Guess yourself translate Turkish
222 parallel translation
"Couldn't you second-guess yourself sometimes instead of me always having to do it?"
"Ara sıra kararını sorgulasan da hep ben yapmak zorunda kalmasam?"
Don't second-guess yourself. You made the right call.
Kendini eleştirme, doğru kararı verdin.
It's not like you to second-guess yourself.
Keşke demek hiçte sana göre bir şey değil.
I guess it's better this way. Instead of wearing yourself out about it,
Bu en iyisi.
- Did you guess all by yourself?
- Bunu kendin mi çözdün yani?
Guess you can't hurt yourself any just lifting''em... but be careful.
Kendine zarar vermezsin heralde. Oyuncak değil bunlar.
My guess is you do all right for yourself anyway, with or without her.
Bence kendiniz için en iyisini yapmalısınız onunla veya onsuz.
I guess if you want something done right, you have to do it yourself.
Sanırım bir şeyin doğru yapılamasını isterseniz, kendiniz yapmak zorundasınız.
Well, I guess I've been taking care of you for so long that... I forgot you can take care of yourself.
Pekala, Sanırım uzun bir süre seni korudum kendine bakabileceğini unuttum.
I guess you found that out for yourself.
Sanırım bunu kendin de gördün.
- Couldn't you guess it yourself?
- Bunu nasıl tahmin edeyim?
What's the matter? Did you burn yourself? Guess what.
Bir yeriniz mi yandı?
I guess you just can't help yourself.
- İnsanın elinde değil, ne yapalım?
Guess you earned yourself a horse.
Sana at parası vereceğiz.
Well, I, uh... I guess you've got yourself a new president.
Ben... sanırım yeni bir başkanınız oldu.
I guess you're involved in recruiting other people like yourself other lawyers.
Sanırım kendiniz gibi insanlar bulmaya çalıştınız diğer avukatlar.
Guess you'll just have to keep beating yourself.
Sanırım tek rakibin kendin olacaksın.
I guess you'll just have to decide for yourself.
Ama bence buna kendin karar vermelisin.
Well, you sort of guess at that because you know what you're feeling yourself.
Bir şekilde tahmin ediyorsun çünkü kendinin nasıl hissettiğini biliyorsun.
I guess you made that yourself.
Eminim kendin yapmışsındır.
I guess you'll have the bed to yourself.
Sanırım yatak sana kaldı.
Well, then I guess you got yourself a new boyfriend.
O zaman kendine yeni bir sevgili edinmiş bulunmaktasın.
I guess I have to thank you... but it was rude for you not to introduce yourself first.
Sana teşekkür etmem gerek galiba ama ilk olarak kendini tanıtmaman çok kabaca!
I guess you picked that fight with me just to tuck yourself in with Caspar?
Caspar'a güven vermek için benimle kavga ettin.
I guess it must be strange for a father like yourself to be giving away his only girl to a total stranger.
Tahmin ediyorum bir baba için biricik kızını bir yabancıya vermek garip olmalı. Shelly 14 yaşındayken evden ayrıldı, o zamandan beri bir iki tecrübe edinmiştir. Hayır, pek değil.
I guess if you want something done, you have to do it yourself.
Eğer bir şeyleri doğru dürüst yapmak istiyorsan kendin yapmalısın.
I guess you're pretty pleased with yourself.
Eminim ki kendinizle çok gurur duyuyorsunuz.
If you guess, you're leavin'yourself wide open to suggestion.
Eğer tahmin edersen, kendini önerilere tamamen açık bırakırsın.
My guess is you call yourself Mr. William Munny.
Ben derim ki senin adın William Munny.
So I guess it's fair to say you've set different goals for yourself than say, Thomas Edison, Magellan, these type of people.
Sanırım, senin amaçlarının diğerlerinden farklı olduğunu söylemek yanlış olmaz, Thomas Edison, Magellan gibi insanlardan.
I guess this means you're going to Mexico by yourself.
Sanırım bu Meksika'ya tek başına gideceğin anlamına geliyor.
I guess when you're in love with somebody... it doesn't matter how smart you are or how many rules you set for yourself... you're still vulnerable.
Sanırım birine aşık olduğun zaman... Ne kadar akıllı olduğun veya kendine ne kadar kural koyduğun fark etmiyor. Halen incinebilir oluyorsun.
I guess if you want a job done properly... you just have to do it yourself.
Sanırım işin doğru yapılmasını istiyorsan, kendin yapmalısın.
Fine, I guess. Oh, well, you said yourself they didn't mean anything.
Onların bir anlam ifade etmediğini kendin söylemiştin.
Then I guess you have no one else to blame but yourself.
O zaman kendinden başka suçlayacak kimse yok.
I guess the question you got to ask yourself today is, "Do I feel lucky?"
Sanırım bugün kendine sorman gereken soru şu : "Kendimi şanslı hissediyor muyum?"
I guess, if you want something done right, you've got to do it yourself.
Sanırım, bir şeyin doğru bir şekilde yapılmasını istediğinde, bunu kendin yapmalısın.
But I guess, you know, I don't think you could ever honestly answer that unless you were in that situation yourself.
Ama sanırım kendini böyle bir durumun içinde bulmadıkça... bu soruya dürüstçe bir cevap veremezsin.
But I guess none of that means anything..... because instead of looking up names with me, you're alone, doing nothing, by yourself.
Ama galiba bunların hiçbirinin önemi yok. Çünkü benimle isim bakmaktansa evinde tek başına hiçbir şey yapmıyorsun.
Hey again, Ronnie. I guess you got yourself a runaway.
Sanırım kendinize bir kaçak buldunuz?
I guess you'll have to take Chris yourself.
Sanırım Chris'i kendin bırakman gerekecek.
I guess this means you can disarm yourself now.
Sanırım bunun anlamı kendini silahsızlandırabilirsin demektir.
I guess you could tell yourself you still have cake, we both know how much it means to you!
Sanırım sen hala pasta sevdiğini söylerdin, ikimiz de senin için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz!
Yeah, I guess it's not bad you've decided this for yourself.
Evet, kendin için böyle bir karar alman bence sakıncalı değil.
I guess everyone has their reasons for keeping people away... an instinct to protect yourself from getting hurt.
Sanırım herkesin sırlarını saklamasının kendine göre sebepleri var.. İncinmemek için kendini koruma içgüdüsü.
I guess you've earned your right to demote yourself.
Sanırım kendi rütbeni düşürme hakkı kazandın.
Guess I'll see you when you get yourself out of this mess.
Sanırım kendini bu pislikten kurtardığın zaman görüşeceğiz.
So I guess what I'm saying is, I'm willing to disobey a direct order from my superiors... if you're willing to be honest with yourself.
Demek istediğim, eğer kendine karşı dürüst olabilirsen, ben de üstlerimin verdiği kesin bir emre uymamaya hazırım.
Oh. I guess you got no choice but to, uh... enjoy yourself.
Şanssızdın ama, ah... rahatına bak.
STABLER : I guess you want something done right, you gotta do it yourself.
Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, kendin yapacaksın.
I guess watching the game by yourself with a Scotch isn't really the only way to watch a game.
Sanırım elinde bir Scotch'la tek başına maç seyretmek... maç izlemenin tek yolu değil.
yourself 387
yourself included 25
guess 398
guess who's back 23
guessing 38
guess who i am 18
guess where i am 21
guess what 1746
guess who 146
guess who's here 31
yourself included 25
guess 398
guess who's back 23
guessing 38
guess who i am 18
guess where i am 21
guess what 1746
guess who 146
guess who's here 31