Hartmann translate Turkish
372 parallel translation
- You're drunk, Hartmann.
- Sen sarhoşsun Hartmann!
Two men in Rhaunen killed Hartmann, the chemist.
Rhaunen'de iki adam Eczacı Hartmann'ı öldürmüş.
"As Hartmann had invested nearly all his money in war bonds the loot was less than the criminals expected."
"Hartmann parasının çoğunu savaş istikraz tahvillerine yatırmıştı." "Ganimet, suçluların beklediğinden daha azdı."
"One of the criminals was throttling Hartmann while the second used a heavy object to smash his skull in as he lay on the floor."
"Suçlulardan biri Hartmann'ın boğazını sıkarken diğeriyse, yerde uzanan maktulün kafasını ağır bir cisimle parçaladı."
[Hartmann] You failed, Berger.
Başarısız oldunuz, bay Berger.
I can only say, Mr. Hartmann, that with some it takes longer than with the others.
Size sadece şunu söyleyebilirim ki, bazıları da diğerlerine göre daha uzun sürüyor.
You are right, Mr. Hartmann.
Haklısınız, bay Hartmann.
I kept him as a surprise for Mr. Hartmann.
Bay Hartmann'a sürpriz yapmak için bekletiyordum.
Irene, can I introduce you Mr. Hartmann from Berlin.
İrene size Berlin'den gelen bay Hartmann'ı takdim edebilir miyim?
Maybe Mr. Hartmann would like to join us?
Belki de bay Hartmann bize eşlik eder, ne dersin?
The study of your infallible system, costs me somewhat too much time. Mr. Hartmann, I have...
- Bay Hartmann, ben...
My department head, Mr. Hartmann, never uses this word, but he swears by the methods of physical persuasion.
Bölümümün başkanı bay Harmann, o kelimeyi asla kullanmaz. Daha çok "fiziksel ikna yöntemi" ni benimsiyor.
That won't be necessary in my opinion, Mr. Hartmann.
Bence gerek kalmayacak, bay Berger.
Mr. Hartmann, I really don't think, that it is so hopeless as it looks?
- Bay Hartmann, ben... - Göründüğü gibi, hiç umut yok.
Mr. Hartmann is waiting for you.
Bay Hartmann sizi bekliyor.
Neither Berger, nor Hartmann.
Ne Berger'a ne de Hartmann'a.
If Weinstein won't, I'll go to Hartmann, see?
Weinstein ödemezse, Hartmann'a giderim, anlıyor musun?
Sir, um, about my cousin Hartmann.
- Efendim... kuzenim Hartmann'la ilgili.
Your cousin Hartmann?
- Kuzenin Hartmann mı?
Hartmann, Kurt, lance corporal.
Hartmann, Kurt. Onbaşı.
Hartmann's doing a good job, isn't he, sir? Yes.
- Hartmann işini iyi yapıyor, değil mi?
Of course, inspector, as I said before, I haven't seen Hartmann since the war.
Tabii ki daha önce de söylediğim gibi savaştan beri Hartmann'ı görmedim.
Operation Hartmann, phase one, will begin tomorrow, 18 July, at 0915 when the lance corporal reports to the railway station.
Hartmann Harekatı yarın başlıyor. 18 Temmuz'da, karakola vardığında.
Hartmann?
- Hartmann?
Hartmann, Kurt, lance corporal, sir.
- Hartmann, Kurt, onbaşı, efendim.
You see, I'm Hartmann's cousin.
Ben Hartmann'ın kuzeniyim.
We got no secrets, Hartmann and me.
Hartmann ile aramda sır yoktur.
Hartmann's staying there too.
Hartmann da orada kalıyor.
Corporal Hartmann, sir.
- Onbaşı Hartmann, efendim.
I want you to arrange it for me, Hartmann.
Bunu ayarlamanı istiyorum Hartmann.
This is my first leave for years, Hartmann.
Yıllardır ilk kez izin yapıyorum Hartmann.
Not altogether, Hartmann, but orders are to be obeyed.
Pek öyle değil, Hartmann, ama emirlere uyulması gerekir.
I'm sorry, Corporal Hartmann didn't have time to explain.
Özür dilerim. Onbaşı Hartmann'ın açıklamaya vakti yoktu.
But Hartmann comes.
Ama Hartmann gelir.
Get away from here, Hartmann, as far as possible.
Benden uzaklaş Hartmann, olabildiğince uzağa.
" Hartmann, Kurt.
" Hartmann, Kurt.
Yes, of course, sir, but one of your men, Lance Corporal Hartmann, is missing.
Evet ama adamlarınızdan biri, Hartmann kayıp.
I shall be brief, sir, Lance Corporal Hartmann...
- Onbaşı Hartmann...
I haven't seen Hartmann since I assigned him as driver to General Tanz two days ago.
Onu General Tanz'a şoför olarak verdiğimden beri görmedim.
Corporal Hartmann, your driver...
- Onbaşı Hartmann, şoförünüz...
He wanted to know about one of my men. A Corporal Hartmann.
Adamlarımdan biriyle, Onbaşı Hartmann hakkında bilgi istedi.
Corporal Hartmann disappeared on the 20th.
Onbaşı Hartmann 20'sinde kayboldu.
Maybe... Maybe Corporal Hartmann?
- Belki... belki de Onbaşı Hartmann?
Now we must find Corporal Hartmann.
Şimdi Onbaşı Hartmann'ı bulmalıyız.
I told you, I haven't seen Hartmann since the war.
Size dedim ya, savaştan beri Hartmann'ı görmedim.
I don't know if Hartmann is still alive, but if he is, for his sake, for everyone's sake, I implore you, help me.
Hartmann yaşıyor mu bilmiyorum ama eğer yaşıyorsa, onun ve herkesin iyiliği için yalvarırım bana yardım edin.
Particularly for Hartmann.
Özellikle Hartmann için.
- This is Lisa Hartmann, security.
- Bu Lisa Hartmann, güvenlik.
- Miss Hartmann.
- Bayan Hartmann
THEO VON HARTMANN - THEATRICAL COSTUMES AND WIGS
THEO VON HARTMANN MÜZESİ Tiyatro kostümleri ve Peruklar
- Yes, I am von Hartmann.
- Evet, ben Von Hartmann.