English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Humbling

Humbling translate Turkish

93 parallel translation
There's nothing more certain to win them over than the sight of a king doing penance and humbling himself under the lash.
Onların taraftarlığını kazanmak için, kralın kefaret ödediğini görmekten ve kırbaçlanarak gururunu incitmesinden başka yapacak daha büyük bir şey yok.
Nina, that was truly humbling.
Nina, bu gerçekten aşağılayıcıydı.
Humbling the guilty sinner.
- Ne işinden? Günahkarı cezalandırma işinden.
Watching Carl anastomose is truly a humbling experience.
Carl'ın anastamozunu izlemek müthişdi.
Humbling her and laughing at her... in front of people who would be guided by your treatment of her.
Ona davranışını örnek alacak insanların önünde onu aşağıladın ve ona güldün.
"The ignorant man, whose vain words lead astray from the way of God " and take it in mockery will be met by a humbling chastisement
" İnsanların biz kısmı, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır.
That is a humbling realization, G'Kar.
Bu çok aşağılayıcı bir şey, G'Kar.
I know that the big picture can be humbling maybe even destructive to one's focus and sense of confidence.
Geniş açı tevazu getirebilir hatta birinin özgüvenine zarar bile verebilir.
It's kind of humbling, isn't it?
Ne kadar yazık değil mi?
Yeah... it's humbling when you realise that.
Evet... Bunu fark ettiğin zaman gurur kırıyor.
The arcing horizon was a humbling reminder that we were living on a gigantic ball of rock and iron.
Kıvılcımlanan ufuk bize devasa bir kaya ve demir topunun üstünde yaşadığımızın mütevazı bir hatırlatmasıydı.
It's humbling, but I like the effect it seems to have on people.
Burnum kırıldı, ama insanlar üzerindeki etkisini sevdim.
This is humbling.
Çok utandım.
You know, to be able to go down there... and capture flying fish just kind of... Ieaping out of the river... just to grab a little nibble of food... you know, it's... it's humbling.
Yani oralara kadar inince... nehirden sıçrayan... uçan balıkları tutmak... karnını doyurmak gibi... sıradan birşey.
Death's a very humbling thing to live with day in and day out.
Ölüm baş etmesi zor birşeydir.
Humbling, ain't it?
Çok aşağılayıcı, değil mi?
I'm sitting here humbling myself out of friendship to you.
Burada arkadaşlığımızdan dolayı hatamı kabul ediyorum.
No. It's humbling.
Hayır, bu faydalı bir şey
When you get to the top of the dropping deck... and you look out over, you know, a sea... of 40,000 Japanese who are just chanting, uh, it's definitely a humbling, humbling view.
Rampanın zirvesine vardığınızda etrafınıza bakarsınız. Orada 40,000 Japon'un oluşturduğu bir deniz görürsünüz. Sizin için tezahürat yaparlar.
I GUESS PEOPLE LOVE THAT DREIDEL SONG MORE THAN WE THOUGHT. THIS IS HUMBLING. SO, WHAT NOW, BOSS?
İnsanlar Dreidel şarkısını düşündüğümüzden daha çok seviyorlarmış galiba.
It's really humbling.
gerçekten sıkıntılı.
Life in a hospital is constantly humbling. Whether it's making you realize you're not as skilled as you thought...
Hastane hayatı burnunuzun sürtmesine neden olabilir sandığınız kadar yetenekli olmadığınızı öğrenebilirsiniz...
Must be humbling to pull all those strings and find out they're attached to nothing.
Onca sahip olduğun bağlantılarının hiçbir işe yaramaması onur kırıcı olmalı.
Well, my life has been nothing but humbling lately.
Son zamanlarda hayatımda tevazudan başka bir şey yok ki.
Blimey, end of the universe is a bit humbling.
Evrenin sonunda biraz aşağılayıcı oldu.
It's a little humbling to realize you're not the one in the best position to help your own son.
Kendi oğluna yardım etmek için en iyi birinci sırada olmadığını fark etmek biraz küçük düşürücü.
Call me an office crazy, but your humbling interest in my personal life could be misinterpreted as harassment in some circles.
İstersen bana ofis delisi de, ama özel hayatıma olan bu mütevazi ilgin bazı kişiler tarafından taciz olarak yorumlanabilir.
I have the humbling prospect of needing both a bridge and a tunnel to get home.
Benim, eve gitmek için bir köprü ve bir tünelden geçmem gerekiyor.
It's very humbling...
İnsanı mütevazılaştırıyor.
You know, I've read that the Emma plot, the humbling of the pretty, know-it-all girl is the most popular plot of all time.
Biliyorsunuz, Emma olgusunu okudum..... güzel şeylerin kibiri kırması, tüm kızlar için daima en popüler olgu budur.
This has been the most humbling experience of my life.
Hayatımın en mütevazı tecrübesi oldu.
It was humbling and wonderful.
Muhteşemdi.
It's humbling enough to turn to a human for assistance.
Bir insanın yardımcı olması için bu kadar mütevazi olmam yeter.
Must be so humbling.
Çok aşağılayıcı olmalı.
Yes, I mean, it's humbling, too, to know that... you know, all that we know about physics... is restricted to normal matter... and yet there's all this other dark matter and dark energy... that we really understand very little about.
Evet, demek istediğim, aşağılayıcı da... yani fizik hakkında bildiğiniz herşeyin normal maddeyle sınırlanması... ve orada haklarında çok az şey bildiğimiz... karanlık madde ve karanlık enerji var.
It must be humbling to suck on so many different levels.
Tüm basamaklarda berbat oynamak çok aşağılayıcı olsa gerek.
There is nothing more humbling to an actor than to receive the approbation of his fellow actors.
Burada bir aktörü değersiz kılan hiçbirşey yok... gelen övgülerden başka.
it's humbling, uh, and it's just incredible fun.
Mütevazi ve çok eğlenceli.
Quite humbling though.
Epey uğraştırdı.
It's a humbling profession.
Bu mütevazı bir meslek.
Got my ass handed to me by alex karev, a second-year resident, which is humbling for a surgeon,
Asistanlığının ikinci yılındaki cerrah adayı Alex Karev tarafından haklandım.
- It was quite humbling. - Stay back.
Baya mütevâzı bir yerdi.
It's so humbling that this wild creature would come up and be so interested in you.
Sizi merak ederler ve incelemek için etrafınızda dolaşır.
It's a very humbling experience.
Çok mütevazı bir deneyimdi.
It's humbling that this apparently simple approach still beats synthetic clothing today.
Bu açıkça basit yaklaşımın hala bugünün sentetik giysilerini alt etmesi pek gurur verici olmasa gerek.
As a matter of fact, General, yes, working with the Turners was... quite humbling.
Aslında General, evet. Turnerlar'la çalışmak bizim için aşağılayıcıydı.
It's the specific detail that shows the humbling you've undergone.
Ama bu detay senin mütevazı bir insana dönüştüğünü gösteriyor.
- I'm humbling myself.
Kendimi küçük düşürüyorum.
I find it rather humbling, and I don't do humble.
Bunu çok aşağılayıcı buluyorum ve ben aşağılanmam.
Prime Minister your prescience is humbling!
Başbakanım, ileri görüşlülükte çok mütevazi...
It's a very humbling science.
Bu çok aşağılayıcı bir bilgi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]