Hermie translate Turkish
79 parallel translation
Hermie! Yeah?
Hermie!
Slice it for him, Hermie!
Dilimli mi? Dilimle de ver, Hermie!
Hermie, did you hear what I said? I heard you!
- Hermie, ne dediğimi duydun mu?
You shut up about Hermie, George.
Canlı hayvan koleksiyonu ne alemde? Hermie'yi ağzına alma, George.
He's the best little zookeeper on Bougainvillea Street. Ain't you, Hermie?
Bougainvilla Caddesindeki en iyi bodur hayvan bakıcısıdır.
You both through?
Öyle değil mi, Hermie?
Hermie, I think they made up.
Hermie, sanırım, barıştılar.
Do you know what I think about the seahorses, Hermie? What?
Deniz atları hakkında ne düşünüyorum, biliyor musun, Hermie?
Now, Hermie, we have been through all that before, I am not made of money.
On mu? Hermie, daha önce bunu konuşmuştuk.
And Hermie? Yeah?
- Ve Hermie?
Well, how long have you and Myra been married, Hermie?
Myra ile sen na zamandır evlisiniz, Hermie?
You got yourself a home, Hermie.
Senin bir evin var, Hermie.
Hermie!
Hermie!
For heaven's sake, Hermie, don't say I told you so.
Allah aşkına, Hermie, öyle demiştim deme.
Hermie, you remembered.
Hermie, anımsamışsın.
Hermie, you went out and bought him with your own allowance.
Hermie, gidip maaşınla onu satın almışsın.
Oh, Hermie, sometimes you just surprise me to pieces.
Hermie, bazan beni şaşkına çeviriyorsun.
Thank you, Hermie.
Teşekkür ederim, Hermie.
The way I see it, Hermie, you got two problems.
Gördüğüm kadarıyle, Hermie, senin iki sorunun var.
I got to go. Hermie.
Hermie.
I'm in here, Hermie.
Buradayım, Hermie.
Hermie, I'm hurt.
Hermie, incindim.
Come here, Hermie.
Buraya gel, Hermie.
Hermie.
Hermie.
I'm really hurt, Hermie.
Gerçekten incindim, Hermie.
I'm really discouraged, Hermie, it's just like I told you.
Gerçekten hayal kırıklığına uğradım, Hermie, tam sana söylediğim gibi.
Well, you scared him, Hermie.
Onu ürküttün, Hermie.
Oh, what's the matter, Hermie?
Neyin var, Hermies?
Oh, Hermie, you wouldn't give me a poisonous snake.
Hermie, bana zehirli yılan vermezsin.
Hermie never would slip you a hot snake.
Hermie sana asla zararlı bir yılanı yutturmaz.
Oh, yes, well, I know there's a war on, but family is family and old Uncle Hermie does so love to be kept abreast of what's going on.
# Siyahtır, metalden yapılmış kasıkbağı
Oh, yes, well, I know there's a war on, but family is family and old Uncle Hermie does so love to be kept abreast of what's going on.
Evet, tamam, savaştayız biliyorum, ama aile ailedir ayrıca, ihtiyar Hermie amca, neler olup bitiyor haberdar olmaya bayılır.
She took Hermie to her bed. And it was....
Hermie'yi yatağına aldı.
Jeez, you seem awfully calm.
Vay be Hermie, müthiş sakin görünüyorsun.
Am I in a parallel universe, or did you just engage in conversation with Hermie... - isn't that what Alison called him?
Ben paralel evrende miyim yoksa sen homo ile mi konuştun galiba Allison ona öyle hitap ediyordu.
Hey, hermie, you got a camera on that thing?
Gay çocuk, onun üstüne de kamera koydun mu?
She called me hermie the hermaphrodite for three years, just because she didn't like my glasses.
3 yıl boyunca beni hermafroditin kısaltması olan hermie diyerek çağırdı. Sadece gözlüklerimi beğenmediği için.
I know you also answer to that, Hermie, but I was talking to her.
Buna da bir cevabın olduğunu biliyorum, gay çocuk. - Ama ben onunla konuşuyorum.
I think Hermie the Hermaphrodite needs a jumbo coffee.
Sanırım hermafrodit Hermie'nin sağlam bir kahveye ihtiyacı var.
What's that look about, Hermie?
O bakış ne, nonoş?
I'll help you transform from Hermie to her man.
Nonoşluktan, onun erkeği olmaya dönüşmeni sağlayabilirim.
I've heard the stories about you, Hermie.
Senin hakkında bazı hikayeler duydum, Hermie.
You'll always be Hermie to me.
Bana göre daima Hermie olarak kalacaksın.
Hermie, I need to talk to you.
Harmie, seninle konuşmam lazım.
Hermie!
Bir pelikandan daha kötüsün. Hermie!
Hermie, that's the mailman!
Hermie, postacı geldi!
She was a good woman, Hermie.
İyi bir kadındı, Hermie.
You see it, Hermie?
YILANLAR, TİMSAHLAR, KERTENKELELER, KAPLUMBAĞALAR, SÜRÜNGENLER VB. Gördün mü, Hermie?
Hermie?
Hermie?
I'll think of Hermie.
Hermie'yi düşünüyorum.
Poor Hermie.
Zavallı Hermie.