English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hanc

Hanc translate Turkish

232 parallel translation
Without work and without a home for three months... The hotel owner allowed us to sleep in the stable.
İşsiz ve evsiz geçen üç ayın sonunda hancı ahırda yatmamıza müsaade etti.
Where is the landlord?
Hancı nerede?
Fascinating profession, to run an inn.
Hancılık çok enteresan bir meslek.
Landlord, come here.
Hancı gel buraya!
Are you an innkeeper?
Hancı siz misiniz?
You're no innkeeper.
Hancı değilsiniz.
- Yes.
- Hancı!
- Landlord, where's our ale?
- Hancı, biramız nerede?
Are there beds prepared, landlord?
Yataklar hazır mı hancı?
Did you see the fear on the landlord's face when he came in?
O girdiğinde hancının yüzündeki korkuyu gördünüz mü?
- You there, innkeeper!
- oradamısın hancı!
Innkeeper, wine for my friends.
hancı, arkadaşlarıma şarap getirin.
That's defrauding an innkeeper.
Bu hancının hakkını gasp etmektir.
I'd like to say something to the innkeeper first.
Önce hancıya bir şeyler söylemek istiyorum.
Yes, the only problem is that the innkeeper will be sad.
Evet, Majesteleri! Ama hancı üzülecek.
- Please, a "red" one.
Anladım! Hancı! Bana Rättel verin, lütfen!
Landlord, which is the harpooneer I'm to sleep with tonight?
Hancı, akşam birlikte uyuyacağım balina avcısı hangisi?
Landlord!
Hancı!
Landlord, tell him to stash that tomahawk, or pipe, or whatever you call it.
Hancı, pipo mudur balta mıdır nedir, onu kaldırmasını söyle.
But the innkeeper will be disappointed.
Ama hancı üzülecek.
Keeper!
Hancı!
I am not an innkeeper.
Ben hancı değilim.
As an innkeeper it is my duty to serve you.
Bir hancı olarak size hizmet etmek görevim.
I am an innkeeper's daughter.
Bir hancının kızıyım.
But Carina's here And here she will remain
Carina ise hancı Hiç terk etmez bu diyarı
Carina's here And here she will remain
Carina ise hancı Hiç terk etmez bu diyarı
I'll come, but first I'll have to notify the innkeepers.
Gelirim ama önce hancıya haber vermeliyim.
Moreover, the inkeeper's daughter swore that the man in the portrait at the castle is the same as the driver of the coach who came last night to fetch the Professor.
Dahası, hancının kızı şatodaki portredeki adamın dün gece profesörü almaya gelen arabacıyla aynı adam olduğuna yemin etti.
Shopkeeper, I don't want the noodle.
Hancı, erişteyi beklemek istemiyorum.
Shopkeeper, we go then.
- Hancı, görüşürüz o zaman.
Landlady, two rooms, please.
Hancı, bize iki oda.
You're the innkeeper's wife.
Sen hancının karısısın.
Do innkeepers'wives have naturally curly hair?
Hancıların karılarının doğal kıvırcık saçları olur mu?
Pigpen, you're the innkeeper.
Pigpen, sen hancısın.
Sometimes you can find a deserted inn at the roadside, because infernal ghosts chased out the inn keepers, and when evil ghosts...
Bazen yol kenarında terk edilmiş bir han bulabilirsin, çünkü cehennemlik ruhlar hancıları kaçırtmış, ve şeytani ruhlar...
Would you know where the innkeeper is?
Hancının nerede olduğunu biliyor musunuz?
Innkeeper
Hancı!
This will pay off my debt
Hancı! Borçlarımı ödüyorum!
- Landlord?
- Hancı?
His name is Petrovics, a Serbian innkeeper.
Adı Petrovics, bir Sırp hancıdır.
My father is indeed Petrovics, the Serbian innkeeper.
Babam gerçekten de Sırp hancı Petrovics'tir.
I thought maybe that was the innkeeper's daughter.
Onun hancının kızı olduğunu sanmıştım.
She's not the innkeeper's daughter.
O hancının kızı değil.
It's too complicated for me to go into the whole story, but she lives with the innkeeper's family now.
Bu benim anlatabileceğimden karmaşık bir hikaye, ama artık hancının ailesi ile yaşıyor..
I am Gembei, the innkeeper.
Ben hancı Gembei.
The gangsters in the Plum Room hurt the innkeeper.
Gangsterler Özel Odada hancıyı yaraladılar.
I wonder if I could see the innkeeper. Certainly, sir.
Hancıyı görebilir miyim diye merak ediyorum.
And that waiter is too eager to please
Hancı hizmette gereğinden fazla istekli
The house keeper has got a sort of wine, it's gourmet's paradise he has there.
Birkaç dakikaya varmış oluruz. Hancı yeni bir tür şarap üretmiş.
- Are you the innkeeper?
- Hancı sen misin? - Evet.
You wanted to come with us to the guest house. Just ask him for his speciality the roastbeef. Is it still far away?
Vaftiz edeceğiniz çocuğun babası hancıydı demiştiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]