English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'd like to help

I'd like to help translate Turkish

917 parallel translation
As a small token of my gratitude, I'd like to help with your daughter's wedding.
Minnettarlığımın ufak bir göstergesi olarak düğününüze yardımcı olmak istiyorum.
Of course, I'd like to help you but the celebration for the Ziggurat will continue for another week.
Elbette yardım etmek isterim ancak Ziggurat kutlaması bir hafta daha sürecek.
I'd like to have your help in a brand new murder case.
Yepyeni bir cinayet davasında bize yardım etmenizi istiyorum.
I was wondering if you'd like to come in with me and help me run the numbers game.
Acaba lotoyu idare etmek için bana katılır mısın?
I'd like to help if I can.
Elimden gelirse, yardım etmek isterim.
- I'd like to help, if you'll let me.
Eğer izin verirsen bir gün sana yardım etmek isterim.
Father Connolly, I'd like to help you. I really would.
Peder Connelly, size yardım etmeyi isterdim.
I'd like to help, but I can't lose a plane.
Yardım etmek isterdim ama uçak kaybedemem.
Oh, I'd like to help you, but unfortunately that is the law.
Yardım etmek isterdim, ama yasalar böyle.
Well, I'd like to help you, but I'm just dripping with offers.
Yardım etmek isterdim ama ötekileri çok zamanımı alıyor.
I'd like to help you.
Sana yardım etmekten mutluluk duyarım.
Now, I like Sister Bessie about as well as the next one or I wouldn't give her new automobile a thought but I'm here to tell you, Lord you'd better step in and help me out pretty quick or I'm afraid I'll have to take matters in my own hand.
Rahibe Bessie'yi herkes kadar severim yoksa yeni otomobilini hiç düşünmezdim bile ama sana söylüyorum Tanrım çabuk gelip bana yardım etsen iyi olur yoksa çaresine kendim bakmam gerekecek.
The case is closed officially... but I'd like to help unofficially.
Dosya resmi olarak kapansa da gayriresmi olarak size yardım etmek isterim.
And I'd like to help you if I can.
- İstersen yardım edebilirim.
I'd still like to help.
Hâlâ yardım etmek istiyorum.
You'd like to get Amthor, I'd like to help you.
Siz Amthor'u yakalamak istiyorsunuz, ben de size yardım etmek.
Agnès is going through a difficult time. I'd like us to help her.
Agnes'in bu zor zamanlarında, ona yardım edebileceğinizi düşünüyorum.
I'd like to help you, but...
Size yardım etmeyi isterdim, ama...
I'd like to help bring that about.
Bunun bu şekilde olmasına yardım etmek isterim.
I'd like to be able to tell you that we were going out to bring back help.
Size yardım getirmek için yola çıktığımızı söylemek isterdim.
I'd like to help you out, but I got orders- - Who played the leading lady in "Tess of the d'Urbervilles" in 1932 at the Academy?
Size yardım etmek isterdim ama emirlerim... 1932'de Tess of the d'Urbervilles'de başroldeki kadının adı neydi?
I'd like to help you, but I don't wanna get in Dutch with Zeena.
Sana yardım etmek isterdim ama Zeena ile sorun yaşamak istemem.
I figured that if anyone was gonna help me, it'd have to be somebody like you.
Eğer biri bana yardım edecekse bu sizin gibi biri olurdu diye düşündüm.
Listen, my dear little Edmund, I'd really like to help you. But you must promise not to tell anyone.
Dinle sevgili Edmund sana sahiden yardım etmek isterim ama kimseye söylemeyeceğine dair söz vermelisin.
I know you are, but I think you'd like to help us.
Öyle olduğunu biliyorum, fakat bize yardım etmek istersiniz sanırım.
Please, you can tell me to mind my own business... and if it would help any, you can hit me... like I did you, right across the mouth... but it'd be good to talk, and I'd like to talk, so there's no - -
Lütfen istersen kendi işime bakmamı söyleyebilirsin. Yardımı dokunacaksa, sana attığım gibi ağzımın ortasına tokat atabilirsin. Konuşmak iyi gelebilir.
I'd like you to help me. Would you mind?
Bana yardımcı olmanızı istiyorum.
I'd like to help locate the trouble.
Sorunu bulmaya yardım etmek isterim.
I'd like to have a radio car, help me
- 225. Holt Sokağı. - 225. Holt Sokağı'na.
I'd like to help you out, Gus, but I got mouths to feed and rent to pay and all that stuff.
Sana yardım etmek isterim, Gus, ama doyurmam gereken karınlar var.. ... Ödenecek kira ve daha bir sürü şey.
I'd like to help you, Duke, but it's gotta stop someplace.
Sana yardım etmek isterim, Duke, ama bunun bir yerde durması gerek.
Tex, I'd like to leave Barnes to help out all he can.
Tex, Barnes'a yardım için gidiyorum.
He's been a great help on this, and I'd like him to get some of the credit.
Bana çok yardımcı oldu ; onun ödüllendirilmesini istiyorum.
I'd like some help to go after them.
Takip etmek için yardım istiyorum.
I'd like to help you, sir, but I'm sorry.
Size yardımcı olmak isterdim, efendim. Ama üzgünüm.
We'd like to help you out but I got a great setup here.
Sana yardım etmek isterdik Steve, ama burda harika bir düzenimiz var.
Steve, I'd like to help you out.
Steve, sana yardım etmek isterim.
Edie, I'd like to help.
Edie, yardım etmek isterdim.
I'd like to help, but there's nothing I can do.
Çok isterdim, ama elimden bir şey gelmez.
Well, I need a little help. I'd like to rent your jeep.
Jipinizi kiralamak isterim.
I'd like to help you.
Sana yardım etmek istiyorum.
If it's got to do with who's selling repeating rifles to the Apaches I'd like to help.
Apaçilere silah satan adamla ilgiliyse yardım etmek isterim.
Understand, I'd like to help.
Sana yardım etmem gerektiğini anlıyorum.
I'd like to help you, but you can't go home yet.
Yardım etmek isterim, ama henüz eve dönemezsin.
There's something I'd like you to help me with first.
Ondan önce bana yardım etmen gereken bir şey var.
It took a policeman to help me, and I'd kind of like to pay him back.
Bana bir polis yardım etti ve bunu geri ödemek istiyorum.
I'd like you to be with me. Maybe you could help me.
Belki sen yardım edersin.
I'd like to help you, but I have so much to do.
Sana yardımcı olmak isterdim, ama yapacak çok şeyim var.
I know you're trying to help, and I appreciate it... but if I started praying now I'd feel like a hypocrite.
Yardım etmeye çalıştığını biliyorum ve minnettarım... ama şimdi dua etmeye başlarsam kendimi ikiyüzlü hissedeceğim.
So? So I'd just like to make it a matter of record that I requested help. You refused.
Belirmek isterim ki, takviye istedim ama siz kabul etmediniz.
I'd like you to help me out when my mother speaks more nonsense.
Annem saçma şeylerden bahsederse bana yardımcı olmanı istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]