Grubes translate Turkish

One second, Grubes.

Bir saniye, Grubes.

I'm sorry, Grubes.

Üzgünüm, Grubes.

Another beer, Grubes?

Bir bira daha, Grubes?

Go for Grubes.

Grubes'a oyna.

Put her there, Grubes.

Onu oraya bırak, Grubes.

Coming at you, Grubes!

Geliyor, Grubes!

It's up the mountain. Little cabin there... belongs to a fella called Grubes.

Dağda Grubes adında bir adama ait küçük bir kulübe var.

- What about grubes?

- Grubes'a ne dersin?

Not grooves... grubes.

Hava değil... Grubes.

Now this Grubes guy we're going to see... you sure he knows his way around?

- Evet, labirent. Konuşacağımız Grubes denen adam var ya, buraları bildiğine emin misin?

But I was thinkin'... Boyd knows Grubes.

Ama düşünüyordum da...

- Ah. - If he's alive...

Boyd Grubes'u biliyor.

Well, I never heard anything about that, but when they were trying to smuggle that Walker dude out, they... they mentioned two things... pig shit trucks, and Grubes.

O planla ilgili bir şey duymadım ama Walker denen herifi kaçırmaya çalıştıklarında 2 şeyden bahsettiler. Domuz boku kamyonları ve Grubes.

Grubes?

Grubes?

Now, this Grubes guy we're going to see... you sure

- Konuşacağımız Grubes denen adam var ya... -... buraları bildiğine emin misin?

- Boyd knows Grubes.

- Boyd Grubes'u biliyor.

- Grubes?

- Grubes mu?

I bet they ran off after Grubes died. And I bet they starved to death.

Grubes öldükten sonra kaçtılar ve açlıktan öldüler herhalde.

Somebody named Grubes.

Grubes adında biri.