Haven't you noticed translate Turkish
1,013 parallel translation
You haven't noticed anything between her and Danglard?
Onunla Danglard arasında hiçbir şey farketmedin mi?
Haven't you noticed?
Fark etmedin mi?
Haven't you noticed a certain loss of agility lately?
Son zamanlarda dikkatinizi çeken bir çeviklik kaybı olmadı mı?
But, Lou, haven't you noticed anything lately, like the way he talks?
Ama Lou, son zamanlarda sen de onda, konuşmasında bir değişiklik görmedin mi?
You just haven't noticed it.
Ama siz hiç fark etmediniz.
And you haven't even noticed.
Fark etmedin bile.
It's always Ionesome cold in the house, even when it's boiling'hot outside, haven't you noticed?
Dışarıda kavurucu sıcak bile olsa içersi ıssız ve soğuk, fark etmedin mi?
Haven't you noticed I've been talking lately much better?
Son zamanlarda daha düzgün konuştuğumu fark etmedin mi?
- Haven't you ever noticed it?
- Bunu hiç fark etmedin mi?
Besides, haven't you noticed how oddly I've looked at you?
Ayrıca, size ne kadar acayip bir şekilde baktığımı fark etmediniz mi?
Though maybe you haven't noticed.
Fark etmemiş olabilirsiniz gerçi.
- I haven't noticed. I'll prove it to you.
Bunu sana kanıtlayacağım.
Excuse me, but haven't you noticed?
Afedersiniz, sizde farketmediniz mi?
I do not have enough hardware... and if you haven't noticed, we're in the middle of nowhere.
Yeterli donanıma sahip değilim ve farkına varmadıysa, Allah'ın unuttuğu yerdeyiz.
Haven't you noticed how nothing in the house moves till you look away... and then you just catch something out of the corner of your eye?
Evdeki her şeyin, sen başını öte yana çevirince kıpırdadığını... ve ancak göz ucuyla bir şey görebildiğini fark etmemiş miydin?
Do you think I haven't noticed?
Fark etmedim mi sanıyorsun?
I haven't noticed it before, my dear, but since you mention it, no, I don't think so.
Sen bahsedene kadar, farketmemiştim canım, hayır, sanmıyorum.
Haven't you noticed his head and his feet are all out of proportion?
BAşı ve ayakları... orantısız.
Well, you haven't noticed how fast they're growing.
Heralde nasıl hızlı büyüdüklerini farketmedin.
You haven't even noticed my new hairstyle.
Saçımı yaptırdığımı fark etmedin.
Haven't you noticed that?
Bunu anlayamadın mı?
Don't tell me you haven't noticed the way he's been acting around Irene Baldwin.
Sakın bana, kocanın Irene Baldwin'in çevresinde dolandığını fark etmediğini söyleme.
Haven't you noticed?
Farketmedin mi?
Oh, boy. Haven't you ever noticed?
- Hiç fark etmediniz mi?
But you... haven't you noticed? Look.
Ama siz... fark etmediniz mi?
Haven't you noticed people making charcoal near the house?
Evin yakınındaki kömürcüleri fark etmedin mi?
Haven't you noticed?
Dikkat etmedin mi?
Haven't you noticed Tiny Owl?
Küçük Baykuş'u farketmediniz mi?
Don't think I haven't noticed the new wardrobe... with the pants, the suits, the ties. You really look butch.
Yeni gardırobunu, pantolonlarını takım elbiselerini, kravatlarını fark etmedim sanma.
Haven't you noticed how he's changed?
Ne kadar değiştiğini fark etmedin mi?
Haven't you noticed?
Bilmem fark ettin mi?
In case you haven't noticed, he is a very haphazard individual.
Bilmem gözüne çarptı mı? pek tutarsız bir kişi.
I don't think there's gonna be anyone around to worry about today, or haven't you noticed?
Bugün burada bunun için endişelenecek kimsenin olacağını sanmıyorum yoksa dikkat etmediniz mi?
Haven't you noticed?
Fark etmediniz mi?
Haven't you noticed? I've noticed several things.
- Belki fakında değilsiniz ama şimdi de sizi...
Haven't you noticed anything?
Farkına varmadın mı?
Haven't you noticed?
Farkına varmadın mı?
Haven't you noticed the smell?
Kokunun farkında değil misiniz?
Maybe you haven't noticed.
Belki fark etmemişsinizdir.
Haven't you noticed how Hortiz has aged?
Hortiz'in ne kadar yaşlandığını fark etmedin mi?
Haven't you noticed that... one of the most important of them has disappeared?
Fark ettiniz mi bilmem, ama iştirakçilerin en mühimlerinden biri de ortadan kayboldu.
You've noticed them, haven't you?
Fark ettiniz, değil mi?
But I've fixed you a magnificent meal : - You haven't even noticed : - [Sighs]
Daha farkında bile olmadığın harika bir yemeğe dikkatini çekmek istemiştim.
Haven't you noticed that the Imam's followers are armed?
İmam'ın müritlerinin silahlı olduğuna dikkat etmediniz mi?
In case you haven't noticed, I'm protecting 220 civilian ships which crawl along in space at a pace which is perfect for target practice.
Farkındaysan, ben 220 sivil gemiyi koruyorum. Uzayda ağır ağır ilerleyerek, talim atışı için mükemmel hedef durumundalar.
You haven't noticed anybody come in in the last couple of microns?
Buraya son birkaç dakikada kimse geldi mi?
He steals it from you, haven't you noticed?
Senden çalıyor, hiç farketmedin mi?
I'm a grown-up, in case you haven't noticed.
Ben yetişkin bir insanım eğer farkında değilsen.
You haven't noticed that the times have changed
Zamanın değiştiğinin farkında değil misin?
Haven't you noticed anything out of the way, peculiar?
Yolunda gitmeyen, garip şeyler fark etmediniz mi?
Haven't you noticed I've got only one arm?
Tek kolum olduğunu fark etmedin mi?