He's still unconscious translate Turkish
71 parallel translation
He's Still Unconscious. It Was A Massive Heart Attack.
Büyük bir kalp krizi geçirdi.
They Say He's Still Unconscious.
Hala baygın olduğunu söylüyorlar. Bu ne?
He's unconscious, but he's still breathing.
Bilinçsiz durumda ama hala soluk alıyor.
He's still unconscious.
Bilinci hala kapalı.
The boy's unconscious, but he's still alive.
Çocuk bilinçsiz, ama hâlâ yaşıyor.
He's still unconscious
Hala bilinci yerinde değil.
Why is he still unconscious?
Onu uyandırmak için... enerji akışını çözmeliyiz!
Have you been able to determine why he's still unconscious?
Neden hala baygın olduğunu çözebildiniz mi?
He's still unconscious over at Mercy Hospital, and those four nuts who attacked him are still rattling around somewhere. Those psychos must've done Alvarez too.
Mercy Hastanesi'nde hala bilinçsiz bir şeklide yatıyor..... ve ona saldırıan 4 kaçıkda halen dışarda bir yerlerde ellerini kollarını sallayarak geziyorlar.
He's still unconscious but he should be awake within the hour.
Hala kendinde değil, ama bir saat içinde uyanır.
He's still unconscious.
Hâlâ kendinde değil. Stefan? Ahbap?
Doctor Jackson's still unconscious but Doctor Warner thinks he'll be alright.
Doktor Jackson hala kendinde değil ama Doktor Warner iyi olacağını düşünüyor.
He's still unconscious.
Hala baygın.
He's still unconscious.
Evet, hâlâ bilinçsizmiş.
He's still unconscious.
Hala baygınmış.
- He's still unconscious.
Hâlâ baygın.
Well, he's still unconscious, but the burns are healing.
Hala bilinci yerine gelemedi ama yanıkları iyileşiyor.
He's still unconscious?
Hala şuursuz mu?
I don't know. He's still unconscious.
Bilmiyorum, bilinci hâlâ yerinde değil.
Yesterday, I was updated on Blue River's state. Currently, he's still unconscious, And the doctor believes his chances of recovering are slim.
Sonra beni avuttu ve bir resmin küçük olduğu için gökyüzünü ve bütün parkı alamayacağını o yüzden anlamsız olduğu söylemişti.
Still unconscious, but he's starting to stir.
- Kendinde değil, ama gelmeye başladı.
Unfortunately, he's still unconscious.
Maalesef şuuru yerinde değil.
It's five hours, he's still unconscious.
5 saat oldu, hala bilinci kapalı.
- He's still unconscious.
- Halâ bilinçsiz.
He's still unconscious.
Hâlâ bilinci kapalı.
He's still unconscious... but you know him. He's just waiting to wake up on his own terms.
Şuuru hâlâ kapalı ama, onu bilirsin şu an kendi zaman diliminde uyanmak için bekliyor.
- Still unconscious, but he's improving.
- Hala bilinçsiz, fakat iyileşiyor.
He's unconscious sir we still don't know what happened.
O baygın Efendim. Hâlâ ne olduğunu bilmiyoruz.
He's still unconscious.
Onun hâlâ bilinci kapalı.
He's still unconscious!
Hala bilinci yerinde değil.
He's still unconscious, but the doctor says he's going to pull through. Good.
Hâlâ baygın, ama doktorlar atlatacağını söylüyorlar.
Yeah. His tox popped close to 10,000, but he's still unconscious.
Onun oranı da 10 bine yakın.
He's unconscious and bradycardic, but he's still breathing.
Baygın. Bradikardisi var. Ama hâlen nefes alıyor.
He's still unconscious.
Hâlâ bilinci yerinde değil.
- He's still unconscious.
- Bilinci hâlâ kapalıymış.
He's still down, unconscious.
Halen yerde baygın yatıyor.
He's still unconscious.
Hala baygın durumda.
He's still unconscious..
Hala bilinci yok..
- Still unconscious. EMT say he'll make it.
Bilinci hâlâ yerinde değil, ancak toparlanacakmış.
He's still unconscious, but the doctors say he'll make a full recovery, thanks to you.
Bilinci yerine gelmedi. Ama doktorlar eski sagligina kavusacagini söylüyor. - Sayende.
He's still unconscious.
Bilinci hala yerinde değil..
He's still unconscious, but he will do just fine.
Henüz bilinci yerine gelmedi. Ama merak etme. Biraz zaman alacak ama onu iyileştireceğim mutlaka.
He's still unconscious, but his vitals are stable.
- Hâlâ şuursuz. Ama hayatî değerleri iyi.
He's still unconscious.
Hâlâ şuuru yerine gelmedi.
They were able to stabilize him, but he's still unconscious.
Henüz kendine gelememiş ama bilincinin açık olduğunu söylediler.
Sam's still unconscious but he's breathing fine.
Sam halen baygın vaziyette. Ama nefesi normal.
Okay, Damian's unconscious, but he's still alive, for now.
Pekâlâ, Damian baygın fakat şimdilik hayatta.
He's still unconscious.
- Hala bilinci yerinde değil.
He's still unconscious.
- Hala baygın vaziyette. Peki başka?
He's still unconscious.
Durumu hala ciddi.
He's still unconscious, his face is a mess, but he's stable.
Hala bilinci açık değil. Adamın yüzü darma dumanmış ama durumu stabil.
he's still in surgery 52
he's still sleeping 25
he's still alive 252
he's still here 112
he's still asleep 25
he's still there 59
he's still breathing 71
he's still 19
he's still out there 85
he's still in there 38
he's still sleeping 25
he's still alive 252
he's still here 112
he's still asleep 25
he's still there 59
he's still breathing 71
he's still 19
he's still out there 85
he's still in there 38
unconscious 84
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's my husband 167
he's dead 3015
he's so handsome 49
he's got a gun 260
he's mine 293
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's my husband 167
he's dead 3015
he's so handsome 49
he's got a gun 260
he's mine 293
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's an idiot 170
he's gone 2224
he's my brother 335
he's a doctor 159
he's my dad 94
he's back 468
he's my best friend 106
he's my cousin 54
he's a liar 128
he's my man 22
he's gone 2224
he's my brother 335
he's a doctor 159
he's my dad 94
he's back 468
he's my best friend 106
he's my cousin 54
he's a liar 128
he's my man 22