English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / How's it going here

How's it going here translate Turkish

227 parallel translation
I know how difficult it's going to be here where you can't find what you need.
İhtiyaçlarınızın elinizin altında olmadığı bu yerde zorluklarla karşılaşacağınızı biliyorum.
How's it been going up here?
Ama buraya çıkmayı başardık.
This money that I mentioned that we're constantly losing, it's here, in the studio, and we must find out how and where it's going and who's getting it.
Bahsettiğim bu para, durmadan kaybettiğimiz para, burada, stüdyoda ve bu paranın nasıl, nereye ve kime gittiğini bulmamız gerekiyor.
'Here we go. Rescue platform's on its way.' -'Virgil, how's it going?
- İşte kurtarma platformu yolda.
Here's the weather. We're gonna go to Roosevelt E. Roosevelt. Roosevelt, how's it going?
Şimdi Roosevelt E. Roosevelt hava durumunu sunacak.
How's it going over here?
- Nedir durumlar?
How's it going here?
Burada ne var?
How's it going down here?
Nasıl gidiyor?
How's it going over here?
Sizde işler nasıl gidiyor?
That's rich. Here's how it's going to work.
Yoksa mükemmel olamamak hakkında Endişelendiğimi mi düşündün?
How's it going in here? Bulldog, I thought they were testing your show across the hall?
Koridorun karşı tarafında senin programını sınıyorlar sanıyordum.
Here's how it's going to work.
İşte nasıl işe yarayacağı.
Here's how it's going to work.
İşte, nasıl işe yarayacağı.
Let's go. Okay, how's it going here?
Pekala, nasıl gidiyor?
You know, with everything that's been going on recently, I'm not sure how safe it is for a girl like yourself to be here. Alone.
Biliyor musun, son günlerde yaşanan olaylardan sonra... senin gibi bir kızın burada tek başına olmasının ne kadar emniyetli olduğundan emin değilim.
How long does it take for you to open the door? What's going on here?
Kapıyı açman ne kadar uzun sürdü?
I came here to tell you how it's going to begin.
Nasıl başlayacağını söylemeye geldim.
- How's it going in here?
- İçeride işler nasıl gidiyor?
Here's how I see it all going down.
Bence olaylar şu şekilde ilerleyecek.
How's it going over here?
Nasıl gidiyor?
- How's it going over here?
- lsabel, orada işler nasıl gidiyor?
How's it going here?
Burada neler oluyor?
- How's it going? I can smoke in here right?
- Sigara içebilirim, değil mi?
How's it going out here so far?
Nasıl gidiyor?
How's it going here with the embezzler?
Sahtekarla nasıl gidiyor?
How's it going over here?
Burada işler nasıl gidiyor?
HEY, HOW'S IT GOING? WELL, BUSINESS IS A LITTLE SLOW, BUT AT LEAST ONE DEVOTED FAN IS HERE.
İşler ağır ilerliyor ama, en azından sadık bir hayranım burada.
I know how you feel, but it's important to understand what's going on here.
Neler hissettiğini anlıyorum ama sen de neler olup bittiğini anlamak zorundasın.
- How's it going here?
- Nasıl gidiyor?
- How's it going down here?
- Burada işler nasıl gidiyor?
- Joleen, how's it going out here?
Joleen, nasıl gidiyor?
Hey, how's it going here?
Hey, nasıl gidiyor?
- Hey, how's it going here?
- Burada durumlar nasıl?
How's it going in here?
Nasıl gidiyor?
- How's it going in here?
- Nasıl gidiyor?
- Hey. How's it going in here?
- Selam, nasıl gidiyor?
How's it going over here?
Burada neler oluyor böyle?
So, how's it going for you down here?
Peki burada hayatın nasıl?
So, how's it going over here, Miles?
- Harika.
LOOK, ALANA, I DON'T KNOW HOW LONG IT'S GOING TO TAKE FOR US TO GET OUT OF HERE.
Bak, Alana, buradan çıkmamızın ne kadar süreceğini bilmiyorum.
Look, alana, i don't know how long it's going to take For us to get out of here.
Bak, Alana, buradan çıkmamızın ne kadar süreceğini bilmiyorum.
Any idea how long it's going to take you to get this stuff out of here?
Bunu buradan kaldırmak ne kadar sürer sence?
How's it going in here? - Not going worth a shit.
- Çok iyi değil.
Got my health. - But listen, how's it going here?
- Sağlıklıyım.
How are you going to get this out of here when it's finished?
Bitirdiğin zaman dışarı nasıl çıkaracaksın?
Okay, how's it going in here?
Nasıl gidiyor bakalım?
Hey, how's it going in here, you two?
Hey, nasıl gidiyor?
How's it going up here?
Nasıl gidiyor?
Do you have any idea how hard it's going to be to get volunteers if they can't lend a hand here without getting a visit from the FBI?
Katkıda bulunan. Burada gönüllüler olmasa işleri ne kadar zor yapabileceğimiz hakkında bir fikriniz var mı? FBI'ın ziyareti sonrasında onlara ulaşabilecek miyiz sizce?
How's it going in here?
- Nasıl gidiyor? - İyi.
All right. Here's how it's going to work, people.
İşler şöyle yürüyecek millet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]