English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He's got a point

He's got a point translate Turkish

315 parallel translation
He's got a point there.
Bu konuda haklı.
He's got a point.
Adam haklı.
- He's got a point there.
- Haklıymış.
He's got a point.
İyi noktaya değindi.
- He's got a point.
- Çok haklı.
He's got a point.
Bunda haklı.
He's got a point there, Max.
O haklı, Max.
- He's got a point.
- Haklı.
He's got a point.
Bence çok mantıklı.
Look, he's got a point.
Bak, adamın hakkı var.
King, you know, he's got a point there.
Kral, bence hakkı var.
He's got a point.
O bizim rehberimiz.
He's got a point, we do look like an ad for a flower shop!
Haklı, çiçek dükkanı reklamı gibiyiz!
I think he's got a point.
Bence bir puan kazandı.
He's got a point.
Haklı.
Ahh he's got a point.
Doğru diyor. Hayır!
- He's got a point. Hear us, O Lord.
Ey Rabbim sesimizi duy.
He's got a point there, you know.
Bu konuda haklı olduğunu biliyorsun.
You know he's got a point there, Hannibal.
Aslında Face haklı Hannibal.
He's got a point. A blunt one.
- Ne yapalım.
FACE : B.A., you know he's got a point.
B.A. iyi bir noktaya değindiğini biliyorsun.
He's got a point there, B.A.
İyi bir noktaya değindi B.A.
He's got a point, Zoe.
Önemli bir noktaya değindi, Zoe.
He's got a point there, Frank.
Bu konuda haklı, Frank.
- He's got a point.
- Haklı olduğu noktalar var.
- He's got a point? !
- Haklı olduğu noktalar var mı?
- He's got a point.
- İyi bir konuya değindi.
Although he's got a point.
Gerçi iyi bir noktaya değindi.
He's got a point.
Doğru söylüyor!
Don't you think he's got a point?
- Sizce de haklı değil mi?
Yeah, he's got a point.
- Evet, haklı.
He had been putting in work for so long... it got to a point where he liked to see other people do dirt.
O kadar uzun zamandır çalışıyordu ki artık pis işleri diğerlerinin yapmasını izlemeyi sever oldu.
- He's got a point.
- Patavatsız, ama bir yerde haklı.
Right, he's got a point, MacGyver. Come on.
Tamam, gelin!
He's got a point.
Bence haklı.
- He's got a point.
- Haklı sayılır.
He's got a point, man.
Bir yerde haklı dostum.
He got a flash of the letter S and the number 7. - What's your point?
"S" harfi ve / veya "yedi" sayısının kısa bir görüntüsünü yakaladı.
He's got a point, Quark.
- Hakkı var, Quark.
He's got a point.
O haklı.
He's got a point.
Bir noktaya varıyor.
No, no, he's got a point.
Hayır hayır, hakkı var.
Yeah, he likes you, but he's got a real point of view about your career path.
Seni sever ama kariyerinin seyri hakkında bir fikre sahip olması gerek.
- Well, he's got a point.
- Şey, bir yere vardı.
- He's got a point there, sweetie.
- Bunda haklı tatlım.
He's got a point.
Bir amacı var.
- He's got a point, Bob.
- Mantıklı şeyler söylüyor, Bob.
- He's got a point.
- Adam haklı.
I think he's got a point.
Bence bir yerde haklı olabilir.
Now he's got a point.
Hakkı var.
- He's got a point.
Bir noktaya değiniyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]