Hartman translate Turkish
319 parallel translation
Amos - Adam Hartman came over beside me.
Amos, Adam Hartman yanıma geldi.
Is it true you've throwing over Governor Hartman?
Vali Hartman'ı devireceğiniz doğru mu?
- Oh, Mr. Hartman?
- Oh, Bay Hartman?
Hello, Mr Hartman.
Merhaba, Bay Hartman.
The tiny cutglass salt cellars, that Mrs. sniffed in Hartman.
Küçük kristal tuz mahzenleri, Hartman'daki bayan kokusunu aldı.
- We're on the move. Where's Hartman?
- Yine harekete geçiyoruz.
Look, Hartman...
Bak, Hartman...
Hartman. "
Hartman. "
OK, OK, Hartman, get on down there.
Tamam, Hartman, aşağıya inin.
Hartman, boy, you do that for me, I promise you a unit citation.
Hartman, oğlum, bunu benim için yaparsan, günlük emirlerde adınızdan bahsettiririm.
Hartman, I gotta talk to you.
Hartman, seninle konuşmam lazım.
We are wasting time, Hartman.
Zaman harcıyoruz Hartman.
Hartman, that is an order.
Hartman, bu bir emirdir.
Hartman!
Hartman!
Hartman, get down, you crazy bastard!
Hartman, eğil seni manyak piç!
Hey, Hartman!
Hey, Hartman!
That's Lenny Hartman's sister.
Bu da Lenny Hartman'ın kardeşi.
Sheriff Hartman's just put 200 more relatives on the payroll to protect the city against the Red Army, which is leaving Moscow in a couple of minutes.
Şerif Hartman, birkaç dakika içinde Moskova'dan yola çıkacak Kızıl Ordu'ya karşı, şehri savunmaları için 200 akrabasını işe aldı.
Don't we always refer to you as "Honest" Pete Hartman?
Biz senden her zaman "Dürüst" Pete Hartman olarak bahsetmedik mi?
Sheriff Hartman pledges to reform the Reds with a rope.
Şerif Hartman komünistleri darağacıyla adam edeceğini taahhüt eder.
Sheriff Hartman expects Williams to be recaptured any moment now.
Şerif Hartman, Williams'ın her an yakalanabileceğini düşünüyor.
Sheriff Peter B. Hartman?
Şerif Peter B. Hartman mı?
You know, " Sheriff Hartman :
" Sheriff Hartman :
They have complete confidence in their Mayor, just as I have complete faith in Sheriff Hartman.
Onlar, tamamen aynı kaderi paylaştığımız Şerif Hartman'a da Belediye Başkanlarına da güvenirler.
Uh, Sheriff Hartman?
Şerif Hartman?
"While hundreds of Sheriff Hartman's paid gunmen stalked through Chicago " shooting innocent bystanders, " spreading their reign of terror,
"Şerif Hartman'ın para ödediği yüzlerce adam Chicago'ya yayılarak masum izleyicileri vurup terör estiriyorlar."
Hartman, you've got any questions, address them directly to me.
Hartman, soracak sorun varsa direkt bana sor.
Hartman, you're a disgrace to your badge.
Hartman, Şerif'liğin yüzkarasısın.
Hartman, you're through.
Hartman, sen bittin.
Pull yourself together, Hartman.
Hepimiz arkandayız, Hartman.
You ought to be put away, Hartman,'cause you're sick, sick, sick.
Senin akıl hastanesine kapatılman lazım, Hartman çünkü hastasın, hasta, hasta.
I tell you, Hartman, there's a divine providence that watches over the Examiner.
Sana söylüyorum, Hartman, Tanrı'nın ilahi adaleti Examiner'in üzerinde.
Miss Hartman.
Miss Hartman.
Mrs. Hartman.
Mrs. Hartman.
It's part Mary Hartman and part Ingmar Bergman.
Kısmen Mary Hartman kısmen Ingmar Bergman.
- Where's that bastard Hartman?
- Hartman piçi nerede?
I don't want to hear a word from you, Hartman, that you warned us.
Bizi uyardığın hakkında tek bir kelime bile duymak istemiyorum, Hartman.
Hartman.
Hartman.
- Hartman?
- Hartman?
Hartman's people, too.
Hartman'ın adamları da.
Hartman, proceeding to the south escalator.
Hartman, güney yürüyen merdivenine ilerliyor.
Let me have the cassette recording of Hartman's last lecture on Shakka... the smallest tape recorder you can find, ten feet of wire and an activator button.
Bana Hartman'ın Shakka hakkındaki son dersinin kaset kayıtlarını verin bulabildiğiniz en küçük kayıt cihazı üç metre kablo ve küçük bir çalıştırma düğmesi yapabildiğiniz kadar hızlı, tamam mı?
Besides, I asked nice.
David Hartman benimle söyleşi yapar, Barbara Walters'la.
I am Gunnery Sergeant Hartman, your senior drill instructor.
Ben Uzman Çavuş Hartman, eğitiminizden sorumluyum.
Leonard, if Hartman comes in here and catches us we'll both be in a world of shit.
Leonard, Hartman gelip bizi bu şekilde yakalarsa... ağzımıza sıçar.
I'm Assistant D.A. Hartman.
Ben, bölge savcı yardımcısı Hartman.
Hartman says there won't be any more media interviews.
Hartman artık medyayla herhangi bir röportaj olmayacağını söylüyor.
Adam Hartman.
Adam Hartman.
Hartman, leave me alone!
Beni yalnız bırak!
- Still up ahead, sir.
Hartman nerede?
A German doctor called Hartmann has divided melancholia into various types.
Hartman adlı bir Alman doktor melankoliyi değişi türlere ayırmıştır.