English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hazelnuts

Hazelnuts translate Turkish

29 parallel translation
You didn't have nuts, hazelnuts or wine?
Yani kestane, fındık, şarap da mı yoktu?
You like hazelnuts?
Fındık sever misin?
Have you noticed there are fewer hazelnuts in these biscotti?
Kurabiyede birkaç fındık olduğu dikkatini çekti mi?
I don't care if he's got fucking hazelnuts.
Deli olup olmamasi umrumda degil.
A fig and three hazelnuts, as usual?
Her zamanki gibi 3 fındık ve bir incir mi istiyorsun?
Okay, you need to caramelize the hazelnuts for the brioche French toast, add some Madeira to the pear-poaching liquid and add some chives to the cream for the sheared eggs.
Brioche'li yumurtalı ekmek için fındıkları karamelize et. Armut suyuna biraz Madeira şarabı ekle. Yumurtaların kremasına da frenk soğanı ekle.
Why hazelnuts?
Niçin fıstıklı?
I've brought you more hazelnuts, more chips and more olives.
Sizin için biraz daha fındık getirdim. Daha fazla cips ve daha fazla zeytin.
And i'll call it "hazelnuts for henry."
Adını da "Henry Aşkı" koyarım.
Hazelnuts.
Fındık.
I wear a white dress and now I can eat yoghurt, Cup-a-Soup and hazelnuts now.
Beyaz bir elbise giyiyorum ve artık yoğurt, çorba ve fındık yiyebiliyorum.
General. If we try to build and sell cars the Europeans won't buy hazelnuts from us.
Paşam, biz otomobil yapıp satmaya kalkıştığımız vakit Avrupalı bizim fındığımızı almaz.
He's having hazelnuts in the garden at the moment.
O şu anda bahçede fındık ağacının yanında.
And, Ray, if you come in here again dressed like a maths teacher, I will paint your balls the colour of hazelnuts and inform a bag of squirrels that winter's coming.
Ray, bir daha buraya matematik öğretmeni gibi giyinip gelirsen taşaklarını fındık rengine boyarım ve bir çuval dolusu sincaba kışın yaklaştığını haber veririm.
Pecan sandies with crushed hazelnuts?
Fındık parçalı ve cevizli kurabiye.
And they have little hazelnuts for brains.
Onlarda küçük fındıklar var beyin için.
Uh, the chicken is a heritage breed, a woodland raised chicken, that's been fed a diet of sheep's milk, soy, and hazelnuts.
Tavuğumuz, asil bir soydan, çiftlikte yetiştirilmiş, kuzu sütü, soya ve fındık diyeti ile beslenmiştir.
The hazelnuts, these are local?
Fındıklar da yerel mi?
Uh, cashews, your hazelnuts, your pistachios.
Kajuya, fındığa, fıstığa..
Am I tasting hazelnuts?
Fındık tadı mı alıyorum?
The signal it will take us To its reserve hazelnuts.
Bu sinyal bizi, sincabın yuvasına götürecek.
And some almonds or hazelnuts.
Yanına biraz da çerezlik bir şeyler getir.
This is torrone with hazelnuts.
Bu, fındıklı koz helvası.
This doesn't have hazelnuts in it, does it?
Bunların içinde fındık yoktu değil mi?
Last night we had ricotta cheese with whip creme fraiche topped with toasted hazelnuts.
Dün gece, üstü kavrulmuş fındıklarla kaplı çırpılmış taze kremalı... ricotta peyniri yedik.
And hazelnuts.
Bir de fındık.
- I'm allergic to hazelnuts. - "Hazelnuts."
Fındığa alerjim var.
Are there hazelnuts in that?
Fındık mı onlar?
Citrus, olives, hazelnuts, loquats,
Birçok şey yetişiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]