Harrigan translate Turkish
57 parallel translation
Maybe you didn't like "Harrigan" because I haven't got much of a voice.
Belki "Harrigan" hoşunuza gitmemiştir çünkü sesim o kadar da iyi değil.
- He's mine! - Mr. Harrigan.
Benim!
Tell me, Mr. Harrigan, how does it feel... getting paid for it?
Söylesenize bunun için para ödemek nasıl bir duygu?
There was a man named Harrigan.
Harrigan adında biri vardı.
I'd think you'd get tired of losing, Harrigan.
Kaybetmekten yorulmuşsundur, diyordum Harrigan.
- Harrigan. Harold P.
- Harrigan.
All right, Mr. Harrigan, Harold B., I'm going to remember you.
Harold P. Peki, Bay Harrigan, Harold B., seni unutmayacağım.
It's me, Harrigan.
Benim, Harrigan.
- Harrigan.
- Harrigan.
Yes, it's good to see you again, Harrigan.
Evet, seni gördüğüme sevindim Harrigan.
Harrigan, just stay where you are.
Harrigan, yerinden kıpırdama.
- I'll shoot, Harrigan.
- Ateş ederim Harrigan.
You're fired, Harrigan.
Kovuldun Harrigan.
It's all right, Harrigan.
Sorun değil Harrigan.
- Mr. Harrigan wants to see you.
- Mr. Harrigan seni görmek istiyor.
Is this your daughter, Mr. Harrigan?
Bu sizin kızınız mı, Mr. Harrigan?
Lieutenant Harrigan!
Teğmen Harrigan!
Lieutenant Mike Harrigan.
Teğmen Mike Harrigan.
- Harrigan!
- Harrigan!
- Shut up.
Harrigan!
Lieutenant Michael R Harrigan :
Teğmen Michael R. Harrigan :
Hey, Harrigan!
Selam Harrigan!
Harrigan!
Harrigan!
- You don't know what you're doing.
- Ne yaptığını bilmiyorsun Harrigan.
Get out of here, Harrigan.
Git buradan, Harrigan.
Okay, let's move on this. Gus, get out to Berkeley. Harrigan, find out what else she's published.
Harrigan, başka romanı olup olmadığını araştır.
Harrigan, light it up!
Harrigan yak!
Harrigan, go!
Harrigan git!
Harrigan! o
Harrigan!
Uh, he was drinking at Harrigan's bar down the street there.
Caddenin aşağısındaki Harrigan'ın barında içiyordu.
Harrigan charters.
Harrigan Charters. Uçak Cenevre'ye gidecekmiş.
This is Agent Harrigan.
Bu da Dedektif Harrigan.
Pretty much nailed it. Harrigan Construction and Demolition.
Harrigan Yapım ve yıkım olarak tabela asılmış.
Harrigan Construction, just like in your dream.
Harrigan Yapım, tıpkı rüyandaki gibi.
Damn you, Chaplain Harrigan!
Lanet olsun sana papaz Harrigan!
So my name is Shawnie Yamaguchi and I'm on that internship from Harrigan Knights P.R.
Adım Shawnie Yamaguchi. Harrigan Knights Halkla İlişkiler'de stajyerim.
I'm Sarah Harrigan.
Memnun oldum.
- Do we know each other?
Ben Sarah Harrigan. Tanışmış mıydık?
Cho, this is Sarah Harrigan from the public-defender's office.
Hey, Cho. Bu Savunma Dairesinden Sarah Harrigan.
By the Harrigan brothers?
Harrigan kardeşler mi yapmış?
Right, and the V.A. had X-rays on file matched to a Charles Harrigan.
- Doğru ve Gazi İşlerinin elinde Charles Harrigan adında biriyle eşleşen röntgenler mevcut.
That's what I'm thinking, so let's run the gun, see if it traces back to Harrigan.
Ben de böyle düşünüyorum, o halde şu silahı araştıralım. - Ucu Harrigan'a çıkacak mı bakalım.
I'm Harrigan.
Ben Harrigan olayım.
And then Harrigan breaks free... commandeers the plane.
Sonra Harrigan kendini kurtarır uçağın komutasını eline geçirir.
It was what Harrigan wanted anyway : to return to Vegas on a suicide mission.
Bu Harrigan'ın da istediği şeydi zaten bir intihar görevi için Vegas'a dönmek yani.
Charles Harrigan, the man we thought was our hijacker.
Charles Harrigan, hava korsanı olduğunu sandığımız adam.
The gun's not registered to Harrigan like we thought.
Silah düşündüğümüz gibi Harrigan adına kayıtlı değilmiş.
Harrigan, how far?
Harrigan, ne kadar vaktimiz kaldı?
Listen, Mr. Harrigan.
Dinle!
What the fuck happened in there?
Harrigan!
Harrigan.
Harrigan?