English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'd like to try

I'd like to try translate Turkish

717 parallel translation
I'd like to try and live that way.
Bu şekilde yaşamayı denemek isterim.
I'd like to see him try.
Bir denesin de görelim.
And speaking of words, I'd like to say a few about the injustice... of keeping an innocent man locked up for three months... in such filth and heat and ill-feeding that my chief regret is I didn't try... to pull down the filthy fellow that sits on the throne.
Doğru kelime deyince, adaletsizlikle ilgili bir kaç şey söylemek isterim masum bir adamı üç ay hapis tutmak öylesine pis, soğuk bir yerde aç ve susuz bırakarak. Pişmanlığım şudur ki tahtta oturan aşağılık dostumu indirmeye çalışmamak.
Well I'd like to try that one again.
Şey Bunu bir kez daha tekrarlayalım. - Tamam, haydi bakalım. Üzgünüm Davis.
I'd like to try it, Sergeant sahib.
Denemek istiyorum, Çavuş sahib.
There's something going on there in the West and I'd like to try and learn what it is if you feel you've got the room.
Batı'da bir şeyler oluyor ve ne olduğunu öğrenmek istiyorum. Eğer fazla yeriniz varsa...
Sampson, I'd like to try this antidote.
Sampson, bu panzehiri kullanacağım.
But I'd still like to try it my way.
Yine de kendi yolumu deneyeceğim.
I'd like to see you try.
Dene istersen.
How did I know you'd be silly enough to try a thing like this?
Böyle aptalca bir şey yapacağını nereden bileyim?
I'd like to see another try of it. So would I.
- Bir deneme daha görmek istiyorum.
But if you'd like to try I'll advance the money to make the trip to New York.
Ama sen bilirsin. New York'a gitmen için gerekli parayı ben ayarlarım.
I'd like to try it sometime.
Ben de denemek isterim.
I'd like to see you try.
Bunu denediğini görmek isterdim.
I'd like to see you try.
- Bunu denediğini görmek isterdim.
- Did you ever ride a horse? - No, but I'd like to try.
- Hayır ama binmek isterdim.
- Well, I'd like to see any masher try...
- Evet, O çapkını görmek isterdim, size...
I'd like to, but I can't deny that Mr. Bannister did try to give his wife the things she wanted.
Ne kadar istesem de inkar edemem, Bay Bannister... karısının her arzusunu yerine getirmeye çalışıyordu.
- I'd like to see them try it.
- Elimizden geleni yapacağız.
Well, Tony doesn't have to bribe me just because I do him a little favor. I'd like to see him try and get it back.
Küçük bir iyilik yaptım diye Tony'nin bana rüşvet vermesine gerek yok.
But at least I'd like to hope that someday I'd get a chance to try.
Hayır, ama en azından bir gün bunu deneyebilme fırsatına sahip olmak istiyorum.
And then I'd like to see anybody try and stop us.
Sonra bak bakalım bizi durdurmaya güçleri yetiyor mu.
I'd like you to try to answer one question.
Senden bir soruya cevap vermeyi denemeni istiyorum.
That means he'll have to come through the pass to get here, so I'd like to take a patrol out to Fort Invincible and try and hold him off up there.
Buna göre, o buraya gelmek için geçidi geçmek zorunda... bu yüzden Invincible Kalesine bir devriye istiyorum... ve orayı tutmaya çalışacak.
I'd like to try to get through, sir.
Başarırsa sevinirim efendim.
I'd like to offer myself as the first human to try it.
Bunu deneyecek ilk insan olarak kendimi öneriyorum.
I'd like to try the other way.
Ben diğer yolu denemek istiyorum.
I'd like to try it myself. - Yeah.
Denemek isterdim.
I'd like to hear you try.
Bunu denemenizi görmek isterim.
I'd like you to try and think clearly for once in your life.
Hayatında bir kez olsun mantıklı davranmanı istiyorum.
I'd like to try and make it up in some way.
Bir şekilde hatamı telafi edeceğime inanıyorum.
Look, Marion, I'd like to try it again.
Bak, Marion, bir daha deneyelim.
I suddenly feel that I'd like to try to... To reach Minnie.
Ansızın hissettim ki, Minnie'ye ulaşmak... istiyorum
Boy, I'd like to see him try!
- Onu bir denemek isterdim doğrusu.
- I'd like to see you try!
- Dene de görelim bakalım.
I'd like to try that again when I have more time.
Biraz daha zamanım olduğunda bunu yeniden denemek isterim.
And, for the first time in your life, try to be the man that I'd like you to be.
Ve hayatında ilk kez senden olmanı istediğim gibi bir erkek olmaya çalış.
With your permission, I'd like to try.
İzin verirseniz, bunu denemek isterim.
I'd like to try...
Şeyi denesem...
Well I don't know if I'm really good, mind but I'd like to try.
Gerçekten iyi miyim bilmiyorum ama denemek isterim.
I'd sure like to see him try to stop us, wouldn't you, Abe?
Eğer bizi durduracak şansın varsa tabi.
I'D LIKE TO TAKE YOUR PICTURE. GOODNESS. TRY TO MAKE YOURSELF PRESENTABLE.
Teşekkürler, arkadaşlar.
All right, I'd like to try Berger's.
Berger'ınkini denemek isterim. Bana bir numune verdiniz.
I stepped into a private trap back there and I'd like to go back and try to pull myself out of it
Orada kişisel bir tuzağa bastım ve geri dönüp kendimi kurtarmaya çalışmak istiyorum.
I'd like to see anybody try to grind me down. That'd be the day.
Beni ezmeye çalışacak adam daha anasının karnından doğmadı.
I'd like to try, if you'll let me.
İzin verirsen denemek isterim.
Having tasted what dying slowly is, I'd like to try something new.
Yavaş yavaş ölüyoruz hayatta, denemediğim şey kalmasın isterdim.
I'd like to try something else, if I may.
Varsa başka birşey rica edeyim.
I'd like to try.
Denemek isterim.
I'd like us to try and be friends again.
Tekrardan arkadaş olmayı denememizi istiyorum.
I'd like to see The Great Leslie try that one.
Büyük Leslie'yi bunu yaparken görmek isterim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]