Guarded translate Turkish
1,127 parallel translation
It's heavily guarded.
Sıkı bir şekilde korunuyor.
He says the island is heavily guarded.
Adanın çok iyi korunduğunu söylüyor.
Chewie and me got into a lot of places more heavily guarded than this.
Chewie'yle bundan daha iyi korunan yerlere girdik biz.
" He is guarded and suspicious.
... Kendini koruyor ve şüpheci.
What was guarded at first soon becomes expansive.
İyi korunan şeyin değeri hemen artar çünkü.
It's pretty heavily guarded.
Oldukça iyi korunuyor.
The captured Mother Ship is too heavily guarded.
Ana Gemi çok iyi korunuyor.
- They hold up at the Pinto Ranch, and that's guarded like Fort Knox.
- Pinto Çiftliğine sığındılar. Orası da Fort Knox gibi korunuyor.
- Guarded.
- Korunuyor mu?
This forest has guarded this Valley for three centuries!
Bu orman 300 yıldır su tarafından korunuyor.
It's guarded.
Korunuyor ama.
Yet we're asking him to lead us into Germany's most heavily guarded prison.
Ama bizi Almanya'nın en iyi korunan cezaevine sokmasını istiyoruz.
The vault in the casino has got to be guarded and locked.
Kumarhanedeki kasa iyi korunuyor ve kilit altında olmalı.
- Most homes are guarded.
- Bütün evlerde bekçi var.
Riszek guarded them so they couldn't escape. MILA 18. J.C.O. BUNKER HEADQUARTERS
Riszek kaçmasınlar diye onları bağlamış.
It's very heavily guarded.
Çok sıkı korunuyor.
With the female of your choice, you will now begin carefully guarded lives.
Seçtiğin kadınla, dikkatle yönlendirilmiş yaşamlara başlayacaksınız.
And far behind the fences in the drizzle... guarded by the military police, the gazing masses. Beautiful.
Ve askerler tarafından korunan... yağmur altındaki çitlerin uzağında sana bakan yığınlar.
- But it's so well-guarded. How can I...?
- Fakat o kadar iyi korunuyor ki, ben nasıI...?
As he said, it's not guarded.
Koknt'un söylediği gibi - garanti yok.
Downstairs, in a guarded room.
Aşağıda, güvenlik odasında olacak.
The house is guarded, the phone is monitored, mail is opened.
Evi gözleniyor, telefonu izleniyor, postası açılıyor.
Yes, while the ship was lightly guarded.
Evet, gemi boşken.
- He's guarded 24 hours a day.
- 24 saat korunuyor.
The defendant must be well-guarded at all times.
Sanık sürekli göz altında tutulmalı.
But the castle gate is guarded by 30 men.
Ama kalenin kapısını 30 adam koruyor.
There is but one working castle gate. Come on. And it is guarded by 60 men.
Kaleye ulaşmaya yarayan tek bir kapı var ve o da 60 adam tarafından korunuyor.
- They were taken to Cadre Hospital... where they remain in guarded condition.
- Yaralılar Cadre Memorial Hastanesi'nde..... yoğun bakıma ve koruma altına alındılar.
Awe, the tip was guarded by a disc of cork, which we found beside the body.
Ucu mantar bir plakayla korunuyordu. Bunu da cesedin yanında bulduk.
That's near the toll booth that's being guarded by the 2nd platoon.
İkinci müfreze tarafından korunan ücretli geçiş gişesinin oradan geldi.
She was guarded by his men at her clinic, he said.
Kliniğinde adamları tarafından korunduğunu söyledi.
It's a big convoy, closely guarded.
İyi korunan büyük bir konvoy.
Here is a child, huh, here in this room, guarded by his father and the Inspector Japp.
Burada, bu odada bir çocuk var. Babası ve Müfettiş Japp tarafından korunan bir çocuk.
The majority is guarded in the safe of the Captain.
The majority is guarded in the safe of the Captain.
I guarded it at some place.
Ya da belki bi yere koydum...
Only one more person in this room it knew this well guarded secret, and it tried to benefit of the death of the Major.
Bu odada sadece tek bir kişi bu iyi korunmuş sırrı bilebilir, ve binbaşının ölümünden fayda sağlayabilirdi.
Mostly, when a policeman shows up, people right away, they get all guarded and queasy.
Çoğunlukla, bir polis belirdiğinde, insanlar hemen sakınır ve çekinirler.
But the Lady Inglethorp it found the letter, it guarded it in the suitcase of dispatches, and it took it with her to the room.
Ama Madam Inglethorp, mektubu buldu. Evrak çantasına koyup kilitledi ve odasına götürdü.
I thought it was wonderful, but the reviews were guarded.
Bence harika bir oyundu, ama eleştirmenler öyle düşünmedi..
The Palace is so well-guarded.
Saray çok iyi korunuyor!
The Alliance has two main headquarters and 13 ancillary bases, all underground, all heavily guarded.
İttifakın şu an aktif durumda olan iki ana kumanda karargahı ve 13 yardımcı üssü var. Hepsi yer altında, hepsi yüksek güvenlikli.
All switchbacks, heavily guarded on all three sides.
En zor yol. Üç tarafı da aşırı derecede korunaklı.
You'll be guarded.
Dikkatli ol.
( Woman ) Make sure you keep your teeth guarded behind your lips, and don't be afraid to set the pace.
Dişlerinizi dudaklarınızın içinde tutmayı unutmayın, ve hızı kontrol etmekten çekinmeyin.
I already guarded his blue knot and the vest color of mallow.
Mavi kravatınızı ve mor yeleğinizi koydum.
They are more than two thousand suitcases, what will be guarded in security.
"Gemiye yüklenen iki binden fazla bavul var."
"Poorly guarded construction sites are a gold mine."
"Yoksul temkinli şekilde inşa altın madenidir."
But I've found a well guarded place.
ama çok iyi korunan bir yer buldum.
I've guarded a lot of people and I've found one thing to be true.
Birçok insanı korudum ve hep aynı şeyi gördüm.
- I want him guarded.
- Onun korunmasını istiyorum.
Son, we live in a world that has walls... and those walls have to be guarded by men with guns.
Evlat, duvarları olan bir dünyada yaşıyoruz ve bu duvarların silahlı adamlar tarafından korunması gerekiyor.
guardian 96
guard 726
guardians 23
guards 637
guardian angel 26
guard it with your life 16
guard the door 21
guard 726
guardians 23
guards 637
guardian angel 26
guard it with your life 16
guard the door 21