He comes and goes translate Turkish
165 parallel translation
He comes and goes, in and out.
Gelir ve gider, içeri ve dışarı.
He comes and goes.
Arada gelir, gider.
He comes and goes.
Bir görünüp bir kayboluyor.
- He comes and goes with will.
O birden gelir ve gider.
No wonder he comes and goes like a phantom.
hayalet gibi gelip gitmesine şaşmamalı.
He comes and goes as he pleases.
İstediğinde gelip geri gidiyor.
- He was staying in Bombay. Now, he comes and goes to Bombay.
Prem adında bir arkadaşın yok mu?
He comes and goes.
Geldi ve gitti.
He comes and goes.
O gelip, gidiyor.
He comes and goes.
Gelip gidiyor.
He comes and goes.
O gelir, gider.
He comes and goes as he pleases.
İstediği gibi gelip gidiyor.
- Yeah, he comes and goes.
- Evet, gelip gidiyor.
He comes and goes all hours of the day.
Her gün gelip gidiyor.
He often comes and goes by the back door of the laboratory, sir.
Genellikle laboratuarın arka kapısından girip çıkıyor, efendim.
When he comes in, he steps on this, the barrel goes off... his foot gets caught, he goes right up and he's trapped.
Buna bastığında, varil düşecek... ayağından yakalanacak ve yukarı. Tuzağa düşecek.
He goes out every day and comes back drunk.
O zaman çıksın, iş arasın.
Do you know that one minute he can be Trader Horn himself and then suddenly everything goes black and out he comes, dressed as Dr. Livingstone I presume?
Bir bakıyorsunuz, beyaz bir avcı olmuş sonra aniden her şey kararıyor ve birden ortaya, Doktor Livingstone olarak çıkıyor diye tahmin ediyorum?
No matter where he goes to school... he comes right back home and runs Reata.
Hangi okula giderse gitsin bitirir bitirmez eve dönüp Reata'yı devralacak.
He comes through this door, goes around and takes the elevator.
Bu kapıyı geçecek, dolaşacak ve asansöre binecek.
She goes out and when she comes back, he asks : Where have you been?
Dışarı çıkıyor ve geri geldiğinde, adam soruyor :
He comes to and goes upstairs and finds them.
Kendine gelmiş, yukarı çıkmış ve onları bulmuş.
He just comes and goes like he pleases.
- Canı istediğinde gidip gelebiliyor.
The day he predicts for the end comes and goes... but Kane won't let them leave!
O ölecekleri son günün geldiğini ve geçtiğini söyler... Fakat Kane onları serbest bırakmaz!
What? Some jerk off hasn't been out of jail six months, gets drunk gets busted up in a fight so he goes home and gets a gun and comes back later and shoots the guy.
Otuzbircinin teki hapisten çıkalı daha altı ay olmadan kafayı çekip, karıştığı kavgada yamultuluyor bunun üzerine eve gidip, bir tabancayla geri geliyor ve adamı vuruyor.
Now, I claim that the fellow with the appointed job well, he sort of comes and he goes at the pleasure of this or that administration.
Ben diyorum ki atamayla göreve gelenler şu veya bu idarenin keyfine göre gelir ve gider. Yani rüzgara tabidir.
He comes and he goes.
Buraya gelip gider.
Every time he goes over to Saigon for a fact-finding mission he comes back and scares the shit out of Kennedy!
Yani o zaman "sıyrılmış olacağım yaşamak kaygısından".
Comes and goes as he pleases.
Canı ne zaman isterse o zaman gelir.
I guarantee you, every astronaut, when he comes back from space goes up to a girl and goes, "So did you see me up there?"
Adım gibi eminim ki, her astronot uzaydan döndüğü zaman, bir kızın yanına gidip şöyle diyordur : "Beni yukarıdayken gördün mü?"
He goes running to the mother to tell her. And Mom comes out of a closet wearing a sort of S-and-M kind of getup.
Annesine söylemek için koşuyor ve anne, dolaptan bir Sado-mazo kıyafetiyle çıkıveriyor.
He goes to the gate, stays there until it's dark then comes back inside and say : "Tomorrow I leave".
"Eve gidiyorum" der. Kapıya gider, sabaha kadar bekler sonra içeri girip, "Yarın gideceğim." der.
Every morning, he comes out of prison and goes back in the evening.
Her sabah hapishaneden çıkar, akşamına geri dönerdi.
Let's say Tony was out in the car one day, goes off to work and he just never comes home.
Günün birinde Tony arabasına biniyor. İşine gidiyor ve bir daha evine geri gelmiyor.
Then he goes out, gets drunk with his friends, and usually he comes home.
Sonra o çıkar, arkadaşlarıyla içer ve genelde eve gelir.
Oh, and, honey, Odin's been digging again... so if he goes back outside tonight... make sure you wipe off his paws when he comes in.
ve tatlım, Odin kapıyı eşeliyor... Eğer gece bahçeye çıkarsa... İçeri sokmadan evvel Mutlaka patilerinin altını sil.
Comes and goes as he pleases.
Kafasina göre gelip gidiyor.
See, now he goes back there, he has a cigarette, he comes back with another number, we scoff, we say goodbye, and you watch how fast he chases us.
Şimdi oraya gitti, bir sigara yakacak başka bir rakamla geri gelecek, biz de dudak büküp veda edeceğiz. Sonra bizi nasıl kovaladığını izle.
I push him, he goes back, and this guy comes in.
Onu itiyorum, o geri gidiyor, ve bu adam geliyor.
Cyrus goes out with some very bad guys... ... and when he comes back your brother's gone.
Cyrus, yanında çok kötü adamlarla oradan ayrılmış geri döndüğünde kardeşin ortadan kaybolmuş.
He goes into a place like a woman and comes out as a man. - Right under...
İçeri kadın gibi girip erkek gibi çıkıyor.
Yes, he says that everyone goes to the major's office to watch TV, and no one comes to the theatre or the movies, and that's true.
Eveti o herkesin TV izlemek için belediye başkanının bürosuna.. gittiğini söylüyor, ve kimse sinemaya gelmiyor.. ya da tiyatroya, bu doğru.
But he comes back, and he goes away.
Ama babam gelir ve gider...
He goes down, grabs that boy before the carpool comes takes him back to his apartment and keeps him there for three days.
Çocuğu servis gelmeden önce yakalıyor. Arkaya dairesine götürüyor. Ve 3 gün orada tutuyor.
He goes to work each morning, and then he comes back home each night.
Her sabah işe gidiyor, ve her gece eve geri geliyor.
He comes in, he does his job and then he goes home.
Gelir, işini yapar ve evine gider.
He comes in and goes out frequently to bars and other places
Sık sık bar ve diğer yerlere girip çıkmış.
There is a boy... The one I told you who comes and goes for the consent... He's a simple kid
Bu çocuk... şu rıza almak için gelen... iyi birine benziyor.
But he comes back at sundown for prayers and food and then he goes back out again.
Ama akşamüstü namaz kılmak ve yemek yemek için geri döner, sonra tekrar dışarı çıkar.
He goes to the market and always gets so much fresh fruit, he comes up with so many bags.
Markete gider ve bol bol taze meyve alır. Eli dolu gelir hep.
When I was there last night after you dropped her off, this guy started beating on the door, and she goes to the door and she opens it up, and he comes in.
Dün gece sen onu getirdikten sonra, ben oradayken o adam kapıya vurmaya başladı Rose kapıyı açtı ve o içeri girdi.