How'd you translate Turkish
17,417 parallel translation
- Well, how'd you do that?
- Nasıl becerdiniz?
So, how'd things go between you and Jennifer?
Jennifer'la işler nasıl gitti?
How'd you find us?
Bizi nasıl buldun?
How'd that work out for you?
Senin için nasıl sonuçlandı?
How'd Lloyd go for you?
Lloyd sana nasıl gitti?
How'd you do today with the whole not doing drugs?
Uyuşturucu kullanmama konusunda nasıldın bugün?
How'd you get out of that thing?
O şeyden nasıl çıktın?
You want to know how well I know Alice Vaughan?
Alice Vaughan'ı ne kadar iyi tanıdığımı mı bilmek istiyorsun?
How'd you get inside?
- İçeri nasıl girdin?
How'd you know it wasn't me?
- Ben olmadığını nereden bildin?
How'd you learn this?
- Bunu nereden öğrendin? - Babamdan.
You have no idea of how vast my powers are, here and beyond the walls of Vatican City.
Ne kadar güçlü olduğumu hiç bilmiyorsunuz. Hem burada hem de Vatikan sınırları dışında.
How could you doubt that I'd come?
Geleceğimden nasıl şüphe edersin?
Well, how'd you know I'm not a nut bar?
- Benim çatlak olmadığımı nereden biliyorsun?
How'd you get your suit in your ring?
Kostümünü yüzüğüne nasıl sığdırdın? - Kimsin sen?
And how'd you do that?
- Nasıl yaptın peki?
I don't know how to tell you this, but Gregorio's parents are away.
Sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama Gregorio'nun anne babası şehir dışında.
I'd like you to think about the persistent love of an ugly woman and how a barren woman should never be a wife.
Çirkin kadının kalıcı aşkını düşünmenizi istiyorum. ve kısır bir kadının nasıl iyi bir eş olamayacağını da.
How'd you get here?
Buraya nasıl geldin?
I'd forgotten how cuddly you are.
Ne kadar sevimli olduğunu unutmuşum.
How'd you do it?
Nasıl becerdin?
How'd you get out?
Nasıl çıktın oradan?
How'd you think he lost those fingers?
Sence parmaklarını nasıl kaybetti?
How'd you know about that?
- Nereden biliyorsun?
How'd you get out of there leaving the ground undisturbed?
Yerde iz bırakmadan nasıl çıkıyorsun oradan?
So do you think this is the kind of guy who knows how to keep a secret?
Sence bu sır saklamayı bilen adamlarda mıdır?
You of all people should know how dangerous it is out there.
Herkesten çok senin dışarısının ne kadar tehlikeli olduğunu bilmen gerek.
You of all people should know how dangerous it is out there.
Dışarının ne kadar tehlikeli olduğunu en iyi senin bilmen lazım.
I know how much he means to you.
Senin için ne kadar önem taşıdığını biliyorum.
I thought I'd see how you were doing.
Ben de seni görürüm diyordum.
Well, I was just bored and I thought I'd come see how you were feeling.
Sadece sıkıldım ve buraya gelip nasıl olduğuna bakayım dedim.
How'd you think this plan of yours would work?
Senin şu planın nasıl işleyecek peki?
How'd I know you were gonna say something like that?
Böyle bir şey söyleyeceğini nasıl tahmin ettim acaba?
How'd you know?
Nereden bildin?
- How'd you get babysitting duty, Sergeant?
- Bakıcılık görevini nasıl aldın Teğmen?
How'd you miss that in his file?
Bunu dosyasında nasıl kaçırdın?
- So how'd you do it?
- Nasıl başardın?
I thought about how royally screwed you'd be without me.
Ben olmazsam boku yiyeceğiniz gerçeğine.
How'd you get in here?
Buraya nasıl girdin?
Well, the good news is that whilst all dogs go to Heaven, you'd be surprised how many pigs are waiting for you in Hell.
İyi haber şu ki köpeklerin hepsi cennete giderken cehennemde seni kaç tane domuzun bekliyor olacağına inanamayacaksın
How did I know you'd come here?
- Buraya geleceğini nasıl bildim acaba?
How'd you find me?
- Sen beni nasıl buldun?
How'd you find out?
- Evet.
How'd you even find me, Maze?
- Beni nasıl buldun ki, Maze?
How'd you know I need that?
Bana lazım olduğunu nereden biliyordun?
How'd you get fired?
- Nasıl kovuldun?
How'd you know the car was red?
- Arabanın kırmızı olduğunu nereden bildin?
Hey, Zeno, how'd you end up in here?
buraya nasıl düştün?
How'd you know the trash would be spilled?
Çöpün döküleceğini nereden bildiniz?
How'd you get on with Miss Dawson?
- Bayan Dawson ile ne yaptın?
You know, when Brad died, it dawned on me for the very first time why every orthodox faith on this planet has these strict timelines and rituals for how you're supposed to mourn the dead and move on with the living.
Brad öldüğünde nıhayet neden tüm geleneksel dınlerın yas tutma ve hayatını devam ettırme konusunda katı zamanları ve rıtüellerı olduğunu anladım.
how'd you sleep 96
how'd you get this number 35
how'd you meet 17
how'd you find me 195
how'd you guess 32
how'd you two meet 18
how'd you get in 55
how'd you know 362
how'd you get it 45
how'd you find us 47
how'd you get this number 35
how'd you meet 17
how'd you find me 195
how'd you guess 32
how'd you two meet 18
how'd you get in 55
how'd you know 362
how'd you get it 45
how'd you find us 47