mücadelede yeni bir sayfa.
( GRINDING CLANK ) - It's stopping!
- Duruyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]