He could be anywhere translate Turkish
309 parallel translation
He could be anywhere.
Her yerde olabilir.
He could be anywhere.
O, herhangi bir yerde olabilir.
- He could be anywhere by now.
- Şu an Herhangi bir yerde olabilir.
He could be anywhere.
- Her yerde olabilirdi.
He could be anywhere.
Herhangi bir yerde olabilir.
He could be anywhere around here.
Herhangi bir yerde olabilir.
- He could be anywhere by now.
- Şu an her yerde olabilir.
he could be anywhere.
- Her yerde olabilir...
He could be anywhere, he might be in Timbuktu. Oi, mind that fat!
Her yerde olabilir, hatta belki Timbuktu'dadır.
- He could be anywhere.
- Her yerde olabilir.
I mean, he could be anywhere by now.
Herhangi bir yerde olabilir.
Danar must have climbed up the reactor core and gotten into a Jefferies tube. He could be anywhere.
Danar yukarı tırmanıp, bir Jefferies tüpüne girmiş olmalı.
Japanese immigration has got no record... of a Jack Stanton entering Japan. OK, he could be anywhere... but I'll bet you dollars to doughnuts... the boy never left town.
Japanese göçmenlik kayıtlarında jack stanson'un japonya'ya giriş yaptığına dair kayıtları yok tamam, heryerde olabilir... fakat yemek parasına iddiaya girerim ki...
- By now he could be anywhere.
- Her yerde olabilir.
So he could be anywhere.
Heryerde olabilir.
I know he could be anywhere!
Herhangi bir yerde olabileceğini bende biliyorum!
He could be anywhere in time and space.
- Zaman ve uzayda her yerde olabilir.
Without it, he could be anywhere.
Evet. İlacı yoksa herhangi bir yerde olabilir.
But he could be anywhere, Professor.
Ancak her yerde olabilir, Profesör.
Kate He could be anywhere
Kate, o her yerde olabilir.
He could be anywhere... or anything.
Herhangi bir yerde olabilir veya herhangi bir şey.
If that's true, then he could be anywhere in the universe.
Bu doğruysa, şu anda evrenin herhangi bir yerinde olabilir.
And remember... - He could be anywhere.
Ve hatırlayın... o heryerde olabilir.
Damn, he could be anywhere!
Lanet olsun, her yerde olabilir!
Mulder, he could be anywhere right now.
Mulder, şu anda herhangi bir yerde olabilir.
Now, assuming Private Ryan even survived the jump, he could be anywhere.
Şimdi er Ryan'ın atlayıştan sağ kurtulduğunu farzetsek bile herhangi bir yerde olabilir.
Frankly, Mr. President, he could be anywhere.
Açıkçası, Bay Başkan, şu anda her yerde olabilir.
He could be anywhere or anybody.
Her yerde ve herhangi bir kılıkta olabilir.
He could be anywhere on the ship.
Geminin her yerinde olabilir.
He could be anywhere this half of North America.
Kıtanın bu yarısında her yer olabilir.
He could be anywhere from here to a mile down the road... so you guys start that way and meet back in the middle.
O buralarda bir yerlerdedir Aşağıya doğru bir mil devam edin. Bu yoldan devam edin, ortada buluşuruz.
He could be anywhere.
O her yerde olabilir.
But he could be anywhere up high in those mountains.
Ama dağın neresinde olduğu bile belli değil.
He could be anywhere, Iike your party.
Şu an sizin partiniz dahil her yerde olabilir.
He could be anywhere.
Her an çıkabilir.
He could be anywhere.
Heryerde olabilir.
He could be anywhere within a hundred square miles.
259 km ²'lik bir alanda her yerde olabilir.
He could be anywhere.
- Her yerde olabilir.
He could be anywhere.
- Nasıl? O her yerde olabilir.
He could be anywhere by now.
Şimdi herhangi bir yerde olabilir.
He could be streaming the data to a server from almost anywhere.
Verileri bir sunucudan bütün internetten yayınlayabilir.
He could be hiding anywhere in here.
Buralarda bir yerde saklanıyor olabilir.
He could be almost anywhere. He could be behind the wall, inside the water barrel Beneath a pile of leaves, up in the tree
Duvarın arkasında, su varilinin içinde yaprak yığınının altında, ağaca çıkmış arabanın arkasında çömelmiş, bir çukura saklanmış veya yüzlerce çalıdan birinin arkasında büzüşmüş olabilir.
He could be out there anywhere, watchin'us right now.
Şu anda, buralarda bir yerde bizi seyrediyor olabilir.
He could be anywhere
Her yerde olabilir.
He's a busy man, could be anywhere.
O meşgul biri, her yerde olabilir.
- He could be from anywhere.
- Herhangi bir yerden olabilir.
Oh, let's see now... he had two from the last litter... four before that... could be anywhere from eight to 18.
Şimdi görmelisin.... O son yavruladığında iki taneydi... bundan önce dört sekiz ile 18 arasında olabilir.
Here could be anywhere in these mountains, and he could be nowhere.
... bu dağlarda herhangi bir yerde olabileceği gibi hiç bir yerde de olmayabilir.
Although, with Jerry, he could be shacked up anywhere.
Gerçi Jerry bir yerlere takılmış olabilir.
Your fiance could be anywhere He arrived on December eleventh I have him down right here
Nişanlınız her yerde olabilir.Aralığın 11'inde gelmiş.