I'd like to keep it that way translate Turkish
87 parallel translation
And I'd like to keep it that way.
Ve bunun böyle devam etmesini istiyorum.
That's the way I'd like to keep it.
Ve bunun değişmesini istemiyorum.
Just socially. And I'd like to keep it that way.
Sadece ismen ve üzerinize alınmayın ama böyle kalmasını istiyorum.
I'd like to see you keep it that way.
Böyle devam etmeni isterim.
They're nice boots, Kat. I'd like to keep it that way.
Onlar güzel çizmeler ve o şekilde saklamak istiyorum.
And I'd like to keep it that way.
Üstelik sağ kalmak niyetindeyim.
He doesn't know where we are now, and I'd like to keep it that way.
Bizim şu an nerede olduğumuzu bilmiyor... ve ben de böyle kalmasını sağlıyorum.
I'd like to keep it that way.
Bu şekilde kalsın istiyorum.
Well, I think he'd like to keep it that way. Don't you?
Sanırım öyle de devam etmek istiyor, değil mi?
I'd like to keep it that way.
- Onu bu şekilde tutmak istiyorum.
- I'd like to keep it that way.
- Böyle kalmasını istiyorum.
I'd like to keep it that way.
- Böyle kalmasını isterim.
I think we'd all like to keep it that way.
Sanırım bu şekilde kalmasını sağlamalıyız.
Technically, my heart is in my chest, and I'd like to keep it that way, thank you very much.
Teknik olarak kalbim göğsümde ve sakıncası yoksa orada kalmasını istiyorum.
I stay out of it, and I like to keep it that way.
Bunun dışındayım, ve böyle kalmasını istiyorum.
My father doesn't know about this meeting, and I'd like to keep it that way.
Babamın bu buluşmadan haberi yok, ve bunun böyle kalmasını istiyorum.
It's that I do like the way I look, and I'd like to keep it that way.
Mesele görünüşümü sevip, hep böyle kalmasını sağlamak.
I'd like to keep it that way.
Öyle tutmaya da kararlıyım.
I'd like to keep it that way for now.
Şimdilik ondan saklamayı istedim.
If you don't mind, I'd like to keep it that way.
Eğer bir sakıncası yoksa, bu şekilde kalmasını istiyorum.
I'd like to keep it that way.
Öyle kalmasını istiyorum. - Tamam.
No. And I'd like to keep it that way.
Hayır, bunun aramızda kalmasını istiyorum.
And I'd like to keep it that way.
Ve ben, bu şekilde kalmasını istiyorum.
Not too many, and that's the way I'd like to keep it.
Ben de böyle kalsın isterim.
Because we have a team here, it's working, and I'd like to keep it that way.
Çünkü bir ekibiz biz burada ve ben öyle de kalalım istiyorum.
I'd like to keep it that way.
Öyle de kalmasını istiyorum.
i'd like to keep it that way.
Bu şekilde kalsın istiyorum.
I've been clean for 20 years, and I'd- - I'd like to keep it that way.
20 yıldır temizim, ve ben- - Temiz kalmak istiyorum.
I'd quite like to keep it that way.
Bundan sonra almaya da niyetim yok.
- No. And i'd like to keep it that way.
- Bilmiyor ve bilmesini istemiyorum.
And I'd like to keep it that way.
Ve böyle kalırsa sevinirim.
Look, I finally have a good relationship with your mother, and I'd like to keep it that way.
Bak, nihayet annenle iyi bir ilişkimiz var, ve böyle de devam etmesini isterim.
And I'd like to keep it that way.
Hayır, ve bu şekilde kalsa iyi olur.
I'm sure you'd like me to keep it that way.
Eminim birşey söylememişsindir.
Yeah. And I'd kind of like to keep it that way.
Evet, ve bilmemeye devam etmek isteyeceğim şeyler.
My daughter doesn't know and I'd like to keep it that way.
Kızım bunu bilmiyor ve öyle kalmasını istiyorum.
I'd like to keep it that way.
Böyle kalmasını istiyorum.
I'd like to keep it that way. That's where we're meeting if you change your mind... Or grow a conscience.
Eğer fikrini değiştirirsen veya vicdanına kulak verirsen bu kâğıtta buluşma yeri yazıyor.
Stefan doesn't know about this yet. - I'd like to keep it that way.
Stefan'ın bu konuda henüz bilgisi yok ve böyle kalmasını istiyorum.
No, and I'd like to keep it that way.
Hayır ve bunu bu şekilde devam ettirmek istiyorum.
Right before we left Icarus, but nobody knows, and I'd like to keep it that way.
Icarus'tan ayrılmadan hemen önce ama kimse bilmiyor ve öyle kalmasını isterim.
I... I have worked long and hard to make sure that it didn't define me, and quite frankly, I'd like to keep it that way.
Uzun ve zorlu bir süre boyunca hiç düşünmemeye çabaladım, ve açıkçası, bununla böyle başa çıkabildim.
Now, he thinks I'm laying low in Lexington, and that's the way I'd like to keep it.
Şu anda Lexington'a gittiğimi sanıyor ve öyle sanmaya devam etmesini istiyorum.
Yeah, and to keep it that way, here's a list of words I'd like to not hear during this investigation...
Evet, ve bu şekilde tutun İşte soruşturma boyunca duymak istemediğim Kelimelerin listesi...
And I'd like to keep it that way.
Ve bunun böyle kalmasını isterim.
And I'd like to keep it that way.
Ve bu şekilde kalmasını istiyorum.
If you'd like to keep it that way, I want a chopper, and 30-minute head start with radio silence, oh, and, uh, two tickets to the next Eddie Izzard Show.
Eğer böyle kalmasını istiyorsanız bir helikopter istiyorum ve telsizlerin kapalı olacağı 30 dakikalık bir avantaj.
No, she doesn't, and for right now I'd like to keep it that way.
Ne yaptığımı sanıyorsun?
I like being nobody, and I'd prefer to keep it that way.
Ben hiçbir şey olmak istemiyorum ve bu şekilde devam etmesini tercih ederim.
I'd like to keep it that way.
Bu şekilde tutmak istiyorum.
I am supposed to be the center of attention tonight, and I'd like to keep it that way.
Bu gece ilginin merkezinde olmam gerekiyor ve bu şekilde kalmasını istiyorum.